Kırgızların kurşun döktürdüğü kemik ile oynanan bin yıllık “aşık” oyunu, Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan Kırgız Türkleri tarafından yaşatılmaya devam ediyor.
“Benimle Aşık atamazsın” sözünün geliş kaynağı olan ve Türkler tarafından bin yıldır oynandığı tahmin edilen “aşık” oyunu, Van’ın Erciş ilçesinde yaşayan Kırgız vatandaşlar tarafından yaşatılıyor.
Afganistan’ın Pamir yaylasından savaş nedeniyle 1984 yılında Van’ın Erciş ilçesine gelen Kırgız Türkleri, bu tarihten itibaren adını Ulupamir verdikleri köyde yaşamaya başladı. Yaşamlarına devam ederken atalarından kalan gelenek ve görenekleri de yaşatmaya çalışan Kırgız vatandaşlar, bin yıllık olduğu tahmin edilen “aşık” oyununu, Van’da yaşatmaya devam ediyor.
Kırgızlar arasında hayli revaçta olan oyun, küçükbaş hayvanların arka bacakları diz kısmında bulunan dört yüze sahip kare şeklindeki kemikle oynanıyor. Tarihi bir Türk oyunu olan aşık oyunu, toprak üstüne çizilen bir daire ve daire çapına, atış mesafesine paralel olarak rakip takım oyuncularının aşık kemiklerini daireye dizmesiyle başlıyor.
Kemik içine kurşun dökülmesiyle de ağırlık oluşturan oyuncular, daire içine rakibin bıraktığı aşıklara hedef alarak atış yapmaya başlıyor. Aşıklardan bir veya bir kaçını daire dışına çıkarmaya çalışan atıcı ekip üyeleri, daireden dışarı çıkarttığı aşıkların sahibi oluyor. Iskalayıncaya kadar devam eden oyunda, oyuncular sırasıyla yer değiştiriyor.
Aşık oyununun Osmanlı İmparatorluğu, Kırgızıstan, Kazakistan ve Türkiye’de bu oyunun oynandığını belirten Manas Yetim, ”Türkiye’de ve Kırgızlarda, ‘Benimle sen aşık atamazsın’ şeklinde söylenen bir söz vardır. İşte oradaki aşık, bu oyunun adıdır. Aşık atma oyunu topluluğa göre oynanıyor. Mesela 6’şardan 12 kişi, 12 tane aşıkla oynanabilir. Usta bir oyuncu mesela 12 tanesini attığı zaman oyunu kazanıyor. Öbür takım eleniyor. Düğünlerimiz yapıldığı zaman ödülü düğün sahibi veriyor. Çok eskiden düğün sahibi bir tane koyun ortaya koyuyor ve hangi takım kazanırsa koyunu da o alıyor, kesip yeniliyordu. Ben bunu bilardoya benzetiyorum. Benzer şekilde atışı var. Ama bu değneksiz ve daha ustalık isteyen bir oyun” dedi.
1982’de çocukken oyunu oynamaya başladığını belirten Yetim, normal usta olduğunu, ama köyde çok iyi ustalar bulunduğunu ifade etti.