Brezilyada gerçekleşen 2014 FİFA Dünya Kupası tüm hızıyla devam ederken,NationalTurk’a özel,turnuva hakkında görüşlerini aldığımız deneyimli teknik adam Hürser Tekinoktay 2014 Brezilya FİFA Dünya Kupasında oynanılan maçları enine boyuna masaya yatırdı.

1)İspanya Şili’ye yenilip Dünya Kupasına veda etti.Şok etkisi yaratan bu gelişmeyi İspanya adına nasıl değerlendirebiliriz.Del Bosque maç sonrası eleştirilerin odak noktası konumunda,özellikle kısır futbolcu seçimi ve oynattığı sistem hakkında neler söyleyebiliriz?

Hollanda maçından sonra Del Bosque’nin sürat ifadesi oldukça kötüydü… Güven ve sakinlik gitmiş kaygı ve panik yerleşmiş durumda. Bana kalırsa İspanya’nın trajik durumu Del Bosque’nün ezber şablonundan – felsefesinden kaynaklandı. En basiti Hollanda ve Şili maçlarının maç öncesi stratejisi bir değildi. Hollanda risk alınmaya gerek olmayan başlangıç maçıydı. Ancak Şili aynı şekilde değildi.Mutlak kazanmaktadır başka çaresi olmayan bir maçtı. Hollanda’da ya karşı tek santrafor (forvet) ile çıkan (ki normal oyun formatı) İspanya Şili’ye karşıda aynı şeklide çıktı.

Ayrıca Torres oyuna girerken yine Diego’yu çıkarması ezber şablondan başka bir şey değildi (0-2 geridesin) Aslında bu ezber şablon il sezonu olmasına karşı italyada 11 gol atan Fernando Llorente’yi kadroya almamasıyla belli olmuştu. Çünkü hiç bir zaman 2 santraforu yan yana oynatma düşüncesi kafasında yoktu ! Ancak bu tip turnuvalarda, maçlarda bazen değişik hamlelere mecbur kalırsınız ve bazı riskleri alıp oyun şablonunu değiştirmeniz gerekebilir.

Şili maçı iki santraforla başlayıp ,maçın bir bölümü ise Fernando Llorente gibi bir oyuncuyu etkisiz olan biriyle değiştirebilirdiniz. Üstelik Fernando Llorente bu yıl uluslararası açlığı olan çok güçlü oyuncuyu ilk yılı olan Italya liginde 11 gol attı ayrıca 9 yılda 100 gol atmış bir futbolcudan bahsediyoruz.

Bir de Diego’nun Brezilya yerine İspanya milli takımını seçmesi burada büyük riskli kendi vatandaşları protesto edecekti nitekim öyle oldu.Alexis Sanchez faktörünüde es geçmemiz lazım.İspanya liginde Ronaldo ve Messi ve Neymar’ın gölgesinde kalmışçasına intikamını çıkardı İspanya Milli Takımından.

2)Turnuvanın ev sahibi Brezilyayı ele alırsak,Hırvatistan galibiyetiyle başlangıç yaptılar,daha sonra Meksika ile berabere kaldılar.Brezilyanın oynadığı 2 maçını değerlendirip,Dünya Kupasında ülkenin futbola dair atmosferini nasıl değerlendirebiliriz?

Ülkenin atmosferi süper ve tartışmasız samba dolu… Vuvuzelasız tribünler müthiş bir futbol atmosferi yaratıyor. Futbol ile yaşayan Latin Amerika ve Brezilya ruhu maçların temposunu ve gol oranını müthiş olumlu etkiliyor.

Brezilya’ya gelince belkide tarihinin en yüksek tempo ve fizik gücüne sahip savunma ve orta daha oyuncularına sahip. Bu hattaki seçilen oyuncuların oynadıkları lig ve takımlar dikkat çekiciydi. Nitekim takım savunması basit değil.

Neymar müthiş ve çok yüksek oranda sorumluluk  alıp oynuyor.Bu yaşta bu kadar olgun ve rahat oluşu baskıyı kaldıramaz söylemlerini çöpe atmış oldu. Pele’ninkiler de buna dahil.

Ancak 5 yıldır Brezilya liginde oynayan Fred Avrupalı savunma oyuncularının tempo ve fizik kaliteleri ile rekabet edeceğini unutmuş.En aşağı 4-5 kilo fazlası var ve bu fazlalık çabukluğunu ve temposunu olumsuz etkileyecek yağ fazlalığı…Mutlaka ekstra çalışmalıymış…Kariyerinde ki müthiş bir fırsatdı 2014 Brasil.

