Gençlerbirliği Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, “Hiçbir zaman parayı dinimin, kitabımın önüne geçirmedim.” dedi.
Üzülmez, başkent ekibinin Gaziantepspor’u 2-0 yendiği maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, maça iyi başladıklarını ve ilk 20 dakika düşündüklerini sahaya yansıttıklarını söyledi.
Gençlerbirliği’nin maçın başlarında istediği oyunu sergilediğini belirten Üzülmez, şöyle konuştu:
“Dönen topları kazanan, pozisyonlar üretmeye çalışan ve golü de bulan ekibim golden sonra rehavete kapıldı. Devre adasında ‘böyle oynarsak golü yeriz.’ dedim. Önemli pozisyonlarımız vardı. Selçuk ve Matei ile maalesef bunları değerlendiremedik. İkinci yarıda da 5-6 net pozisyonumuz vardı. Ligin ilk haftasında hatalar olabiliyor. Fiziksel olarak tam hazır değiliz. İlerleyen haftalarda bu takım daha iyi olacaktır. Her maç mücadele edip iyi olmaya çalışıyoruz. Hatalarımız varsa düzeltiyoruz.”
Gençlerbirliği oyuncularının hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmeyeceğini, kendisinin ve futbolcularının karakterinin bu olduğunu dile getiren Üzülmez, “Sonuçtan dolayı mutluyuz. Lig uzun bir maraton, 2-3 oyuncuya daha ihtiyacım var. Bu maratonda istikrar ve başarı istiyorsak transfer yapmamız gerekir.” ifadelerini kullandı.
“Tesislerde yattım”
İbrahim Üzülmez, bir gazetecinin, kulüp başkanı İlhan Cavcav’ın hafta içindeki görüntülü röportajında kendisi için yaptığı açıklamalara ilişkin sorusuna şu şekilde cevap verdi:
“Gençlerbirliği’nde gündem ve söylemler bitmiyor. Başkan bu tarz söylemleri ara ara yapıyor. Çevrem beni iyi tanır. Hayatım boyunca parayı ön plana çıkarmadım. Beşiktaş’ta oynarken de 5 dakikada sözleşmeler imzaladım. Gençlerbirliği’nde geriye de bakmak gerekiyor. Geçen sene geldiğimde başkanın evine gittim. Başkanın Gençlerbirliği’ni sevdiğini biliyorum. Duygusal anlar yaşadık, başkanın gözleri doldu. Takımı kurtarmamı istedi. Geçen sene bu takımı ligde tutmak için tesislerde yattım. Mesele kira ya da araba değil, değer verildiğinin gösterilmesini istedim. İbrahim Üzülmez bu ligin en az kazanan hocalarındandır. Bu söylem elbette beni yaraladı. Hiçbir zaman parayı dinimin, kitabımın önüne geçirmedim. Başkan keşke basından önce baba olarak benle konuşsa. Ben işimi yapmaya çalışıyorum. Kulüpte hep bir kaos var. Nedir bu anlamadım, başarıda da başarısızlıkta da kaos.”