Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu düzenlediği basın toplantısında 2010-2011 sezonunun şampiyonunun Trabzonspor olduğunu iddia ederek ‘O kupa müzemize gelecek’ dedi.
Hacıosmanoğlu, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde yönetim kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, başkanlığa seçileli kısa bir süre olduğunu dile getirerek, seçildikleri günden beri Trabzonspor’a hizmet etmeye çalıştıklarını belirtti.
Görev sürelerinde yapacakları yanlışlar ve doğruların olacağını ifade eden Hacıosmanoğlu, “Samimiyeti hiçbir zaman elden bırakmadık, sadece Trabzonspor’un bekasını düşündük. ‘Trabzonspor sevdalılarını nasıl mutlu ederiz’ onun hesabını yaptık. Duruşumuz, tarzımız, olaylara bakışımız, eylemlerimiz farklı, zaten o farklılığımız bizi Trabzonspor başkanlığına taşıdı. Biz sıradan insanlar gibi yaşayamıyoruz, olaylara sıradan insanlar gibi bakamıyoruz. Bu koltuğa oturduktan sonra farklılaşacak halimiz yoktu. Farklılaşmadan fark yaratmanın peşindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Bizim tavrımızı, olaya bakış açımızı eleştirebilirler ama samimiyetimizi eleştirmek kimsenin haddine değildir” diyen Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:
“Bizim en önemli konumuz, en çok tartışılan konu kongre öncesindeki duruşumuzun kongreden sonra değiştiği. Bir insanın varlık nedenini kendisi ortadan kaldırmaz. Kaldırdığı zaman kendisi de yok olur zaten. Bizi Trabzonspor başkanlığa taşıyan Trabzonspor’un hem saha içinde hem saha dışında uğradığı haksızlıklar, Trabzon gibi temsil edilemeyişi… İlk başkan adayı olup kaybettikten sonra bu camiayı o manada temsil ettiğimizi düşünen Trabzonspor sevdalıları bize oy vererek seçti. Farklılaştığımızı söyleyen insanlar bana göre art niyetli insanlar. Sözlerimiz üzerinden cımbızla birkaç kelimeyi seçip onu art niyetle kulanmanın kimseye faydası yok.”
Hacıosmanoğlu, Trabzonspor’un hizmetkarı olduklarını hep söylediklerini kaydederek, “Biz sadece Trabzonspor’a hizmet etmek istiyoruz.Trabzon üzerinde hiçbir siyasi ve ticari beklentisi olmadan karşılıksız hizmet için yola çıktık. Bu da biz başarılı olursak burada kalıcı olacağız. Başaramazsak, buradan istikbal beklentisi olan insanlar durmaya diretir ama bizim böyle karakterimiz yok. Başarılı olursak, Cenab-ı Allah nasip ederse burada duracağız. Beceremediğimiz zaman da o onurlu davranışı sergileyip ‘biz beceremiyoruz’ deyip becerecek insanlara bırakacak kadar Trabzonspor sevdalısıyız” diye konuştu.
-CAS kararı sonrası yaptığı açıklamalar-
CAS kararı sonrası yaptığı açıklamalarda bir cümlenin cımbızla alınarak art niyetli davranıldığını ileri süren Hacıosmanoğlu, “(Biz kupa için müracaat etmeyeceğiz) dedim. Cümlenin başına ve sonuna bakıldığı zaman diyoruz ki ‘evet Türkiye’de adaletsiz bir karar verildi. Bu pisliği örtmeye çalışan insanlar var, önce bu insanlar bu pisliği temizleyecek. Şu an itibarıyla hiçbir yere müracaat etmeyeceğiz, onların pisliği temizlemesini bekliyoruz’ dedik, sanki birkaç sene onların keyfini bekleyeceğiz. Bunlar bir süreçtir” dedi.
Göreve geldikleri andan itibaren Türkiye’de futbol anlayışının değiştiğini belirten Hacıosmanoğlu, herkes ‘UEFA’da bu işin üstü örtüldü’ derken kendilerinin Trabzonspor’un haklarını koruyarak sümen altı edilen olayları tekrar canlandırdıklarını söyledi.
