HDP seçim bildirgesini Demirtaş ve Yüksekdağ birlikte açıkladı
HDP’nin seçim bildirgesi Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tarafından birlikte açıklandı. Demirtaş ve Yüksekdağ aralarda birbirleriyle atışarak programlarını açıkladı.
AKP ve CHP’nin seçim bildirgelerini açıklamasının ardından HDP de İstanbul’da Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde bildirgesini basın toplantısıyla açıkladı. Kürsüye gelen Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan ilk olarak Yüksekdağ söz aldı. Figen Yüksekdağ şunları söyledi:
“Heyecanınızı ve burada resmettiğiniz güzelliği saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Heyecanlı bir yola girdik. Geçtiğimiz tüm yolların ve aşamaların, gelip kesiştiği an işte bu andır. Öyle bir andayız ki bütün ezilen insanlığın, kadınların, gençlerin, halkların ve inançların insanca bir yaşama karşı duyduğu özlem ve istek işte bugün tarihsel bir dönemece geldi.
Biz bugün sadece geçmişte yürüdüğümüz yolları değil kazanacağımız bir Türkiye’yi istiyoruz. Bugün sizlerle seçim bildirgemizi paylaşacağız. Bu bildirge bizim yıllar boyunca halkımızın bağrında oluşmuş mücadele birikimimizin değerlerimizin bir aynasıdır.
Bu yollarda biriktirdiğimiz her değeri damıtıp işte bu bildirgeyle yeni yaşam programına dönüştürmeye çalıştık. Bu bildirgede bir kişinin üç beş kişinin değil bizlerin emeği var.
Bu bildirgeyi biz kadınlar, gençler, halklar, Aleviler, Kürtler ve bütün ezilen halklar oluşturduk. LGBTİ bireylerle birlikte yazdık. Haklıların gücüyle ve aklıyla yazdık.
Yıllar boyunca biriktirdiğimiz haklılığımız bu bildirgeyle bir kazanma iradesine dönüştü. HDP, yani bir bütün olarak bizler bu zamana kadar kapatılan bütün kapıları açan kararlılığımız ve enerjimizle bugün çok farklı bir noktaya geldik.
Bildirgemiz, sultanın kabusu ve Türkiye halklarının hayalidir, inancıdır. Onlar kabus görmeye başladılar. Daha çok kabus görecekler ama biz bu hayalle biz bu inançla bildirgemizde ifade ettiğimiz yeni yaşamı inşa edecek gücü ortaya koyduk. Sunacağımız bildirge çok öncesinden itibaren HDP’nin gittikçe büyüyen siyasi yürüyüşü üzerinden sizlere yansıdı.
Bu programı bizlerin gücüyle hayata geçirdiğimizde, yeni yaşamın böyle öncü hamlesini hayata geçirdiğimizde Türkiye’de her şey çok farklı olacak. Barışın adaletin işçilerin adaletin emekçilerin kadınların yeni bir yaşam alanına kavuşması için bütün Türkiye toplumunu bu bildirgenin tam içinde yer almaya davet ediyoruz. Bizlerin başarma gücünü de bu programı uygulama gücüyle birleştireceğiz. HDP’nin güçlü bir biçimde yer alacağı Meclis’te işte bugün sunacağımız bildirgenin yaşamla buluştuğu enerjiyi de ortaya çıkaracağız. Hepimizin yolu açık olsun.”
Daha sonra söz alan Selahattin Demirtaş, Kürtçe selamlama ile başladığı konuşmasına Türkçe olarak şöyle devam etti:
“Hepinizi yürekten selamlıyorum. Umut ediyorum ki bildirgemizle birlikte bugünden itibaren artık Türkiye’nin her bir köşesinde karamsarlığın ve korkunun yerini HDP’nin umudu alacak. Ben de şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Biz bu topraklar üzerinde büyük bir zenginlik ve hazinenin üzerinde oturan yoksullar olmaktan bıktık artık. Bizler çok dilli kültürlü inançlı yapımızla ve farklılıklarımızla horlanmaktan alay edilmekten usandık çünkü. Ve her gün bu ülkede silah sesi, gaz, cop, panzer, TOMA görmekten bıktık usandık. Artık birbirimizden korkmadan devletten hükümetten korkmadan birbirimize güvenerek inanarak barış içerisinde yaşamak istiyoruz.
