“Kabinede 18 ile 25 yaş arası bakanlar görmek istiyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah parlamentomuzda 18 ile 25 yaş arası seçilmiş gençler görmek istiyorum. İnşallah 18 ile 25 yaş arası kabinede de bakanlar görmek istiyoruz.” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Elazığ’daki birlik, beraberlik, vatan ve bayrak sevgisinin tüm Türkiye’ye örnek olacak derecede güçlü ve belirgin olduğunu vurguladı.
“Türkiye’yi 1071’den itibaren nasıl hep birlikte vatan haline getirdiysek inşallah önce 2023 hedeflerimize ulaşarak, ardından 2053 ve 2071 vizyonlarımızı hayata geçirerek, çok daha büyük başarılara imza atacağız.” diye Erdoğan, şunları söyledi:
“Onun için önümüzde yeni ve önemli bir fırsat var. Bu fırsat cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak olan anayasa değişikliğidir. Buna hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun. 16 Nisan’da sandık başına gidip oylayacağımız bu değişikliğe inşallah Elaziz’den rekor düzeyde bir destek bekliyorum. Hazır mıyız? Maşallah, gadanızı alsın inşallah.”
‘Dünyanın dev şirketlerini gençler yönetiyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda toplanan gençlere hitaben de “Bu anayasa değişikliğinin en başta gelen kahramanları sizsiniz.” dedi.
Başbakanlığı döneminde seçilme yaşının 30’dan 25’e indirildiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunu 18’e indirmemiz lazım. 18 yaş, hem seçme hem seçilme yaşıdır. Ne diyorlar, ‘Çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu?’ Lafa bak. Bu ne demektir biliyor musun? Kendi gencine, gençliğine güvenmemek demektir. Şimdi ne yapıyoruz? Bu millet diyoruz, sıradan bir millet değil, bu gençlik sıradan bir gençlik değil. Bu gençlik, Fatih’lerin torunudur. Fatih, 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtı mı? Siz de açarsınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse gençler, durmak yok, daha çok çalışacağız, daha çok koşacağız, İnşallah parlamentomuzda 18 ile 25 yaş arası seçilmiş gençler görmek istiyorum. İnşallah 18 ile 25 yaş arası kabinede de bakanlar görmek istiyoruz. Olur mu bu? Niye olmasın. Bugün dünyanın dev şirketlerini, bakıyorsun, 25 yaşında, 30 yaşında gençler yönetiyor. Ama bunların kafası basmaz bu işe. Onun için biz gençliğimizle iftihar ediyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u 21 yaşında fetheden Fatih Sultan Mehmet’i örnek göstererek, “Gittiğimiz ülkelerde 20’li yaşlarda bakanlarla, 25 yaşında dışişleri bakanlarıyla tanışıyoruz. Benim ülkemde niye olmasın, olacak. Şayet birisi o birikime, o kabiliyete sahipse bizde niçin olmasın? Olacak. Önce kendimize inanacağız, ondan sonra da bu yola koyulacağız ve emaneti, bir görevi verirken ehline, liyakat sahibi olana vermek şüphesiz ki liderin görevidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa değişikliğine ilişkin hakikatleri, duyanların duymayanlara, bilenlerin bilmeyenlere anlatmasını isteyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her şeyden önce Türkiye’de rejim değişmiyor, değişen sadece yönetim sistemidir. 1923’te ilan edilen Cumhuriyetimizi inşallah ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi Cumhuriyetimiz’den eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu ve daha pek çok kurulumuz farklı isimlerle Cumhuriyet öncesinde de mevcuttu. Birileri doğruyla yanlışı birbirine katarak, sapla samanı karıştırarak, milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Çünkü onların kafaları da karışık, kafaları da bulaşık. Halbuki şu anda yapılan iş, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemekten ibarettir. Dikkat ediniz bu organların hiçbiri ortadan kalkmıyor. Yasama organı ortadan kalkmıyor, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi, Parlamento ortadan kalkıyor mu? Böyle bir şey yok ama birilerine sorsan kalkıyor, yok böyle bir şey. Parlamento yine yerinde, hiçbiri diğerine bağlanmıyor, sadece görev tanımları yeniden yapılıyor.”