– “Erzik ile görüştüm”
Hacıosmanoğlu, Fenerbahçe Kulübü’nün Şenes Erzik’ten kendilerine yardım yapmıyor diye şikayetçi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Takımlar disiplin kuruluna sevkedildiği zaman ‘Şenes Erzik yardım edecek’ diye basında haberler yer aldı. Ben de onun üzerine kendisini aradım. Kendisine ‘UEFA’da bu tür konularda müdahale edildiği zaman kimden bilgi aldığımızı siz de çok iyi biliyorsunuz’ dedim. O da bana asla böyle bir şey olmayacağını, mücadelemize saygı duyup yardımcı olmayı çok istediğini söyledi. Gelinen noktada Fenerbahçe’ye yardım edeceği denen Erzik’ten Fenerbahçe şikayetçi. Bu süreçle böyle mücadele ediyoruz. Yok biz müracaat etmeyeceğiz. Art niyetli insanlar tarih veriyor, bizimle ilgili suç duyurusunda bulanacaklarmış kulübü zararı uğratıyoruz diye. Aklı mantığı olan insanların düşünüp yorum yapacağı şeyler değildir.
Herkes için namus önemlidir ama bu yöre için çok daha farklı önemli. ‘Biz başkan olursak veya kim olursa bu onun namus davasıdır’ dedik. Namustan öteye Trabzon insanının daha çok değer vereceği anlayış yoktur. Bütün camianın hakkı yenmiştir. Biz bunun mücadelesini nasıl yıllardan beri veriyorsak, görevdeysek bugün daha etkin vereceğiz. Bir önceki dönem gibi magazinselleştirerek ‘kupamızı istiyoruz’ söylemini hiç duymayacaksınız. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bizim orada söylemimiz bu pisliği örtmeye çalışanlar kendilerini temizlesinler. Kendileri temizlemezse biz temizlettireceğiz zaten. Belki bize kalmayacak, UEFA bütün kurullarıyla bu cezayı verdiyse, şikeden cezayı verdiyse, yaptırımını da TFF’den isteyecektir. Bunu hep bareber göreceğiz. Bizim FIFA ile de iletişimimiz devam ediyor. UEFA’nın vermiş olduğu cezaları Türkiye’nin uygulayacağı cezaları uygun görmeseler onlar da müfettiş atadılar. Belki de adı geçen takımlar çok daha ağır yaptırımlarla karşılaşacak. Türk futbolu da yaralar alacak federasyon uygulamasıyla belki de. ‘Türkiye bu işten ceza almasın, mağduriyetimiz devam etsin’ diye bir anlayışımız olmayacak. Ya o kupa bizi alır, ya biz onu alırız. Eğer onu alamazsak zaten bu kulübün başında oturmayız.”
– “Çocukluk hayalim olan başkanlık koltuğunda oturuyorum”
Siyasetle hiçbir zaman işinin olmadığını ve hiçbir siyasi partinin üyesi olmadığını ifade eden Hacıosmanoğlu, “Siyasette olmayı düşünmüyorum. Bazı yakıştırmalar yapılıyor, siyasete gireceğimle ilgili. Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum Trabzonspor başkanlık koltuğunu Cenab-ı Allah bana nasip etti. Bu ülkede oturacağım en yüce makamda oturuyorum. Başka hiçbir koltuğa talip değilim. ‘Bu ülkenin Başbakanını seviyoruz, bu ülkeye yaptığı hizmetlere saygı duyuyoruz’ dedik. Kendisine destek verdik. Dün verdik, bugün veriyoruz, yarın da vereceğiz. Yarın başka biri gelip ondan daha iyi yaparsa hangi partiden, görüşten olursa olsun aynı şeyleri söyleriz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın CAS kararı sonrası yaptığı açıklamalara değinen Hacıosmanoğlu, “Sayın Başbakanımız ‘kişiler ve kurumlar ayrılsın’ diyor. Onun haricinde başka bir şey söylemiyor. Kişilerle kurumların ayrılmayacağını sizden benden çok daha iyi sayın Başbakanımız biliyor. UEFA’ya ve FIFA’ya bağlısınız. O kişiler yaptıkları eylemler karşılığında kurumlarına kazanç sağladılar. Başka bir kurumu da çökertme adına kendi kurumlarına haksız kazanç elde ettiler. Onun için bunun değişme imkanı yok” diye konuştu.
