GündemManşetPolitikaSon DakikaTürkiye

Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da konuştu: Kabahat bizde

Bali

Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Diyarbakır’da düzenlediği programda yaptığı konuşmada ‘Kürt sorununun çözümü konusunda kendi çözümlerimizi bölge halkına yeteri kadar anlatamadık. Kabahat sizde değil, bizde’ dedi.

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da bir düğün salonunda partisince düzenlenen “Geleceği Birlikte Kuruyoruz Diyarbakır Buluşması” toplantısında yaptığı konuşmada, bu ülkede çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığını söyledi.

Anaların çocuklarını güler yüzle huzur içinde askere, okula göndermesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Barışa susamış bir toplumuz. Kavgadan bıktık. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Herkesin işi, herkesin aşı olsun istiyoruz. Herkes birbirini kucaklaşın istiyoruz. Aynı gemideyiz aynı gemide kararlılıkla yol alacağız. Kimsenin endişesi olmasın. Yeter ki ortak aklı egemen kılalım, bir araya gelelim ve düşüncelerimiz farklı bile olsa saygı içinde birbirimizi dinleyelim” diye konuştu.

Diyarbakır’ın 9 bin yıllık bir uygarlığa ev sahipliği yaptığına değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Buradan 25 kilometre ötede Çayönünde dünyanın en eski köyü var. 27 büyük devlet bu topraklardan geldi geçti. Sasanilerden tutun Etilere, Asurilerden tutun Abbasilere kadar, Selçuklulara kadar pek çok uygarlık bu topraklardan geçti. Bu topraklardan geçerken kültürlerini eserlerini bıraktılar dolayısıyla o kültürler artık bizim kültürümüz, o eserler artık bizim eserimiz, o insanlar bizim insanlarımız, o tarih bizim tarihimiz. Tarihimizle her zaman gurur duyduk, duymaya da devam edeceğiz.”

– “CHP’ye büyük görev düşüyor”

“Farklı kültürlerden, inançlardan, kimliklerden insanlarımızla aynı havayı soluyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

NationalTurk World Son Dakika

“Diyarbakır’a bakın camisini kilisesini cemevini görürsünüz. Tüm bu inançların barış ve huzur içinde yaşadığını görürsünüz. Farklı kimlikler var farklı kimliklerin de kavgasız yaşadığını görürsünüz. O zaman bizim yapmamız gereken bu kültürü bu görkemli tarihi yaşatmak çocuklarımıza öğretmek tüm kültürleri kimlikleri inançları saygı ile karşılamak. Bunu yapmak hepimizin ortak görevi sadece CHP’nin değil. Bu topraklarda yaşayan herkesin ortak görevi. Bu ortak görevi yerine getirmek için de CHP’ye büyük görev düşüyor.”

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Diyarbakır’ın hak etmediği bir koşulda yaşadığına değinen Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır o zengin kültürden derin bir yoksulluk yaşıyor. Üzerinde durmamız, tartışmamız gereken konulardan biri bu” dedi.

– “Diyarbakır’da işsizlik yüzde 20’lere dayanmış durumda”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’ın 1930 yılında Türkiye’nin 3’üncü büyük sanayi kenti olduğunu hatırlatarak, bugün sanayisi fazla gelişmemiz sosyo ekonomik gelişmeye baktığınızda 67’nci sırada olduğunu söyledi.

Türkiye’de yüzde 10.4 olan işsizliğin Diyarbakır’da yüzde 20’lere dayandığını aktaran Kılıçdaroğlu, “Genç işsizlik yüzde 30’ları aşmış durumda. Bu sorunlara çözüm üretmek zorundayız. Her çocuğumuzun mutlaka işi olmalı, evinde aş olmalı. Kadınlar huzur içinde eşlerini beklemeli. Kadınlar da çalışabilmeli. Bu mücadeleyi yapacağız. Buraya geliş nedenlerimden biri de bu” diye konuştu.

– “Sizden sadece 4 yıl için yetki istiyorum”

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Buraya bir dönem bir başbakan geldi. Diyarbakır mitinginde genç bir Diyarbakırlı ‘iş ve fabrika istiyoruz’ diye bağırıyordu. Bu tekrarlanınca ‘yok kardeşim iş miş yok sana’ diye cevap aldı. Sonra bu kişi geldi ‘eski Diyarbakır Cezaevi’ni yıkacağım size söz modern bir cezaevi yapacağım’ dedi. Fabrika değil cezaevi vaadi veriyor tüm Diyarbakır ve Türkiye duysun. Dünya tarihinde bir ilktir. Bir başbakan bir kente geliyor fabrika sözü yerine hapishane sözü veriyor. Hapishane sözü verdi de ne oldu oyları topladı. Burada tüm Diyarbakırlılara sesleniyorum, Urfalılara, Bitlislilere, Vanlılara, Hakkarililere sesleniyorum; işsizlik mi var, evet var. Sizden sadece 4 yıl için yetki istiyorum.”