‘Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’
Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören 2007 anayasa değişikliği ile yeni sistemin ilk adımının atıldığına dikkati çeken Erdoğan, “İkinci adım ne zaman atıldı, 2014 yılında atıldı. Doğrudan halkın oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olan bu kardeşiniz, göreve sizin emrinizle başladı. Şimdi de benim milletim, halkım nihai adımı atıyor ve şimdi sistemin adını tam olarak koyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bir Elaziz türküsündeki, “Bahçeye indim ki taş bulamadım/Bir yüzük yaptırdım kaş bulamadım/Kendime münasip eş bulamadım” sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, Türkiye, yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine şimdi nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi.” dedi.
Yeni sistemde yürütmenin doğrudan millet tarafından seçilen, sorumluluğu da millete karşı olan cumhurbaşkanına verildiğinin vurgulayan Erdoğan, “Cumhurbaşkanını getirir, cumhurbaşkanını götürür. Seçimlerde ne olacak? 5 yıl süreyle görev verilen cumhurbaşkanı, milletten başka hiç kimseye hesap vermeden, tabii ki anayasa çerçevesinde, vazifesini yerine getirecektir. Bu ülkenin istikrar ve güven ortamının 5 yıl süreyle garanti altına alınması anlamına geliyor.” diye konuştu.
‘Cumhurbaşkanı, milletimizle birlikte Meclis’e karşı da sorumluluk üstleniyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut sistemde cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında hiçbir şeyle suçlanamadığına ve yargılanamadığına dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni sistemde şimdi bu sıkıntıyı da aşıyoruz. Yürütme yetkisinin verildiği cumhurbaşkanı, milletimizle birlikte Meclis’e karşı da sorumluluk üstleniyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla Meclis’in yürütme üzerindeki bilgi edinme ve denetleme yetkisi güçlendiriliyor. Aynı şekilde Meclis’e yaptığı tüm işlemlerle ilgili cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan’da yargılanmasını talep etme imkanı veriliyor.”
‘İnsanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu?’
Erdoğan, anayasa değişikliği ile getirilen bir başka yeniliğin cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesme şartının ortadan kaldırılması olduğunu belirterek, “Böyle şey olur mu? Cumhurbaşkanı adayı olacaksın, kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesiliyor. Neymiş, o tarafsızlığı getirirmiş. Bir insanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu? Olmaz. Gerçekçi olmak lazım. Şimdi bu da düzeltiliyor. İnşallah bu sistemle kazanan Türkiye, Türk milleti olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Gençlerimiz için bu reformu yapıyoruz’
Erdoğan, “Keşke cumhurbaşkanlığı sistemine, rahmetli Özal’ın bu meseleyi gündeme getirdiği, bizlerin gençliği dönemine denk gelen 1990’lı yılların başında geçseydik. O zaman Türkiye, belki 1990’lar boyunca yaşadığı sıkıntılara, krizlere, acılara maruz kalmayacaktı.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, samimi, demokrasiye inanmış, Türkiye’nin sıçraması için gayret eden, terörizme, teröristlere karşı çıkan vatandaşların 16 Nisan’daki anayasa değişikliği oylamasında ‘Evet’ oyu kullanacaklarına inancının tam olduğunu vurguladı.
Vatandaşlara, 16 Nisan’a giden süreçte eş, dost, akraba ve komşuları arama, gerekirse kapı kapı gezerek onlara cumhurbaşkanlığı sistemini anlatma tavsiyesi veren Erdoğan, şöyle devam etti:
“2002 yılı kasım ayından beri yaşadığımız nisbi istikrar ve güven ortamı, milletimizin, kurucusu olduğum partiye ve şahsıma verdiği destekle bizi buralara getirdi. Türkiye’de bir siyasi partinin yüzde 50’ye yakın oy alması gerçekten istisnai bir durum. Biz ülkenin kaderini, istisnai olarak yakaladığımız istikrar ortamlarına bağlı kalmaktan çıkartıp, sistemin kendisini, istikrarın güvencesi haline dönüştürüyoruz. Yani bu bir reformdur. Şahsım için değil, şahsımın öncülüğünde ülkemiz için özellikle de gençlerimiz için bu reformu yapıyoruz. Meselenin aslı işte bundan ibarettir.”