İngiliz parlamentosu ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılma (Brexit) sürecine ilişkin 3 kritik oylamaya hazırlanırken, siyasi kriz derinleşme potansiyeli taşıyor.
İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında bu hafta Brexit sürecinin kaderini belirleyecek 3 kritik oylama yapılacak.
Başbakan Theresa May’in 15 Ocak’ta parlamentoda tarihi çoğunlukla reddedilen Brexit anlaşması salı günü yeniden oylamaya sunulacak.
May, anlaşmanın tepki çeken Kuzey İrlanda sınırına ilişkin ”tedbir maddesini” AB ile müzakere ederek değiştirmeyi vadetmesine karşın, aradan geçen 2 aya yakın sürede bunu başaramadı. Brexit anlaşması, salı günü hemen hemen reddedildiği biçimiyle oylanacak.
Ocak ayında 230 oy farkla reddedilen anlaşmanın, bu defa da parlamentoda reddedilmesi en güçlü ihtimal olarak görülüyor.
Brexit konusu parlamentoyu olduğu kadar, iktidaraki Muhafazakar Parti ile ana muhalefetteki İşçi Partisini de kendi içlerinde bölmüş bulunuyor. Bu durum Brexit konusundaki herhangi bir uzlaşmayı şu ana kadar imkansız kıldı.
May, ret oyu veren Brexit yanlısı Muhafazakar milletvekillerini, anlaşmanın bu defa da reddedilmesi halinde İngiltere’nin Brexit sürecinin bütünüyle geri çevirilebileceği tehdidiyle kendi safına çekmeye çalışırken, İşçi Partili bazı milletvekillerinin seçim bölgelerine aktarma sözü verdiği 1 milyar sterlini aşkın mali kaynakla da onları anlaşmaya “evet” oyu vermeye ikna etme girişiminde bulundu.
Ancak mevcut Brexit anlaşmasındaki ”tedbir maddesinin” İngiltere’yi AB ile üyelikten daha kötü şartlarda ve belirsiz bir süre için bağlı tutacağını savunan sert Brexit yanlıları, May’in tehdidini dikkate almayacaklarını saklamıyor.
Sert Brexitçi kanadın önde gelen isimlerinden eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson oylamaya bir gün kala yayımladığı makalede, May’in anlaşmasındaki ”tedbir maddesinin” İngiltere’yi AB ile müzakere sürecinde mahsur bırakabileceği inancını yeniden dile getirdi.
”İngiltere tedbir maddesi düzenlemesinden çekilme konusunda AB üyeliğinden ayrılmada sahip olduğundan daha az egemen yetkiye sahip olacak.” ifadesini kullanan Johnson, anlaşmaya hiçbir surette “evet” oyu vermeyeceğini ilan etti.
Brexit yanlısı geleneksel tabanı ile son dönemde kazandığı AB üyeliği yanlısı genç seçmenler arasında sıkışan İşçi Partisi anlaşmaya blok olarak ret oyu vermeye hazırlanıyor. Ancak May’in ”rüşvet” diye nitelendirilen girişimlerinin az sayıda fireye neden olması da muhtemel görülüyor.
Brexit’i tıkayan madde
“Tedbir maddesi”, İngiltere’nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına Brexit’in ardından fiziki sınır girmemesi için formüle edilmişti.
May, bu maddeye ya bir zaman tahdidi getirmeye ya da İngiltere’nin bu maddenin işlerliğine tek yanlı son vermesini sağlayacak bir mekanizma kurulmasına çalışıyordu.
Tedbir maddesi, İngiltere’nin AB ile kapsamlı ticaret anlaşması imzalayana dek gümrük birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda’nın da buna ilaveten bir dizi farklı AB kuralına tabi olmasını öngörüyor.
Anlaşmasız ayrılık
Brexit anlaşmasının beklendiği gibi reddedilmesi durumunda İngiliz parlamentosu çarşamba günü AB’den anlaşmasız ayrılma seçeneğini oylayacak.
Anlaşmasız ayrılık durumunda İngiltere’de ilaç ve gıda sıkıntısı baş gösterebileceği yönündeki resmi raporlar ile ülke ekonomisinin yüzde 10’a kadar küçülebileceği yönündeki tahminler, milletvekillerinin çoğunluğu tarafından ciddiye alınıyor. İngiltere için bir kaos senaryosu olarak değerlendirilen ”anlaşmasız ayrılık” seçeneğinin parlamentodaki oylamada önemli bir farkla reddedilmesi bekleniyor.