Bu ülkeyi işsizlik belasından kurtaracağını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yolsuzluk var. 50 lira için kadınları sabahtan akşama kadar PTT’nin önünde kuyruğa diziyorlar. Burada tüm kadın kardeşlerime sesleniyorum; 50 lira için seni o kuyruğa dizen namerttir. Ben onu yapmayacağım. Hiçbir zaman para için kuyruğa girmeyeceksin, aile sigortasını getireceğim. Evinde oturacak bankada hesabın olacak gideceksin memur gibi işçi gibi emekli gibi paranı çekecek çocuğunun rızkına bakacaksın. Kimseye, sosyal devletini muhtaç etmeyecek CHP’nin sözüdür bu” ifadesini kullandı.

Adalet ve özgürlüğü her ortamda savunacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Benim karnım doyuyor komşum açsa ve ben ses çıkarmıyorsam orada adaleti bulamazsınız. Sosyal adalet budur. Herkesin karnı doyacak. Adaleti ve özgürlüğü her ortamda savunacağız. Adalet ve özgürlük ancak demokratik bir rejim ile olur. Demokrasiyi de savunacağız” dedi.

– “30-35 yıldır sorunu çözmeyi güvenlik güçlerine havale ettiler”

“30 yılı aşkındır ortada bir sorun var kimisi Kürt sorunu, kimisi Türk sorunu, kimisi Güneydoğu sorunu diyor adı ne olursa olsun ortada bir gerçek var. Ortada bir sorun var ve 30 yıldır devam ediyor mu ediyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Çıktık şunu söyledik CHP olarak bu sorun güvenlik önlemleri ile çözülemez dedik. Bu sorunun çözümü için aklı egemen kılmalıyız. 30-35 yıldır sorunu çözmeyi güvenlik güçlerine havale ettiler. Kimler siyasiler çözün dediler çözülmüyor. 30 yıllık tecrübe yetmedi mi hala, akan kan yetmedi mi hala. 30 yılın sonuna geldik 35 yıldır sorunu demokrasi ve özgürlükle çözeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

Fabrika, iş, aş, barış, demokrasi ve özgürlük sözü veren Kılıçdaroğlu, “12 yıllık süre verdiniz Adalet ve Kalkınma Partisi’ne. Ben 12 yıl değil 4 yıllık süre istiyorum. Fabrika, iş, barış, demokrasi, özgürlük ve aş sözü veriyorum” diye konuştu.

– “Diyarbakır Cezaevi ‘insanlık müzesi’ olsun”

Kılıçdaroğlu, “hapishane sözü verenler o hapishanelerde nelerin olduğunu biliyorlar mı? Hangi dramların yaşandığını. Diyarbakır hapishanesinin dili olsa neler anlatırdı” diyerek şunları söyledi:

“Bu bölge büyük acılar yaşadı. Bu acıları bilmeliyiz. Bir daha bu acılar yaşanmasın diye Diyarbakır Cezaevi ‘insanlık müzesi’ olsun diyoruz. Milletvekillerimiz, genel başkanlarımız, il yöneticilerimiz tutuklandı, il başkanlarımız öldürüldü, hapishanelere atıldı, işkence gördüler. Sadece Diyarbakır’da değil Mamak’ta, Metris’te oldu, Zincirbozan’da oldu. Biz hiçbir zaman acılarımızı propaganda konusu yapmadık. Hasan Hüseyin’in dediği gibi acıyı yüreğimizin bir tarafında tutup, aynı acıları başkaları yaşamasın diye mücadele ettik ama onlar bizim acılarımızı istismar ediyorlar. Buna izin vermeyin, buna izin vermeyeceğiz asla.”

– “Kabahat sizde değil, bizde”

CHP’ye yapılan eleştirilerin yapıcı olduğu sürece başının üstünde yeri olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, her eleştiriye saygı gösterdiğini ve hiçbir zaman sırtını dönmediğini belirtti.

“Kürt sorununun çözümü konusunda kendi çözümlerimizi bölge halkına yeteri kadar anlatamadık kabahat sizde değil, bizde” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

“Dedik ki bu sorunu parlamento zemininde çözmemiz lazım. Bir araya gelmemiz lazım, oturup konuşmamız lazım, bir toplumsal mutabakat sağlamamız lazım. Türkiye’nin bu kadar derin, köklü sorunu parlamento zeminin dışında çözemezsiniz, ‘hayır çözeriz’ dediler Çözüyorsanız buyurun size kredi açıyoruz. Buyurun çözün. Hemen bağırdılar ‘senin kredine ihtiyacımız yok. Sen zaten kendi kredine muhtaçsın’ eyvallah dedik. Diyorlar ki bazen CHP barışçıl barışı savunan bir parti değildir. Hayatımda duyduğum en saçma sözlerden biri bu. Ne demek bu? CHP Kobanili Kürt’e Şengalli Ezidi’ye Kerküklü Türkmen’e Halepli Arap’a karşı IŞİD’ın yanında yer almayacak kadar onurlu ve ahlaklı bir parti.”

Kılıçdaroğlu, konuşması esnasında partililerin “Kemal Başbakan” sloganı atması üzerine, “O da olacak inşallah” dedi.

Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu