Binlerce futbolcunun transfer edilmesinin yanında,hiçbir futbolcunun yurt ihraç edilemediği sürekli kavga ve şikenin gündemde olduğu Türk Futbol’unda enteresan gelişmeler oluyor!
Siyasette olduğu gibi sporda da konuşan yanıyor.Spor medyasındaki baskı ve sansür, son on yılda iyiden iyiye artmış durumda…
2006 yılında, dönemin Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in; D Smart’da banttan yayınlanacak bir programdaki konuşmalar medyaya yansıyınca kanal yönetimine “program yayınlanmasın” talimatı vermiş, böylece spor basını’nın yaşadığı en ilginç vakalardan biri, kayıtlara geçmişti.
Yıldırım Demirören’in bu girişimi üzerine Kanal Yöneticisi İlhan Uzundurukan, Bülent Yüksel’in sunduğu programın ilgili bölümünü sessiz yayınlamış, üzerine “programın bu bölümü, Beşiktaş Başkanı’nın isteği üzerine sessiz yayınlanmaktadır” altyazısı ile vererek çok ilginç bir formülle izleyenlerini şaşırtmıştı. Hatta olay, Demirören’in şu an sahibi olduğu Vatan Gazetesi sayfalarında, manşetten yer almıştı.
Futbol Cafe programında Fulya Projesi konuşulan Radyospor’a müdahale!
Son on yılın, bilinen ilk ve neredeyse en ilginç sansür vakasının üzerinden iki yıl kadar geçmiş, Yıldırım Demirören bu kez Radyospor’daki bir dosyaya müdahale ermek istemişti. Demirören, Futbol Kafe isimli programda, Fulya Projesi’nin konuşulmaması talimatını vermek üzere, sabah 8’de yayın kuruluşunun binasını ziyaret etmişti. Gelişme üzerine Hürser Tekinoktay, programı bırakma kararı almış,Tekinoktay’ın ardından akıllara, Demirören’in bu müdahalesiyle ilgili olduğunu getirecek şekilde Bülent Yüksel’in de radyo ile yolları ayrılmıştı.
Şike sürecini yazan Sedat Tunalı’nın Taraf Gazetesiyle yolları ayrıldı.
Bu olayların ardından, zaten kötü yönetilen futbolun, ne kadar da kirli ilişkilerin ürünü olduğu, şike sürecinde, net bir şekilde, resmi kayıtlarla da gözler önüne serildi. Şike ile ilgili yazılar yazan Sedat Tunalı’nın Taraf Gazetesi ile yolları ayrıldı.
Yine Bülent Yüksel: Şike sürecini dobra dobra anlattı,işinden oldu!
Daha önce çalıştığı kurumlar ile yolları ayrılmak zorundan kalan (!) Bülent Yüksel yine şike yayınlarıyla bağlı bulunduğu kurumun yayın politikasına tamamen aykırı kalmasından ötürü bilinmeyen şekilde (!) Ntvspor Radyo’dan ayrıldı.
Bilgin Gökberk’ede müdahale edildi!
Şike süreci henüz bitmemişken, ülke futbolundaki kalite de dip yapmıştı ki yaşananlar artık “konuşan yanar” tezini tartışılmayacak hale getirdi. Futbolun en başındaki isimleri, onların siyasetle ilişkisini her fırsatta konu alan Bilgin Gökberk’in Kanaltürk ve peşisıra Radyospor ile yollarının ayrılması, yorumcunun kendisini yorsa da sosyal medyada görülmeye başlanan ve çığ gibi büyüyen “temiz futbol-yürekli spor medyasına destek” sözleri, sporseverleri umutlandırdı.
Başkanının Kaptanı dedi…Trtspor’dan bu yüzden mi ayrıldı?
Son olarak aynı yayın, hatta aynı cümle içerisinde Aziz Yıldırım, Yıldırım Demirören, Emre Belözoğlu ve Fatih Terim’i eleştiren Uğur Meleke’nin bu yorumlarının, TRT’deki yayın hayatının son sözleri olması spor medyasının da artık kendisini sorgulamasını zorunlu kıldı.
Bu hadiseler, bilinen hadiseler. Tabii günden güne, bilinmeyenler de ortaya çıkacak. Başlarına bu hadiselerin gelmesi ile belki maddi kayıplar yaşayan bu isimler; izleyenlerden, okuyuculardan, dinleyicilerden gelen binlerce destek mesajlarıyla doğrularının peşinden gitmeye devam ettikleri bu yolda, her defasında güç depoladılar.