Bir gazetecinin,” Başbakan Erdoğan’ın ‘CAS, Fenerbahçe’ye haksızlık yaptı’ şeklindeki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Diyor ki ‘kişilerle kurumları ayırın.’ ‘Taraftarları niye bu cezayı çeksin’ diyor. Bu olmayacak bir şey. CAS, UEFA Fenerbahçe’ye haksızlık yaptı deme lüksü yok zaten. Bütün gerçek ortada. Bu ülkenin bağımsız yargısının verdiği kararlar ortada. Bunu kim ne söylerse söylesin. Orada ‘Fenerbahçe’ye haksızlık yapıldı’ demek Trabzonspor’a haksızlık olur. 2010-2011 şampiyonu Trabzonspor’dur. Bunun neticesinde ya o kupa bizi alır ya biz onu alırız. Sonuçta alacağız bunu. Bu kupayı ligin, takımın önüne geçirmek değil derdimiz. Bunu konuşmak da istemiyorum. Sonuçta alacağım birşey. O kupa Trabzonspor’un müzesine gelecek çünkü o kupa Trabzonspor’un. Bunu konuştukça burada bir şeyler yapan insanların elini kilitliyorsunuz. Burada amaç üzümü yemek mi bağcıyı dövmek mi? Biz hakkımızı alalım. Bu sorular, bu tür eleştiriler Trabzonspor’a bir şeyler kazandırmıyor. Önemli olan Trabzonspor’un kupasını almak mı, yoksa bunu karmaşık hale getirip birilerini suçlamak, ‘birileri bize bunu vermiyor’ deyip karmaşık hale mi getirmek? Okyanusta yakalandığınız fırtınaya bakmıyor, gemi limana geldi mi, gelmedi mi ona bakıyorlar. Siz müsaade edin, biz o gemiyi limana yanaştıracağız.”
Siyasetle hiçbir işinin olmadığını söyleyen Hacıosmanoğlu, “Asbaşkanımız Ali Kemal Başaran’ın siyaset yaptığı dönemde ona destek oluyordum. Hiçbir partinin mitingine katılmadım. Kazlıçeşme’ye milletin üzerinde oynanan bir oyunun bozulmasına destek vermek için gittim. Burada bir tavır ortaya konması gerekiyordu, biz de onu koyduk. Bu bir miting değildi” dedi.
– Forvet transferi çalışmaları
Hacıosmanoğlu, forvet transferi konusunda uğraştıkları ancak bunu gerçekleştirememelerine ilişkin ise “Evet forvete ihtiyacımız vardı ama forvetten ziyade bu takımın başka oyunculara da ihtiyacı vardır. Sadece forvetle bitmiyor bu iş. Malouda ve Bosingwa transferi kişisel münasebetlerimizden dolayı daha kolay bitti. Forvet transferi nasip değilmiş, olmadı. Cenab-ı Allah nasip ederse ilk yarının sonunda bu takıma forvet ve farklı mevkilere olan ihtiyaçları karşılayacağız” ifadelerini kullandı.
Hacıosmanoğlu, Çaykur Rizespor maçında sahayı terk eden Volkan Şen konusunda ise söyledilerinin arkasında olduğunu kaydederek, “Volkan Şen’i takım kaptanımızla ve hocamızla konuşarak esneklik gösterdik. Ama bu esneklik göstermemiz 1 hafta sonra maçta oynamasını gerektirmiyordu. O da bir hataydı. Teknik kadro o hatayı düzeltir herhalde” dedi.
– Üstünsalih: “Borç miktarımız 174 milyon lira”
Hacıosmanoğlu’nun konuşmasının ardından kulüp finansal işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, kulübün borçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Trabzonspor Kulübünde 27 Mayısta görevi devraldık. Kongre yapılırken Trabzonspor Kulübü Derneği’nin faaliyet raporu sunuldu. Burada beyan edilen borç miktarı yaklaşık 176 milyon lira. 27 Mayıs’ta kulübü devraldığımızda borç miktari 191 milyon lira. Bugün itibarıyla borç miktarımız 174 milyon lira. 27 Mayıs-5 Eylül arasında kulübümüze 5.1 milyon lira nakit girdisi sağlandı. Bunun yanı sıra yaklaşık 19 milyon lira temliklere borçlar ödendi. Toplam olarak 70 milyonluk gelir söz konusu.
Bütün şirketlerimiz itibarıyla İddaa gelirlerimiz 31 Mayıs 2015, reklam ve sponsor gelirimiz 31 Mayıs 2016, bilet satışı gelirleri 31 Mayıs, 2016 kira gelirimiz 3 Ağustos 2017, naklen yayın gelirimiz 31 Mayıs 2017’ye kadar temlik edilmiş durumda. Dolayısıyla kulübümüzün gelirlerinin büyük kısmı temlik halinde. Yönetim girdileri ve Avrupa’da elde edilen başarılardan elde edilen girdilerin haricinde başka kulübün girdisi bulunmuyor. Bu şartlar altında yönetimiz başta başkanımız olmak üzere yaptığı gayretlerle buraya kadar geldik. Ekim sonuna kadar borç yükü var. Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos da bu şekildeydi. Bu ay yaklaşık 24,5 milyon lira ödememiz var. Bu ödemeleri yapabilmek için çalışıyoruz. Gelirler hep uzak vadelerde. En yakın gelirimiz 13 Ekimde UEFA’dan gelecek katılım bedeli. Diğerlerine bakıldığında ocakta UEFA yayın geliri var. Bunun dışında bütün gelirlerimiz temlik durumunda.”
