Marie Curie için Google’dan özel logo! Nobel ödülü alan ilk kadın, bu ödülü iki kez alan ilan ilk bilim insanı olan Marie Curie 144. doğum gününde Google’ın logosunu süslüyor. / Marie Curie kimdir?
Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki kez Nobel Ödülü kazanmıştır. Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü, 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi ve radyoloji biliminin kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk biliminsanı olmuştur.
7 Kasım 1867 tarihinde, Polonya’nın Varşova kentinde dünyaya gelen Marie Curie (doğduğunda adı Maria Skłodowska idi), ablası Brenya ile birlikte öğretmen anne-babanın eğitimi ile yetişti. Gençlik yıllarında Varşova, Rus yönetimi altındaydı.Babasının idareci olduğu okulun yanında ücretsiz olarak taşındılar.Babasının idarecilik görevine son verilmesiyle evden taşınmak zorunda kaldılar.Annesini 11 yaşındayken Tüberküloz yüzünden, babası Zofi’yi ise tifüsten kaybetti.Siyasi aktifliği, Varşova’dan ayrılmasını gerektirdi. İlk olarak Kraków’a giden Maria orada istediği bilimsel eğitimi alamayacağını gördü. Ailesinin parasal desteğinin az olması sebebiyle Paris Sorbonne’da tıp eğitimi alan ablası Bronya’ya eğitiminde yardım etmeye karar verdi. Ablası da karşılığında matematik ve fizik eğitimi alması için yardım edecekti.
1891 yılında Paris’e ablasının yanına gitti. Küçük bir tavan arasında kötü koşullarda yaşayarak eğitimini sürdürdü. İki yılda sınıfının birincisi olarak fizik derecesi aldı. 1894 yılında ikinci derecesi olan matematiği de bitirdi. Bir sonraki hedefi ise öğretmenlik diploması alıp Varşova’ya dönmekti.
Kariyeri ve Evliliği
1894 yılında, kardeşi Jacques ile piezoelektriği keşfeden Pierre Curie ile tanıştı. 35 yaşındaki Pierre Curie, Endüstriyel Fizik ve Kimya Okulu laboratuvarının başkanıydı. Maria ve Pierre, ortak bilimsel ilgilerinin de katkısıyla birbirlerine bağlanıp, Temmuz 1895’te evlendiler. Bu tarihten itibaren Maria Skłodowska yerine Marie Curie adını aldı.
1896 yılında öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra 1897’de, daha önce Henri Becquerel (okunuşu: Bekerel)’in duyurduğu, uranyum tuzlarının yaydığı, sonraları radyoaktivite olarak adlandırılacak ışın üzerine detaylı araştırmalara başladı. Fakat Eylül 1897’de ilk kızı Irene’in dünyaya gelmesi, çalışmalarına ara vermesine sebep oldu.
1898 başlarında çalışmalarına hız veren Marie toryumun da bu ışınları yaydığını fark etti. Bu noktada eşi Pierre de kendi çalışmalarını bırakarak Marie’ye yardım etmeye başladı.
Bu arada Becquerel, iki farklı uranyum mineralinin daha aktif olduğunu keşfetti. Mineralleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirdikten sonra polonyum ve radyum elementlerini elde etti. Temmuz 1898’de Curie’ler yeni radyoaktif bir element olan ve uranyumun radyoaktif bozunmasından ortaya çıkan polonyumu bulduklarını duyurdular. (İsmini Marie’nin vatanı Polonya’dan esinlenerek koydular). Eylül 1898’de Fransız kimyacı Eugene Demarchay’ın spektroskopi yöntemi ile tanımlanmasına yardım ettiği, doğal radyoaktif element radyumu duyurdular.
Marie, 1903 yılında doktorasını vererek Fransa’da gelişmiş bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadın oldu. Aynı yıl kocası ve Becquerel ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü’nü alarak, tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın oldu.
1904 yılında eşi Pierre Sorbonne’da öğretmenliğe başladı. Marie de Sevr’deki bir kızlar okulunda fizik öğretmenliği yapmaya başladı. Aynı yılın sonlarına doğru ikinci kızları Eve doğdu. O sıralar Marie ve Pierre,radyasyondan kaynaklanan rahatsızlıklar geçirmeye başladılar. Radyumun dokuya verdiği zarar, araştırmacılar tarafından kabul edilmeye başlanmıştı. Aynı zamanda, radyumun etkisinin kötü dokulara uygulanarak tedavide kullanılabileceği fikri de doğmaya başlamıştı. Amerikalı mucit Alexander Graham Bell, kanserin tedavisi için tümöre radyum verilmesini önermişti.
19 Nisan 1906’da Pierre Curie bir at arabasının çarpması sonucu öldü. İki çocuğu ile dul kalan Marie, kocasının Sorbonne’daki öğretmenlik görevini sürdürdü ve 1908’de Sorbonne’daki ilk kadın profesör oldu.
Curie ve Poincare 1911’de Solvay konferansı sırasında
1911 yılında radyum ve polonyumun keşfi ve araştırılmasındaki rolünden ötürü Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Böylece tarihte iki Nobel ödülüne sahip ilk kişi oldu. Yaptığı çalışma bir elementin radyoaktif işlemlerden sonra başka bir elemente dönüşebileceğini gösteriyordu. Bu kimya alanında yepyeni bir sayfaydı.