Bizler HDP’yi oluşturan bizler, her bir farklılığımızla sesimizle, Türkiye toplumunun tamamı eğer ortak duygularda birleşeceksek bu bizler açısından teklik üzerine değil birlik üzerine inşa edilmiş insanlık kimliği olabilir.
Medeniyetin beşiği dediğimiz coğrafyamızda insanlığı merkeze koyarak yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. İnsanlığı düştüğü yerden kaldırmak zorundayız. Bu HDP’nin boyun borcudur.
Kapitalizmin en acımasız uygulamalarına, neoliberal politikalara karşı, paranın her şeyi satın alabileceğine inanan duyguya karşı insanımızı insanlığımızı öne çıkaracağız. Halen umut var diyeceğiz.
Kanın oluk oluk aktığı, doğanın her gün acımasızca katledildiği bu coğrafyada halen umut var diyeceğiz.
Bizim yapacağımız hiçbir öneriyi tek başına değerlendirmemek lazım. Biz bütünlüklü bir sistem değişikliği öneriyoruz. Radikal değişim öneriyor HDP. Yepyeni bir Türkiye’yi radikal bir dönüşümle inşa edebiliriz.
Bizim programımızın esasında ‘hükümet olarak biz yapacağız’ yoktur, bizatihi halk olarak çözümün gerçek aktörleri vardır.
Hiçbir şey Ankara’dan göründüğü gibi değil. Sokaklardan Ankara’ya bakınca, burnu büyüklerin, ensesi kalınların gördüğü gibi değil. Ve bizler bugün HDP olarak ortaya koyacağımız, söyleyeceğimiz şeyler hiçbir parti tarafından söylenmemiş gibi kabul edilmeyecek.
Artık HDP yeni bir çıta koyuyor ortaya. Artık kaygıya yer yok diyorsak. Artık bizler duruma el koyuyorsak, o halde haydi. Bizler Meclis’e, HDP Meclis’e.”
İki eşbaşkan daha sonra seçim bildirgesini açıklamaya başladı:
Yüksekdağ: Bizler karanlık günlerin aşılacağına inananlarız. Bizler birbirleri için kaygılanan birbirlerinin haklarına sahip çıkanlarız. Bizleri bir araya getiren insana, hayvana, doğaya olan tutkulu aşkımızdır. Bizler eşitliğe özgürlüğe adalete dayanışmaya inanananlarız.
Demirtaş: Bizler zulmün baskının karşısında insanlığı savunarak barış adına dikilecek olanlarız. Sırt sırta omuz omuza vermiş büyük insanlık çağrısını dile getirenleriz. Bizler Türkiye’yiz, bizler HDP’yiz. Bizler insanlığa yakışır bir yaşam isteyenleriz. Bizler büyük insanlığa evet diyoruz.
Yüksekdağ: Bizler kadınız, bizler yüzde 50’yiz ve yaşamın her alanında eşitliği yaşama geçireceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddetin en ağır biçimde cezalandırılmasını sağlayacağız. ölmediğimiz, öldürülmediğimiz, taciz edilmediğimiz, sokaklarında istediğimiz kıyafetle dolaşabildiğimiz, istediğimiz okulda okuyabildiğimiz, ana dilimizde eğitim görebildiğimiz, okuyan çalışan yada yöneten olarak siyaset yapabildiğimiz bir yaşam istiyoruz. İstediğimiz mesleği seçebildiğimiz, kadın olduğumuz için horlanmadığımız, erkeklerle eşit ücret aldığımız, sosyal haklardan eşit şekilde yararlandığımız, iş yerinde taciza maruz kalmadığımız bir yaşam istiyoruz. Bedenimize, kimliğimize, emeğimize sahip çıkabildiğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz.
