Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül Anayasa Değişikliği Referandumu’na hayır mitinglerine Ordu’da devam etti.
Ordu’da halka seslenen Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, dokunulmazlığı kaldıracağına dair verdiği sözleri hatırlatarak eleştirdi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlık ile ilgili eleştirileri;
“Biz ülkemizi ve insanlarımızı seviyoruz. Ama bu ülkeye ihanet edenlerin, uluslar arası anlaşmalara imza atıp ihanet edenlerin, CHP tepki gösterince korkup uygulamaya koymayanların hesabını soracağız. İhanet ediyorlar bunlar. Şimdi Recep Bey’e soruyorum. Çık televizyonların karşısına, de ki biz Dubai’de anlaşma imzalamadık. De ki, ben de senin yakana o anlaşmayı iliştireyim.
Size her yerde her zaman doğruları söyledik ve görev bildik. Recep Bey bizi yalancılıkla suçlamış. Benim yalan söylediğimi tarih ve yer vererek göstersin eyvallah diyeceğiz. Ama ben şimdi Ordu meydanından tarih veriyorum ve Recep Bey’e soruyorum. 1 Ekim 2002. Amasya’da konuşuyordun, dedin ki ‘dokunulmazlıkları kaldıracağız’. 20 Ekim 2002, Mersin meydanında konuşuyordun, dedin ki ‘dokunulmazlıkları kaldıracağız’. 25 ekim 2002. Uğur Dündar’ın programına sayın Deniz Baykal’la katıldın, dedin ki dokunulmazlıkları kaldıracağız. Bitmedi! 24 Kasım 2002. Dedin ki ‘dokunulmazlık bir yıl süreyle bizim gündemimizde yok’.
Şimdi tarih kaç? 2010. Allah aşkına, bir insan bu kadar yalan söyler mi? Bakın, Ordu meydanından soruyorum, tarih veriyorum, konuşmayı veriyorum, inanmıyorsa gitsin Anadolu Ajansı kayıtlarına baksın. Orada görecek. Verdiği sözün arkasında durmayan adama ne denir? Bir adam yiğitse, bir adam düzgünse, bir adam halka hesap vermeyi namusu kabul ediyorsa verdiği sözün arkasında yiğit gibi durmalı. Adam gibi adam olmalı!
Ve Anayasa değişikliği geliyor. Bu anayasa değişikliğinde dokunulmazlık var mı? Niye yok? Recep Bey niye korkuyor? Söz verdin, namus sözü verdin. Niye kıvırıyorsun, niye adam gibi durmuyorsun? Bir de beyefendi ne diyordu? ‘Biz Kasımpaşalıyız’ Sen Kasımpaşa’nın ‘K’sı bile olamazsın. Kasımpaşalılar yiğit adamlardır. Kasımpaşalı verdiği sözün arkasında durur.”
[media id=659 width=610 height=340]
DUBAİ ANLAŞMASI”-
..Aklımızda kaldığınca dubai anlaşmasını size anlatalım..Bu anlaşmanın tam metninden bir anlam çıkarabilmek için öncelikle,Gürcistanın ”osetya” yı nasıl işgal ettiğini anlatmamız lazım…yıl 1926 ,rusya osetya bölgesini kendi isteği ile gürcistan sınırları içinde bırakıyor..ancak gürcistanın bu toprakları işgal etmesi durumunda ,rusya bölgeye geri dönecektir şeklinde anlaşma yapılıyor..ve gürcistan recep beyin baskılarıyla osetya’yı işgal ediyor..rusya 1926 yılı anlaşmasına istinaden bölgeye geri dönerek osetya’yı kurtarıyor..
gelelim kerkük-musul hattına;..mustafa kemal 1926 yılında ingilizlerle anlaşarak kerkük ve musul’u ırak toprakları içinde bırakıyor…Ancak bölgenin ıraklı araplarda olması şartıyla geri çekiliyor…bu bölgenin bir şekilde başkaları tarafından işgal edilmesi durumunda TÜRKİYE bölgeye geri dönebilecektir…
işte kalleş TURGUT ÖZAL burada devreye giriyor…ırak’ı işgal etmeyi düşünen amerika;..bu bölgeyi türklere kaptırmamak için,gel IRAK’ı beraber işgal edelim diyor,ÖZAL’a
çok bilmiş ÖZAL bu teklifin üstüne sazan gibi atlıyor..TÜRKİYE ırak işgaline katılırsa;..amerikayla beraber işgalci devlet durumuna düşeceğinden,1926 yılı anlaşmasını gündeme getiremez..böylece bölgede bir kürdistan kurulabilir..
Ancak Türk Devletinin kurucusu türk silahlı kuvvetleri bu tuzağa düşmüyor..ÖZAL bir koyup 3 alamıyor..
Amerika en büyük kazığı yemiştir TÜRKLERDEN…IRAK işgalinden sonra Türkiye’nin 1926 yılı anlaşmasından doğan haklarını kullanmaması için acilen acilen AKP hükümeti dizayn ediliyor…akp yi iktidara taşıyan amerika;
Dış işleri bakanı ALİ BABACAN ile DUBAİ’de gizli bir toplantı yapıyor..burada 1 milyar dolar ödüllü bir anlaşma imzalanıyor…bu anlaşmaya göre;abd ,ırak’ı işgal ettiğinde türk ordusunun 5 yıl süre ile ırak sınırından içeriye girmeyeceği TAAHHÜT ediliyor…yani akp hükümeti mustafa kemal’in 1926 yılı anlaşmasından doğan haklarımızı kullanmayacağımızı beyan ediyor..
Ancak;..bu gizli anlaşma,amerikadaki hükümet muhalifleri tarafından DENİZ BAYKAL’a ihbar ediliyor..sayın Baykal bu konuyu TBMM’de gündeme getiriyor..hükümet suç üstü yakalanmıştır..Ancak 1 milyar doların transferi henüz yapılmamıştır…Baykalın aceleci davranışı akp hükümetinin geri adım atmasına sebeb olmuştur..çünki eski başbakanlardan ADNAN MENDERES devletten gizli yapılan ikili anlaşmalar nedeniyle idam edilmiştir..
Ali babacan böyle bir ceza ile karşı karşıyadır…en sonunda akp bu parayı almaktan vazgeçti…para alınmadı ama imzalanan anlaşmanın son harfine kadar gereği yapıldı…ordu 5 yıl süre ile sınır ötesine geçmedi…sadece bazı operasyonlar,abd’nin izni ile yapıldı..
akp hükümetinin kerkük-musul hattından vaz geçmesi,Bu bölgeye kürdistan kurulmasına izin vermesi,İSRAİL devletinin güney komşumuz yapılması YÜCE DİVAN için yeterlidir..
26-temmuz-2010-M.KENAN AYÇİÇEK(çç)