Oysa Kanada’dan gelen kalecileri Julio Cesar müthiş fit hiç kilo fazlası yok.Oldukça iyi ve güven vericiydi.

3)Amerika Birleşik Devletleri,son yıllarda müthiş bir çıkış yakaladı,özellikle michal bradley,Jose Altidore,Jermei Jones gibi avrupada oynayan futbolcuları sayesinde iyi işler çıkarıyorlar.Gana’yı ilk maçlarında 2-1 mağlup ettiler.Amerikanın futboldaki bu gelişimini kıta bazında ele alırsak nasıl değerlendirebiliriz.Latin kültürü ve kıtanın bunda katkısı varmıdır?

Bence latin kültürü sıfır, zaten o ekole ve kültüre entegre istekleride yok.Ancak idman ve spor biliminde çok zorluyorlar.Ama futbolun hala dar alanda oynandığını bilmiyorlar.Öğrendiklerinde şampiyon olurlar.

4)Meksika’nın Dos Santos,Hernandes gibi yıldız isimleriyle fenemonal bir futbolla Brezilyaya karşı geldiğini gördük,Meksika’nın Brezilyayla başa baş,yer yer üstün oynadığı karşılaşma izledik.Kaleci Ochoa’nın yıldızlaştığı bu maçta,Meksikadaki bu futbol gelişimini hakkında neler söyleyebiliriz?

Meksika’nın bu performansı biraz ABD sınırı oluşunun etkisiyle olabilir.İlginç bir ritm ile oynayabiliyorlar.Fiziksel özellikleri Latino olmasına karşı motorik özellikleri Amerika’ta benzemiş diyebiliriz.

5)İngiltere istediği gibi bir başlangıç yapamadı,yine eleştiri okları üzerlerine çevrildi.İngiltere hakkında ne söyleyebiliriz?

Çok uzun zamandır yazıp çizip konuştuğum konu…Milli takımda melezleşmeleri lazım.Bu Brezilya ekol ve yapısı ile düşünülebilir.

6)İtalya ve Fransa futbollarından ödün vermeden net bir oyun anlayışıyla 3 puana ulaştı.Özellikle italya’da teknik direktör Cesare Prandelli alkışlandı.Bunun yanısıra Balotelli üst düzey performansını golle taçlandırdı.Fransadayda Benzema ağları boş geçmedi.Bu iki Avrupa takımını başlangıç karnesini değerlendirebilirmiyiz?

Fransa’nın rakibi zayıftı ilerideki maçlarına bakmak lazım.

Ama Prandelli bence oldukça iyi seçimler yaptı. Buffon oturdu yerine  Sirugu oynatıldı.Sirıgu müthiş iyi durumda, kalede resmen geçit yok gibi…

Balotelli’den çok iyi verim alıp iyi yerde konuşlandırıp, rahat bırakıyor.Ayrıca Marchisio ve Candeva’yı da aynı şekilde müthiş kullandı.Unutmamak lazım Pirlo gibi müthiş bir beyinleri var. İngiltere karşısında sahadaki İtalyanın şefi oydu.İngilizler bunu fark edemedi.Mağlup edilmesi zor takım…

7)İSpanya – Hollanda karşısında 5-1’lik skorla mağlup oldu.Son 4 yılın avrupa kupalarına damga vurmuş bir la liga var,kupa öncesi hazırlık maçlarınıda ele alırsak bu skoru kimse beklemiyordu,adeta 2010 dünya kupası finalinin rövantaşı niteliğinde bir karşılaşma oldu.İspanya ve Hollandayı değerlendirebilirmiyiz?

Hollanda da ciddi bir Van Gaal dokunuşu var.İleri 3’lüsü nün dışında Hollanda liginde oynayan oyunculardan kurulu.Topu ileriye attıkları zaman bile tehlikeye yeterli hucumlar çıkıyor 3’lü çok iyi ve birbiriylede çok iyi anlaşıyorlar.Van Gaal bunların üçünü serbest ve özgür bırakması dikkat çekiciydi.

8) Brezilyadaki atmosfer hakkında  yorumlarda bulunursak ne diyebiliriz ?

Cıvıl cıvıl bir atmosfer ön planda,turistler akın akın sokakları dolaşıyorlar,avrupalılardan latin amerikaya,rusyadan japonyaya kadar geniş bir rağbet söz konusu…Samba, Futbol ve sıcak insanlar 3 kelimeyle ; Müthiş Müthiş Müthiş…