CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Beşar Esad ile Başbakan Erdoğan’ın baskıcı olduklarını ve aralarında ‘ton farkı’ olduğunu söyledi, Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, Kılıçdaroğlu ile görüşmesini iptal etti.
Swoboda, Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i kıyasladığı açıklamasından rahatsızlık duydu. Swoboda’nın, Sosyalist Grup bu konuda farklı görüşe sahip olduğu için tavır göstermek amacıyla Kılıçdaroğlu ile görüşmek istemediği belirtildi.
Swoboda, Kılıçdaroğlu ile bugün düzenlediği ortak basın toplantısında kendisine yönelik sorular bitince, bir kısmına Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı Sosyalist Grup toplantısına geri dönmüş, bu sırada soruları cevaplandırmaya devam eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuşmuştu:
“Reyhanlı’da ölen 51 kişinin katili Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. İstiyorsa gitsin Reyhanlı’da yurttaşlara sorsun. Hatay’da sorsun, Kırıkhan’da sorsun, Samandağ’da sorsun, İskenderun’da sorsun. O masum insanların ne günahı vardı- Kalkmış CHP’yi suçluyor, ‘CHP, Esed rejimini destekliyor’. Hiçbir zaman baskıcı hiçbir rejimi desteklemedik. Tıpkı AK Parti hükümetini desteklemediğimiz gibi.”
Esed ile Erdoğan’ın “baskıcı” olduklarını ve aralarında “ton farkı” bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne fark var aralarında demokrasi açısından-” diye sormuştu.
Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Beşşar Esed ile kıyaslamasının “kabul edilemez” olduğunu bildirdi.
Kılıçdaroğlu’nun, dün Brüksel’de yaptığı açıklamalarda Erdoğan ile Esed’i kıyaslayan ifadeler kullanması üzerine duyduğu rahatsızlığı dile getiren ve Kılıçdaroğlu ile planlanan ikili görüşmesini gerçekleştirmeyen Swoboda, bugün de sosyal paylaşım ağı Twitter üzerinden konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Swoboda, Twitter’dan paylaştığı mesajında, “CHP liderinin, benim davetlim olarak, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ı Esed’le kıyaslamasını kabul edemem. Bu kabul edilemez” ifadesini kullandı.
Hannes Swoboda, Kılıçdaroğlu ile dün düzenlediği ortak basın toplantısında kendisine yönelik sorular bitince, bir kısmına Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı Sosyalist Grup toplantısına geri dönmüş, bu sırada soruları cevaplandırmaya devam eden Kılıçdaroğlu, “Reyhanlı’da ölen 51 kişinin katili Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. İstiyorsa gitsin Reyhanlı’da yurttaşlara sorsun” diye konuşmuştu.
Esed ile Erdoğan’ın “baskıcı” olduklarını ve aralarında “ton farkı” bulunduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ne fark var aralarında demokrasi açısından-” diye sormuştu.
Swoboda, olayın ardından yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın Suriye halkına yönelik savaş ve teröre devam eden Esed’le kıyaslanamayacağını ifade etmiş, Kılıçdaroğlu ile planlanan ikili görüşmesi ise iptal edilmişti.
AP Sosyalist Grup kaynakları, Swoboda’nın, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ile Esed’i kıyasladığı açıklamasından rahatsızlık duyduğunu ve Sosyalist Grup bu konuda farklı görüşe sahip olduğu için tavır göstermek amacıyla Kılıçdaroğlu ile görüşmek istemediğini belirtmişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ise, Kılıçdaroğlu’nun, rahatsızlığını ifade eden Swoboda ile görüşmenin uygun olmayacağı ve yarar sağlamayacağı kanaatiyle görüşme yerinden ayrıldığını açıklamış, AP’yi ifade özgürlüğü konusunda eleştirmişti.
CHP’den yapılan açıklamada, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerinden rahatsız olan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile görüşmediği bildirildi.
CHP Basın Biriminden yapılan yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’a yönelik eleştirilerinden rahatsız olan Swoboda ile görüşmediği belirtilerek, “Kılıçdaroğlu, Swoboda ile görüşmesini iptal etti ve görüşmeye gitmedi” ifadesine yer verildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’deki demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlükler bağlamındaki eksikliklere işaret etmek amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında paralellik kurduğunu” söyledi.
Loğoğlu, Brüksel’de temaslarda bulunan Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ı Esed ile kıyaslayan açıklamaları nedeniyle Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile ikili görüşmesinin iptal olmasının ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun gün boyu AP’de temaslarda bulunduğunu, verimli ve yararlı görüşmeler yaptığını belirten Loğoğlu, CHP Genel Başkanı’nın AP Sosyalist Grup toplantısına katılımının ve Swoboda ile ortak basın toplantısının ardından Swoboda’nın mekandan ayrılmasından sonra Başbakan Erdoğan’ın kendisine yönelik eleştirilere ilişkin soruya cevap verdiğini kaydetti.
CHP Genel Başkanı’nın, Türkiye’nin dış politikasına ilişkin bir Türk gazetecinin sorduğu soruyu yanıtladığını söyleyen Loğoğlu, şöyle konuştu:
“Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlükler bağlamındaki eksikliklere işaret etmek amacıyla Sayın Başbakan Erdoğan ile Suriye rejiminin başındaki Beşşar Esed arasında bir paralellik kurmuştur. Kurduğu paralelliğin, Sayın Swoboda’da bir rahatsızlık yarattığını öğrendik” dedi.
Bu rahatsızlığı Swoboda ile görüşmeye gittiklerinde, yardımcılarından öğrendiklerini belirten Loğoğlu, Kılıçdaroğlu’nun, rahatsızlığını ifade eden Swosoda ile görüşmenin uygun olmayacağı ve yarar sağlamayacağı kanaatiyle görüşme yerinden ayrıldığını aktardı.
Faruk Loğoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bulunduğumuz çatı Avrupa Parlamentosu. Avrupa Parlamentosu, hangi değerleri savunan bir kurumdur. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, haklar, hukuk, her şey ama özellikle de ifade özgürlüğü. Dolayısıyla bu çatı altında herhangi bir anlamda ifade özgürlüğünün, ‘Şurası fazlaydı, burası eksikti’ tartışmalarının çok yararsız olduğunu, çok yanlış olduğunu ve çok aykırı olduğunu, hele hele bir Sosyal Demokrat Grubu’nun başkanlığını yapan deneyimli bir politikacıya yakıştıramadığımızı belirtmek isterim. Sadece ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini ve bu saygının herkes tarafından, Swoboda dahil, gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
