Kanser tedavisinde Küba mucizesi: Köpekbalığı kıkırdağı
Köpekbalığı kıkırdağı alternatif kanser tedavisinde çok popüler. Araştırmalarda köpekbalığı kıkırdağının etkisi tam olarak kanıtlanamamış olsa da Küba’da bu yöntem sıkça uygulanıyor.
Sabah gazetesinden Erkan Topuz’un yazısı;
Alternatif tıbbın en gözde ürünlerinden biri olan köpekbalığı kıkırdağı; bugüne kadarki tüm yöntemlerden daha büyük ilgi gördü. Köpekbalığı kıkırdağına olan bu ilgi; William Lane’in ‘Sharks Don’t Get Cancer-Köpekbalıkları Kanser Olmaz’ isimli kitabının yayınlanmasıyla başladı. Lane’in hastalarından birinin de Küba lideri Fidel Castro’nun kız kardeşi olduğu iddia edildi. Aslında köpekbalığı kıkırdağının ünü; bilimsel verilerden ziyade köpekbalıklarının kanser olmaması efsanesine dayanıyor. İşte köpekbalığı ile ilgili gerçekler:
Bugüne kadar köpekbalığı kıkırdağı ile ilgili iddialar, insanlar üzerinde kanıtlanamadı. Köpekbalığı kıkırdağı için ilk kanıt, Küba’da sadece 29 hasta üzerinde yapılan çok küçük bir çalışmada ortaya çıktı. Ancak Amerikan Milli Kanser Enstitüsü (NCI), verilerin yeterli ve etkili olmadığı sonucuna vardı.
NCI; 1998 yılında ABDKanada ortaklığında yapılan bir araştırmayı duyurdu. Nevostat olarak bilinen ürün, köpekbalığı kıkırdağının konsantresiydi. NCI, bu ürünün yardımcı tedavi olarak denendiğini belirtti. Araştırmaya; meme, kolorektal, prostat, akciğer, lenfoma ve beyin kanseri olan 60 erişkin hasta katıldı. Ancak bu araştırmadan bir sonuç çıkmadı.
Bazı araştırmalarda; sığır ya da köpekbalığı kıkırdaklarının antienflamatuar (iltihabı önleyici) özelliği olabileceği öne sürüldü.
Köpekbalığı kıkırdağının; meme, prostat, beyin ve over kanseriyle ilgili anjiyogenezi (yeni damar oluşması) önleyen proteinler içerdiği iddia edildi. Araştırmada; köpekbalığı kıkırdağında hiç kan damarı bulunmadığı için kan damarı oluşumunu önleyebileceği varsayılmıştı.
1998’de fareler üzerinde yapılan bir çalışmada; köpekbalığı kıkırdağının, tümör büyümesi ya da metastatik yayılma üzerinde hiçbir etkisi olmadığı görüldü. 25 gün süren bu araştırma sonucunda; akciğer metastazı ya da tümör büyüklüğünde bariz bir farklılık görülmedi.
10 hafta boyunca köpekbalığı kıkırdağı takviyesi alan 57 yaşında bir erkekte hepatit B gelişti. Hasta bu sürede reçeteli bir ilaç almadı. Hasta, semptomlar başlamadan birkaç gün önce kokusu değiştiği için ürünü bırakmıştı.
Köpekbalığı kıkırdağı; fetüsün ya da çocukların büyümesini ve gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çocuklar ve hamileler; köpekbalığı kıkırdağı ürünlaeri kullanmamalı. Ayrıca iyileşme sürecini de yavaşlatacağı için cerrahi müdahalelerden sonra kullanılması önerilmiyor.
Kıkırdak ürünlerinin toksin açısından da iyi incelenmesi gerekir. Hızla artan çevre kirliliği, okyanusları da etkilemektedir. Kirli denizlerde bulunan balıklar da sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Köpekbalığı kıkırdağı ürünleri alırken dikkatli olmak gerekiyor. Bu ürünlerin bileşimindeki maddelerin açıklamasının etikette yer almasına dikkat edin. Bazı köpekbalığı kıkırdağı ürünlerinin; bağlayıcı ajan, dolgu maddesi veya önemsiz miktarda kıkırdak içerdiği görülmüştür.
Kıkırdak tedavisi kullananlara genellikle ürünü ağızdan almaları öneriliyor. Ancak bunun sindirim sisteminde problem yaratabileceği de söyleniyor. Uzmanlar; kıkırdağın emilip emilmediği konsunda kesin bir bilgi vermiyor.