Yurtdışında kürtaj yaptırmak isteyenlere tur düzenleyen Baracuda Tour’un turizm belgesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iptal edilmesine tepkiler devam ederken şirket kararın iptali için mahkemeye başvurdu.
Baracuda Tour Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Turizm Belgeleri”nin iptal edilmesinin ardından konuyu adli makamlara taşıyıp, kararın iptali için ilgili yerlere başvurduklarını açıkladı.
Cem Polatoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Şahsım ve şirketim 30 yıldan beri turizmin içerisindeyiz. Bu dönem zarfında kurucusu olduğum eski şirketim Prontotour ve güncel şirketim Baracuda Turizm bünyesinde sorunsuz binlerce turlar yaptık, yüzbinlerce kişiye hizmet verdik, vermeye de devam ediyoruz. Biz Baracudatour olarak, seyahat amacı ne olursa olsun yurtiçi ve yurtdışında sadece ve sadece turizm hizmeti verdik. Aynen, yurtdışında konser, maç izlemek veya kalp ameliyatı olmak isteyen müşterilerimiz olduğu gibi yurtdışında kürtaj olmak isteyen bir müşterimizin talebi bize ulaşmıştır. ‘Kendilerinin muhatap olduğu’ doktor ve hastanenin bulunduğu ülkeye otel, uçak, transfer, şehir turu, rehberlik talepleri müşterilerimize sunulmuştur. Müşterilerimiz maç izlemek için tura katılıyorlarsa o turun adı ‘maç turu’, konser için gidiyorlarsa ‘konser turu’ ama kürtaj olmak için gidiyorsa onun adı da ‘kürtaj turu’dur. 30 senedir, tek bir yolcumuzu sokakta bırakmış mıyız? Otelleri, Havayollarını mı dolandırmışız? Rehberlerin parasını mı ödememişiz? Müşterilerin paralarını mı alıp kaçmışız? Tek bir senedimiz, çekimiz mi dönmüş? Bahsi geçen hangi etik kuralını yıkmışım?”
Baracuda Tour’un turizm belgesinin iptal edilmesine köşe yazarları da tepki gösterdi.
Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı’nın “Sayın Turizm Bakanı bunu nasıl yaparsınız?” başlıklı yazısı;
AKP iktidarı ile Türkiye’de bir ilk daha yaşandı. Turizm Bakanlığı tamamen “ahlakçı” zihniyetten yola çıkarak bir turizm şirketini sorgusuz sualsiz kapattı.
33 yıllık bir turizmcinin ve yanında çalışanların iş hayatına son verdi.
Olay şu: Cem Polatoğlu 33 yıldır turizm sektöründe. Daha önce Prontotur’u yönetiyordu şimdi de Baracuda turizmin sahibi. Daha çok kültür ve egzotik turlar düzenliyor. Vietnam, Kamboçya, Transilvanya, Phuket gibi yerlere tur paketleri hazırlıyor.
Polatoğlu’nun yazı geçmişi de var. Bir dönem Cumhuriyet’te turizm yazıları yazdığı gibi kendisine ait internet sitesinde de yazılar yazıyor.
Hükümetin kürtajı yasaklamaya çalışması üzerine kendi ifadesiyle “ironik” bir yazı kaleme alıyor. Yasaklamalarla bir yere varılamayacağını, yasaklanan şeyin “korsan”laşacağını belirtiyor ve örneğin kumarhanelerin yasaklanmasından sonra turizm şirketlerinin kumarhane olan yerlere turlar düzenlediklerini ve milyonlarca kişinin bu yolla kumarhanelere gittiğini anlatıyor ve sözü kürtaja getirerek “Bu yasakla birlikte Kuzey Kıbrıs, Kırım, Bosna ve diğer yakın komşularımıza Kürtaj ve sezaryen turları artacak gibi görünüyor. Araştırmalara göre Kırım’da anlaşmalı olduğumuz bir hastanede işlemler yapılmak kaydı ile 3 gece 4 gün turumuz “kürtaj dahil” 299 euro olarak satışa sunulabilir” diyor.
