NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki ” İnsan hayatının değeri ” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.
Can Çetinkaya,
Güner Yıldız.
İki insan, iki futbolcu…
Onları öldükleri için tanıyoruz…
Çünkü bizde insan hayatı ölümü kadar değerlidir.
Gazetede isimlerini okumasak; yaşamları ile ilgili ne bir değere sahiptiler, ne de bizi ilgilendirirlerdi.
Toplumsal kanaat bu yönde öğretilmiştir.
Bu ülkedeki ölümlerin kolaylığı kanıksanmış bir edinimdir.
Bizler için gazete haberi kadar kolaydır ölüm…
Çünkü yaşamı güvece altına almak ile ilgili çabalamak ölümden zor gelir bizlere…
Aslında bunlar bize öğretilmiş çaresizliklerimizdir.
“Allah devletimize zeval vermesin” tanımlanması insani değerini bir çırpıda ikinci, üçüncü seviyeye düşürüyor.
Ve bizdeki devlet olgusunun da kuvvetini ortaya koyuyor.
Kim için veya ne için “kuvvet” olduğu da aşikardır.
Bilinen gerçekse; devletin insan yaşamının güvence altına alınması için insanlar tarafından kurulmuş bir organizma olmasıdır.
Toplumsal yaşamda; insan yaşamının güvencesi altındaki bir takım sosyal haklarının sağlanmasına her zaman ideolojik saplantı ile bakılması; aslında ikinciliği, üçüncülüğü korumaktan başka bir şey değildir.
“Sporcu Sendikası…” dediğin zaman yönetim insanlarının tüyleri diken diken oluyor.
Korku ve kaygı her şeyin önüne geçiyor.
Tabi bunların tamamı kişisellik içindeki bütündedir.
Biraz demokrasiyi anlamak ile ilgili bir kültürel sorundur!!
İşte İngiltere…
İngiltere Profesyonel Futbolcular Sendikası (PFA).
Premier Ligdeki futbolcuların yüzde doksanı bu sendikaya üye.
Sadece iki maddesi bile sendikanın nasıl bir güvence olduğunu ortaya koymaya yetiyor:
*Ölen futbolcunun ailesine yüklü miktarda (40 000 paund) ölüm yardımı yapılmasının sağlanması,
*Sakatlanan futbolcuya sakatlığı döneminde temel ücret ödenmesi,
Kapitalizmin en gelişmiş koşullarındaki bir ülkede bu sürecin yaşanması sektörün ve içindeki insanların kuvvetinden kaynaklanmaktadır.
Sektörü güvence altına almak: sosyal güvence ile şeffaf bir muhasebeden geçer.
Biz ise:
58. Madde ile uğraşıyoruz.
Şike ile uğraşıyoruz
Ve iki gencecik insanın ölümüne saygı ile tepki bile veremiyoruz.
“Ölümü değil yaşamı güvence altına almak lazım”
İşe 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun içine sporu iş kolu olarak almakla başlanmalı.
Bu konuda herkese sorumluluk düşmektedir.
Ölümü değil yaşamı güvence altına almak lazım.
Müslüm GÜLHAN
kutluyorum sizi