Lunapark treni ve güven
Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan ‘ın bu haftaki “ Lunapark treni ve güven ” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
Hafta sonu BankAsya Ligi’nde KSK ve Denizlispor’un maçlarını seyrettim. İki takım da sahadan yenik ayrıldı. Sonuç olarak ilk 5 maçta Denizlispor sadece 1 galibiyet alırken KSK’nin galibiyeti bulunmuyor. Şampiyonluk için iddialı bir takım kuran ve iddialı teknik direktörlerle çalışan bu kulüplerin yönetim kurulları teknik heyetten başarısız sonuçlar için rapor istemiş. Teknik direktörler raporlarında nelerden bahseder bilemem ama bu iki takımda da mental sorunlar gün yüzüne çıkmaya başladı.
Aslında mental yetenekleri geliştirmek için mental antrenmanlar yapılmadığından ülkemizde her yarışmacı takım ve sporcuda potansiyel mental sorunlar var. İşler yolunda gitmeyince de bu sorunlar gün yüzüne çıkıyor ki bu sorunların başında “güven” gelmektedir.
Spor, bir güven oyunudur. Ona sahip olduğun zaman yeteneklerin parlar. Güven azaldığı zaman yeteneklerini sergileyemezsin. Fakat bana göre ülkemizde çoğu sporcu için güven çok kırılgan veya geçicidir. Çoğu sporcu, yarışma/maç boyunca sonuç ve koşullara dayalı olarak güvenlerinin aşağı düşmesine veya yukarı çıkmasına hemen izin veriyor. Bu sporcuların güvenini lunapark trenine benzetiyorum. Çünkü onlar, iyi performans sergilediklerinde yetenekleri hakkında kendilerini iyi hissediyorlar. Düşük performans sergilediklerinde veya beklentileri olmadıklarında güvenlerini çabuk düşürüyorlar. İşte Denizlispor ve KSK’nin temel mental sorunu bu.
Gerçek güven, sıkıntı veya kötü sonuçlar altında bile istikrarlı, uzun vadeli ve kalıcı olan güvendir. Çünkü gerçek özgüven, yıllarca ve aylarca yapılan maç ve antrenmana dayanır. Fakat 2001’den bu yana çalışan bir zihinsel performans antrenörü olarak öğrendim ki ülkemizin en iyi sporcuları bile zaman zaman güven konusunda lunapark trenine biniyorlar. Birebir çalıştığım en elit sporcularda da bu sorunu gözlemledim. Ayrıca süper ligten amatör lige kadar çalıştığım her takımda da bu duruma şahit oldum.
Dolayısıyla bir sporcunun güvenini lunapark trenine bindirmemesi ve kalıcı bir güvene sahip olması için dört temel mental taktikten bahsetmek istiyorum.
Lunapark Treni Gibi Olmayan Güven İçin 4 Strateji
1. Güvenin bir oyun veya bir maçla değil birkaç yıl yapılan maçlar ve antrenmanlarla geliştiğini kendinize hatırlatın. Gerçek güven, kısa değil uzun vadeli ve istikrarlıdır. Bu nedenle “Bir maç kazanırsak her şey düzelmeye başlayacak” gibi yanlış düşünceleriniz olmasın.
2. Hatalar ve aksilikleri, kendinize olan güveni düşürmek yerine performansınız hakkında özeleştiri yaparak oyununuzu geliştirmek için bir fırsat olarak kullanın. Performansınızı yargılamaya başladığınız zaman, yaşam kendinize olan güvenini emer ve azaltır.
3. Sahip olduğunuz zihinsel ve fiziksel becerileri sürekli kendinize hatırlatın.
4. Kötü biten bir maçta veya iyi oynamadığınızda performansınız hakkındaki fırsatları farketmek için gözlerinizi açın.
Ersin AFACAN