Avam Kamarasını bekleyen 3’üncü oylamanın konusu ise Brexit tarihinin ertelenmesine ilişkin olacak.
Perşembe günü yapılacak bu oylamada erteleme yönünde bir karar çıkması kuvvetle muhtemel görülüyor.
Ancak üye ülkelerin Birlik’ten ayrılmasını düzenleyen Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinin Brexit için öngördüğü 29 Mart’a çok kısa bir süre kaldığına dikkati çeken uzmanlar, bu tarihinin zaten her halükarda en azından teknik nedenlerle ertelenmesi gerekeceğini ifade ediyor.
Erteleme konusunda asıl tartışma başlığını bunun süresi teşkil ediyor.
İngiltere’nin anlaşmalı veya anlaşmasız ayrılık durumunda bile bazı temel yasal düzenlemeler için birkaç haftaya ihtiyacı olacak.
Başbakan Theresa May daha önce muhtemel bir erteleme için en fazla haziran ayı sonunu işaret etmişti.
Bununla birlikte, erteleme kararı AB tarafının da onayını gerektiriyor. AB liderleri yaptıkları çeşitli açıklamalarla kısa süreli bir ertelemeye sıcak bakmadıklarını ortaya koyarken, erteleme için de ”anlamlı bir gerekçe” beklediklerinin altını çizdi.
Yeni referandum
İngiltere’de siyasetin ve kamuoyunun Brexit konusundaki bölünmüşlüğünü dikkate alan siyasi gözlemciler, bu ”anlamlı gerekçe”nin ülkenin Brexit konusunda yeni bir referanduma gitmesi olarak yorumluyor.
Nitekim 2016’daki AB referandumunu ardından başbakanlığa gelen Theresa May’in ”Brexit Brexit’tir” ibaresiyle dile getirdiği netlikten bugün “erteleme” seçeneğini oya sunma ve Brexit’in bütünüyle geri çevrilebileceği ”kaygısını”’ dile getirme noktasına varması anlamlı bulunuyor.
Brexit sürecindeki her karışıklık ve uzama, yeni referandum için kampanya yürüten grupların cesaretini artırıyor.
Brexit sürecine karşı kampanyanın başını çeken eski Başbakan Tony Blair, ertelemenin ardından yapılacak yeni bir referandumun, süreci iptalin kapısını aralayacağına dair inancını gizlemiyor.
İstifalar
Brexit sürecinde İngiliz hükümetinden aralarında 2 Brexit bakanı, bir dışişleri bakanı ile bir çalışma bakanının da bulunduğu 10’dan fazla kabine üyesi istifa etti.
Parlamentodaki oylamaların sonucuna ve Başbakan May’in tutumuna bağlı olarak bu hafta kabinede yeni istifalar da gündeme gelebilir.
Geçen ay ana muhalefetteki İşçi Partisinden 8, iktidardaki Muhafazakar Partiden de 3 milletvekili istifa ederek parlamentoda Bağımsız Grup adı altında yeni bir yapılanmaya gitti.
Öte yandan İngiltere’yi Brexit referandumuna taşıyan tartışmanın önemli aktörlerinden aşırı sağ Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisinin (UKIP) eski lideri Nigel Farage’ın öncülüğünde resmi olarak bir Brexit Partisi de kuruldu.
İngiltere’nin erteleme veya yeni referandum yoluyla Brexit sürecini iptal yoluna girmesi durumunda yeni istifalarla Brexit Partisine katılımlar ihtimaller arasında yer alıyor.
Siyasete güven dibe vurdu
İngiltere’de geçen ay yapılan ankete göre, halkın en az güvendiği kurum hükümet olurken, onu ana muhalefetteki İşçi Partisi ve medya takip etti.
Ankete katılanların yüzde 87’si siyasetçilerden memnun olmadığını belirtirken, bu oran gençler arasında yüzde 90’a çıktı.
Ülkede yapılan bir diğer araştırmaya göre de halkın Brexit tercihleri, siyasi parti tercihlerinin önüne geçti. Toplumun yaklaşık yüzde 95’inin Brexit konusunda bir tercihi bulunurken, yüzde 80’inin siyasi parti tercihi bulunuyor.
İngiltere 23 Haziran 2016’da yapılan referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı almıştı.