Ünlü filozof Jean Jacques Rousseau’nun şehri Cenevre aynı zamanda diplomasi ve bankacılık başkenti durumunda. İşte İsviçre’nin en önemli şehirlerinden Cenevre;
Avrupa’nın en büyük tatlı su göllerinden biri olan Cenevre Gölü’nün güney ucunda yer alan ve Jura dağları ve Alpler ile çevrili Cenevre, Mont Blanc’ın olağanüstü manzarasını sunmakta. Birleşmiş Milletler’in genel merkezi ve filozof Jean Jacques Rousseau’nun evi olan Cenevre, diplomasi ve bankacılık için bir dünya merkezi.
Forbes Travel’ın derlediği haber / Cenevre’de gezilecek yerler
Cenevre’nin yaşamak ya da ziyaret etmek için pahalı bir şehir olduğu doğrudur. Ayrıca dükkanların ve müzelerin erken kapandığı sessiz bir şehirdir. Cenevre’nin artıları arasında ise çok iyi yemekler sunan klas restoranlar, sayısız çeşitleriyle mükemmel çikolata ve peynirler sayılabilir. Alplerin gölgesinde göl kenarında keyif yapmak bile Cenevre’yi ziyaret etmek için yeterli bir sebep.
Bain des Paquis, Cenevre sakinlerinin güneşli günlerde zaman geçirmekten hoşlandığı çok popüler bir alan. 1872 yılında inşa edilen ve Cenevre Gölü’ne bakan iskelede yer alan Les Bains de Paquis, ziyaret etmek için çok özel bir yer. Cenevre’nin sakinleri, hafta sonunu ya da mesai sonrası La Buvette’de yüzerek, çalışarak, yemek yiyerek vakit geçiriyor. İçeride tırmanma duvarı, egzersiz tesisleri ve serin bir atmosfer sunuyor. Otantik bir İsviçre havası var.
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 99)Cenevre’nin en bilinen sembolü Jet d’Eau, Cenevre Gölünün Rhone nehrine çıktığı noktada yer alıyor. 19ncu yüzyılda baraj kapsamında inşa edildikten yıllar sonra şehrin turistik sembollerinden biri haline gelmiş. Cenevre ziyaretinizi unutulmaz kılacak kartpostal tadında fotoğraflar çekebilirsiniz.
Patek Philippe Müzesi adeta saatçiliğin tapınağı. Plainpalais’deki restore edilmiş bir Art Deco binasında yer alan müze 2001 yılında Patek Philippe Başkanı Philipe Stern’in girişimiyle kurulmuş. Saatin beş yüz yıllık tarihini sunan antika koleksiyonuna ve 16. yüzyıl saatlerine hayran kalacaksınız.
1920’lerde İtalyan ailesi Rémor, Cenevre’de Plainpalais’deki Place du Cirque’da ilk dondurma salonunu açtı. Bu kafe çok otantik. Paris’teki St Germain des Près’de eski bir bistro gibi hissedeceksiniz. Café Remor’da genellikle Cenevre’nin yerlileri, sanatçılar ve yazarlar vakit geçiriyor. Çikolatalı dondurma veya limonlu tart yerken raflardan bazı kitaplar da alabilirsiniz.
Cenevre’de gezilecek yerler / Old Town
Eski Arnavut kaldırımlı sokaklarda dolaşırken Protestanlığın sembolü olan St Pierre Katedrali’ni göreceksiniz. Roma, gotik ve neoklasik tarzlarını birleştiren katedralden sonra orta çağ kentine doğru ilerlerken büyüleyici sokakları, sanat galerileri ve antika dükkanlarını gezebilirsiniz. Harika bir sanat kitabı seçkisine sahip olan Bernard Letu kütüphanesini de mutlaka görün. Orta Çağ’da şehrin pazar yerinin bulunduğu Bourg-de-Four meydanının terasında bir kahve içmek için mola verin. Çevrenizdeki tarihi mimariye hayran kalın.