Bu yazı kimi gazetelerde yayınlanıyor. Bakanlık da ifade ve savunma bile almaya gerek görmeden Baracuda şirketinin lisansını iptal ediyor.
Peki bu kadar sert kararın arkasında acaba ne var? Polatoğlu, “Tahminime göre TÜRSAB Başkanı ile olan sürtüşmemiz etkili oldu” dedi. Polatoğlu iki dönem TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a karşı aday olmuş. Ulusoy bundan çok rahatsızmış. Yazısını da şikâyet ederek “Ahlaki değerlerimizi ayaklar altına aldığını ayrıca Türkiye’nin imajını bozduğunu” ileri sürmüş.
Turizm Bakanlığı da Baracuda şirketinin lisansını “ahlaka aykırı davranmak” suçlamasıyla sorgusuz sualsiz iptal etmiş.
İnanılır gibi değil. Burası bir hukuk devleti mi yoksa muz cumhuriyeti mi? Hele bu hukuksuz kararı adında “kültür” geçen bir bakanlık alıyorsa, varın düşünün Türkiye’nin ne hâle geldiğini.
Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan ise şunları yazdı:
Tayland’a detoks turları; Yüzünü, gözünü düzeltme merakıyla. Uzak Doğu’ya eğlence turları Uzaklarda eğlenme merakıyla.
Amerika’ya sağlık turları. Kalp yetmezlikleri, By-pass,kanser tedavisi ve devamı kaygısıyla bu turlardan bazılarını desteklemek üzere, turizm şirketleriyle çeşitli hava yolları şirketleri arasında anlaşmalar yapılıyor.
Tersinden de anlaşmalar var. Değişik amaçlarla, örneğin turizm, seminer,ticaret nedeniyle Türkiye’ye guruplar halinde gelmek isteyenlere bu kez THY kolaylık gösteriyor, dış turizm şirketleriyle anlaşmalara gidiyor
Farklı türlerde tur düzenlemek olağan işlerden biri
OY KAYBI
En çok oy kaybına hangi nedenle uğruyor AKP? Kürtajı ve sezeryanı yasaklamakla, o yöndeki açıklamalarla
Bir araştırmaya göre, kürtaj yasaklaması nedeniyle AKP tek kalemle yüzde 7,5 oy kaybına uğruyor. Aynı araştırmaya göre kadınların yüzde 50’den fazlası oyunu AKP’ye veriyor. Ancak kürtaj ve sezeryan yasağı ve buna dönük tartışmalar nedeniyle yine kadınların önemli bölümü AKP’den vazgeçme eğiliminde.
Hükümet önce işi ağırdan alıyor, sanki vazgeçermiş gibi yapıyor, sonradan on aya kadar serbest bıraksa da kürtaj yasağını yine getiriyor.
UKRAYNA TURU
Çeşit çeşit tur var ya, bir turizm şirketi de,Ukrayna’ya kürtaj turu düzenliyor.
Madem Türkiye’de yasak o zaman kalp, detoks,eğlence turları gibi bir turizm şirketinin aklına kürtaj turu geliyor.Üç, dört günde Ukrayna’ya gidilecek, orada kürtaj olacak, geri dönecek. Bu düşünceye önce turizm sektöründe yer alan bazı yöneticiler karşı çıkıyor. Neden bilinmez.
BELGE İPTALİ
Ardından devreye hükümet giriyor.
Sadece Ukrayna turlarına yasak getirmekle kalmıyor, o turizm şirketinin belgesini iptal ediyor. Belge iptali o firmanın turizm alanında faaliyet göstermesini imkansız hale getiriyor.Yaptırım bu kadar ağır. Kürtaj turlarına hükümet, belli ki çok kızmış.
O turizm şirketi yasaya aykırı herhangi bir işlem nedeniyle belgesini kaybetmiyor, sadece kürtaj turu düzenlediği için hükümeti kızdırıyor ve belgesini iptal ediliyor.
Serbest Pazar Ekonomisinde var mı bu ? Korku salmak değil de ne?