Koronavirüs salgını da ne ki? İsveç’te hayat aynı şekilde devam ediyor
Koronavirüs salgını nedeniyle dünyanın neredeyse tamamında karantinalar, kısıtlamalar devam ederken İsveç'te hayat normal şekliyle devam ediyor.

Tüm dünyayı saran koronavirüs salgınına rağmen İsveç’te çoğu insan için hayat her zamanki gibi devam ediyor.
Nisan ayının canlı bir gününde başkent Stockholm’ün en büyük merkezi meydanlarından biri olan Medborgarplatsen yaşamla dolu.
Bisikletle dolaşan çocuklar, capcanlı çiçek standları, banklarda ve restoranlarda toplanıp sohbet eden kalabalıklar. Dünyanın büyük kısmı karantina hayatı yaşarken İsveçlilerin bu rahatlığı görenleri şaşırtıyor.
Washinton Post’un haberine göre 28 yaşındaki Sandra Bergkvist, dünyadaki durumun hatırlatılması üzerine “Gerçekten o kadar kötü mü?” diye sorup ekliyor: Elbette risk gruplarındaki insanlar için endişeliyiz, ancak medya olmasaydı bu histerik durum da olmazdı.”
Yüksek risk grubundaki İsveçliler bile endişe verici görünmüyordu. 80 yaşındaki Margareta Körner ve 67 yaşındaki Margareta Eriksson yanlarında bir termos kahve ile halka açık meydanda oturuyorlardı. Stockholm merkezindeki orta sınıf bir ilçede yaşayan Körner, dışarıda olmaması gerektiğini biliyor, ancak diğerlerinden uzaklığını koruduğunu düşünüyor.
İsveç, Pazartesi gününden itibaren koronavirüs salgınıyla mücadelede kendi yolunu seçti. İsveç’in komşuları da dahil olmak üzere birçok ülke okulları, restoranları, mağazaları ve sınırları kapatmış olsa da, İsveç virüsün yayılmasıyla mücadelede nispeten gevşek bir yaklaşım sürdürdü.
Vatandaşların birçoğu hala işe gidiyor. İlkokullar, bazı eğlence merkezleri ve çeşitli spor salonları da açık.
Yaşlıların evde kalmaları isteniyor ve gereksiz yurt içi seyahatlerden vazgeçiliyor, ancak bunlar için bir zorunluluk uygulanmıyor.
Vaka sayısının 8 bini aştığı İsveç’te hayatını kaybedenlerin sayısı ise Çarşamba itibariyle 687.
Başbakan Stefan Löfven ülkenin binlerce ölüme hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Ancak özellikle geçtiğimiz hafta sonu Stockholm’ün merkezinde salgın görüntüsünden eser yoktu.
Bir huzur evinde çalışan 30 yaşındaki Linda Akesson, arkadaşlarıyla akşam yemeği yemek için hazırlanırken “Bir iki hafta boyunca, şehir hayalet kasaba gibiydi, o zaman insanlar evde kalmaktan yoruldular” diyor.
Son zamanlarda yapılan bazı kamuoyu yoklamaları hükümetin tepkisinin popüler olduğunu gösteriyor. İsveçliler’in kaygı duydukları şeyler arasında koronavirüs salgını alt sıralarda yer alıyor.