Bu başarılarının yanı sıra kişisel saldırılara maruz kaldı. İlk olarak tümü erkeklerden oluşan Fransız Bilim Akademisi bir oyla üyeliğini reddetti. Ardından, Paul Langevin ile arasında aşk ilişkisi olduğuna dair dedikodular yayılmaya başladı. Evli ve Pierre Curie’nin yakın dostu olan Paul Langevin ile Marie arasındaki bu dedikodu gazetelere Langevin skandalı olarak yansıdı ve Marie’nin ikinci Nobel Ödülünü alması bile arka plana atıldı. Langevin gazetenin baş editörünü halkın önünde yapılacak düelloya davet etti. Editörün silahını çekmemesi ile o zamanın anlayışıyla gülünçleşen olay, konunun kapanmasını sağladı.
Marie Curie, Aralık 1911’de Nobel ödülünü almak için Stokholm’e gitti. Buradaki konuşmasında, Pierre Curie’nin yardımlarını küçümsemediğini de belirterek, radyoaktivitenin atomun bir özelliği olduğu hipotezinin kendi çalışması olduğunu duyurdu. Fransa’ya geri dönen Marie Curie, çalkantılı geçen yılın etkisi ile depresyona girdi.
1914 yılında Paris Üniversitesi’nde Radyum Enstitüsü kuruldu ve Marie Curie ilk müdür olarak atandı. Hayatı boyunca radyumun tıptaki önemine dikkat çekti. I. Dünya Savaşı sırasında kızı Irene ile birlikte, genç kadınlara x ışını teknolojisini öğretti. Ayrıca fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını gösterdiler. Bu esnada yüksek dozda radyokaktif ışına maruz kaldılar.
1920’li yıllarda bilime katkısını sürdürdü. Varşova’daki Radyum Enstitüsü’nün kurulmasında önemli rol oynadı. Başkan Herber Hoover’ın kendisine verdiği 50.000 dolar ödülle Varşova’da yeni kurulan laboratuvara radyum aldı.
1934 yılında Fransa’nın Savoy kentinde kan kanserinden öldü. Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlandı. Bu yüzden ona “bilim için ölen kadın.” denildi. Radyokaktivite çalışmalarından dolayı, radyokativite birimine “curie” denilmektedir. Ayrıca o dönemlerde atomla ilgili çok şeyler bulmuştur. 20 Nisan 1995′ te Marie Curie’ nin mezarı Fransa’ nın ulusal anıt mezarı olan Panthéon’ a taşındı. Bu nedenle Marie Curie başarılarından dolayı bu şerefe layık görülen ilk kadındır. O zamanlarda tuttuğu not defterleri bile o kadar radyasyona maruz kalmıştır ki, bugün o defterler radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir.
Wikimedia Commons’ta
Marie Curie ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.
1903 – Nobel Fizik Ödülü
1903 – İngiliz Kraliyet Birliğinden Davy madalyası
1903 – İngiliz Kraliyet Birliği’nden Davy madalyası
1911 – Nobel Kimya Ödülü
1921 – Bilime katkılarından ötürü, Amerika’nın kadınları adına, başkan Warren Harding’ten 1 gram radyum
Marie Curie hakkında Ekşi Sözlük’te yazılanlar;
“mercury” ye benzerliğinden ötürü bu güzide elementin isim annesidir bence…
cemal yildirim’in “bilimin onculeri” adli kitabindaki tek kadin bilimci.
pek az bilinen bir gercek $udur: marie curie’nin peddie curie ve munny curie adinda iki kiz kardesi mevcuttur. bunlar daha sonra manikur ve pedikur ismi verilen tirnak bakimi yontemlerini gelistirmislerdir. bundan etkilenen marie de marikur ismiyle kendine ait bir yontem gelistirmek istemis ise de insan vucudunda baska tirnak bulunmamasi sebebiyle* bunda muvaffak olamamis ve kendini bilime vermistir.
dunya tarihinin bugunku bilimsel seviyesine ula$mada ivme gosterdigi, bulu$ ve icatlar caginin bilinen tek kadin bilim adami. bilim adamina bilim adami denmesinin tek istisnasi. gerci o da kocasinin yardimi/golgesinde olmu$tur. e o da kaideyi bozamami$tir. kafalarda “kadin” konseptini sorgular veya tanimlarken “kadin ve bilim” caki$mazliginin ispati haline gelmi$tir bu isim.
halihazırda bilinen ekstraksiyon teknikleri ile pitchblende denilen materyalden radyoaktif polonyum ve radyum adlı elementleri ayrıştırıp isimlendiren bilim kadını. büyük bilim insanı olduğu abartıdır, zira bir linnaeus (linne) ne kadar büyük idiyse marie curie de o kadar büyüktür; yaptıkları iş pek de farklı sayılmaz.
(1867-1934) araştırmacılara öğütler veren ünlü bilim kadını derki;
kişide var olması gereken normal değerlere bazı özelliklerinde eklenmesi gerekir; örneğin öğrenime ve anlamaya elverişli bir gücü…bu organik nitelikler dışında önemli manevi değerler ise, kendini sürekli olarak bir işe, bir konuya adayış, hepsinden öncede herhangi bir maddesel çıkar veya karşılık beklemeden çalışmak tutkusu bulunmalıdır.
pek bilinmeyen bir gercek ise radyum u laboratuvar gibi bir ortamda degil evinin arka bahcesindeki ufak kulubede kesfetmistir.