HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in “soykırım” ifadesi, TBMM Genel Kurulunda tartışmaya yol açtı.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, söz alarak, özel oturumda söz alan HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in “…savaşan Ermeniler, sürgüne, soykırıma uğratılan Ermeniler gerçekliğini ve bugün hala acısını çektiğimiz ve Hrant gibi değerli aydınlarımızın katledilmesine yol açan Ermeni politikamızı sorgulamalıyız…” dediğini belirterek, “Ermenilerin soykırıma uğratıldığı gibi bir iddia içerisinde yer aldı. Bunun TBMM’de bu şekilde söylenmesini kabul etmemiz mümkün değil. Çanakkale Savaşlarını andığımız, 252 bin şehitten bahsettiğimiz bir dönemde, devletine ihanet eden, Van’da, Zeytun’da, Yozgat’ta, İzmit’te isyan edip devletine baş kaldıranlara karşı uluslararası hukukun da verdiği bir uygulamayı yapan devlete karşı'”soykırım’ kelimesini kullanmasını kabul etmemiz mümkün değil. Tutanaklardan çıkarılsın” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da konuyla ilgili olarak, “1915’te Osmanlı topraklarında büyük dramlar, acılar yaşanmıştır, Ermeniler acı da yaşamıştır, katliam da yapmıştır. Aynı şekilde Anadolu’nun başka yerlerinde de yaşanan olaylar, felaketler söz konusudur. Bunlara ilişkin, tarihçilerin söyleyeceği çok söz olabilir, çok farklı iddialar olabilir ama Meclis’te, milleti temsil eden iradenin parçası olan bu yerde, Ermeni Diasporasının farklı amaçlara matuf, tarihi de çarpıtarak dile getirdiği tarzda ‘soykırım’ ifadesinin kullanılmasını talihsizlik olarak görüyor ve metinden çıkarılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da tarihi tarihçilere bırakmak gerektiğini ifade ederek, geçmişte Anadolu topraklarında halklar arasında istenmeye olaylar yaşandığını söyledi. Altay, “Ermeni soykırımı” ifadesini kabul ve tasvip etmediklerini ifade ederek, “Elbette ki Ermenilerin öldürüldüğünü, karşılıklı öldürmelerin, şunun, bunun olduğunu, tehcirin yaşandığını biliyoruz, bunda bir sorun yok. Ama TBMM’de ‘Ermeni soykırımı’ ifadesinin doğru olmayacağı kanaatindeyiz” görüşünü belirtti.
Tüzel ise söz alarak Meclis’te demokratik işleyiş açısından hem milletvekillerinin hem de grupların düşünce özgürlüğü ve değerlendirme serbestisi çerçevesinde görüşlerini hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın ifade etmesi gerektiğini söyledi. Tüzel, şöyle konuştu:
“Ermeniler konusu hem Meclisimiz açısından hem ülkemiz halkları açısından son derece hassas bir konu. Kimse Ermenilere düşmanlık gibi bir kötülüğü üstüne almak istemiyor. Bu duyguları paylaşıyoruz ancak tarihimizde yaşanmış acı olaylar var. Bu, uluslararası yargı kararlarıyla ‘soykırım’ olarak adlandırılmış değil. Belki de orada bir ‘gerçeklik’ lafı yerine, ‘bu türden uluslararası toplumun da tartıştığı iddialar’ şeklinde ifade edilebilir. Eğer barış içerisinde yaşayacak, geleceğe yürüyeceksek, halkların kardeşliğini sağlayacaksak bir 24 Nisan gibi tarihte, adeta üstüne tüy dikercesine gidip Çanakkale’de Anzakları anma, hatırlama adına bu tarihi oraya atfetmek, bu anma törenlerini orada yapmak değildir. Bütün açık yürekliliğimizle, tarih yazıcılarıyla, işte siyasetçileriyle 24 Nisan’ı bütün gerçeklikleri, yaşanmışlıkları, eleştirileriyle masaya yatırmalıyız. O zaman işte bugün Ermeni kardeşlerimiz huzur ve güven içerisinde, hani güvercin tedirginliği olmadan yaşayabileceklerdir. Yoksa, 1 milyon Ermeni nüfusun bugün binlerle ifade edilen sayılara düşmüş olması, bu onların sorunu değil. Tıpkı Kürtlerin yaşadığı acılar gibi bizim sorunumuz. Eğer ‘soykırım’ kelimesi böyle bir hassasiyet yaratıyorsa ki bu hassasiyeti anlıyorum. Hiçbir şekilde kullandığımız ifadeler bizlerin kardeşliğine, ortak yaşamına, barışına ve bu geçmişi soruşturmadaki ortak sorumluluğumuza halel getirmemeli. Bu açıdan da bunu ‘iddialar’ şeklinde düzeltmek benim ve Grubum açısından sorun teşkil etmez.”
Halaçoğlu’nun itirazını sürdürmesi üzerine Bahçekapılı, “soykırım” kelimesini tutanaktan çıkarma yetkisi bulunmadığını, bunun ancak Başkanlık Divanı kararıyla mümkün olacağını söyledi.