İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, geçen haftayı 1.973 puanlık (yüzde 3,73) bir artışla 54.798 puandan tamamladı. Günlük ortalama işlem hacmi ise 2,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
Haftanın ilk dört günü yükseliş kaydeden borsa, son gün ise satış gördü. Bizim Menkul Değerler tarafından yayınlanan haftalık bültende yer alan bilgilere göre haftaya IMF ile ilgili gelişmelerin etkisinde başlayan İMKB, anlaşmaya gidilmekte olunduğu haberiyle yükseliş kaydetti. Salı günü ABD ISM verilerinin iyi gelmesi ile yükselişler devam etti. Bununla birlikte Asya piyasalarının yükseliş kaydetmesi de olumlu etki meydana getirdi.
Çarşamba günü ABD konut satışları verisinin olumsuz gelmesine karşın ardından fabrika satışları verisinin iyi gelmesi karışık bir görünüme yol açtı. Buna karşın İMKB yine de yükseliş kaydetmeyi başardı. Perşembe günü İMKB’nin yönünü, FED’in daha önce yapmış olduğu toplantının açıklanan tutanakları belirledi. Tutanaklarda ekonomi ile ilgili ümit veren ifadelerin kullanılması alım getirdi. Cuma gününe gelindiğinde ise ABD tarımdışı istihdam verisi satışlara yol açtı. Böylece İMKB haftayı 1.973 puanlık (yüzde 3,73) bir artışla 54.798 puandan tamamladı. Günlük ortalama işlem hacmi ise 2,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
“PARA POLİTİKASI 2011 SEÇİMLERİNDEN ÖNCE DEĞİŞMEYECEK”
Öte yandan hafta içerisinde açıklanan Wal-Mart, Dell ve Deere& Co, bilançolarında şirket karlılıklarının beklentileri aşmasının ekonomik toparlanmaya yönelik olumlu sinyaller olarak değerlendiren Bizim Menkul Değerler, bununla birlikte makro ekonomik datalarda görülen bozulmanın piyasalarda satış baskısı oluşturduğunu kaydetti.
Şirket ayrıca TCMB’nin Para Piyasası Kurulu toplantısında beklentiler dâhilinde faiz oranlarında değişikliğe gitmemesinin ve ilk defa, “Politika faiz oranlarının bir süre daha mevcut düzeylerde tutulması ve uzun süre düşük düzeylerde seyretmesi gerektiği yönündeki görüşünü teyit etmiştir.” Açıklaması yapmasının ekonomik gelişmelerin Merkez Bankası’nın beklentileri dahilinde gerçekleştiği ve 2011 genel seçimlerinden önce para politikasında bir değişikliğe gidilmeyeceği beklentisini güçlendirdiğini vurguladı.