Bu seçimlerde milletvekili adaylarımızın yarısı kadın. hayal ettiğimiz yaşam gibi tıpkı. İşte yaşamın ve siyasetin yarısını oluşturma hayalini biz bu süreçte kadınlarla birlikte yaşama geçireceğiz. Meclis’in yarısının kadın olduğu, kadın vekillerin kadın mücadelesini temsil ettiği savaşın ve şiddetin olmadığı, başta erkek egemenliği olmak üzere hiçbir egemenliğe tabii olmadığımız bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Bizler işte bu kararları hayata geçirebilmek için sadece sözlerimizle değil aynı zamanda uygulama gücümüzle de hareket edeceğiz. Bu görüş açısına bağlı olarak bir kadın bakanlığı kuracağız. Bu zamana kadar kadını aile sınırları içine hapseden, kadını bir birey olarak görmeyen ve onun karşı karşıya kaldığı bütün şiddet ve ayrımcılığa karşı göz yumma politikasını ve destekleme politikasını sergileyen bu erkek egemen zihniyete karşı, kadın bakanlığı aracılığıyla çok daha radikal kadın özgürleşme hamlesi gerçekleştireceğiz.
Kadın bakanlığımız, bütün kadınların uğradığı ayrımcılığa karşı, yaşamın en kuytu köşesinde dahi korunması için çalışacak. Sadece kadınların hizmetinde çalışacak. Kadınlar tarafından yönetilecek ve oluşturulacak. Bizler ev içi emeği, sosyal güvenlik içine alacağız. Sosyal devlet paketlerini adalet ve eşitlik ülkesine göre düzenleyeceğiz. Tüm mahallelerde 7-24 ana dilinde ücretsiz kreşler açacağız. Kadınların eve ve üç çocuk doğurarak eve hapsedilmesine karşı kadınları ekonomik yaşamda da özgürleştirecek en önemli hizmeti HDP kadınların bütün bizlerin gücüyle yaşama geçirecek. Bu kreşler hizmet vermeye başladığında toplumun yarısı olan kadınların enerjisi özgürleşecek.
Yüksekdağ:
Yaşlı bakım kurumları, engelli iyileştirme merkezlerini kuracağız. Bizlerin gücü sadece bunlarla sınırlı tutmayacak, toplumun yarısını oluşturan kadınlarla birlikte politika ve yeni yaşamı kurma iradesinin ve aynı zamanda 8 Mart’ı bütün kadınlar için resmi tatil ilan edeceğiz. O gün bütün kadınlara aynı zamanda miting ve buluşma dayanışma eylemlerine katılım için ücretsiz ulaşım hizmeti verilecek. Dünyanın bütün kirli çamaşırlarını, bütün kirli bulaşıklarını bizim yıkamadığımız, kendi emeğimizle doyurmak zorunda kalmadığımız, ve özgürleştireceğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz. Bütün kadınlara ve bizlere cesaretini al da gel diyoruz.
Eşitsizliğe karşı, siyasetin merkezine müdahale ediyoruz. Kadınlar siyasete el koyuyor. Bizler kadın politikası yapıyoruz. Eş başkanlık ve bütün kurumlarda, temsilde adalet yaşamda eşitlik, yönetimde ortaklaşma konusunda önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz. Kadınların özgün ve özerk örgütlenmesi açısından hayati önemde olan meclis tarzıu örgütlenme modelini tüm türkiye’ye mal edeceğiz.
Kadın meclisleri ve bütün yaşam alanlarındaki meclisler kuracağımız yeni yaşamında toplumsal tabanını oluşturacağız. Rojova ve Kobane büyük insanlık hareketinin elle tutulur örnekleri oldu. Rojova’da kadınlar hem yeni yaşamın inşaasında hemde IŞİD’e direnişte öncü rol oynadılar. O kadınların direnişi hepimizin direnişi ve ortak gücümüzdür. Bizlere nasıl başaracaksınız diye soranlara bizim verdiğimiz cevap çok açıktır. İşte bu güce dayanarak başaracağız. Bizler savunduğumuz bütün başlıklar ekseninde yeni yaşamın kurucu aşamasında, yeni bir anayasanın da kadın eksenli olmasını savunuyoruz. Kadınlar için, kadınların eksen alındığı bir anayasa yapılmadığı koşullarda bu eşitsizlik sistemi devam edecektir. İşte HDP 2015 genel seçimlerinde elde edeceği başarıyla yeni anayasanın ve kadınlar için anayasanın da mimarı olacak.
Bizler insanlığın gelişmesinde öncülüğü kadınların geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz ve bunu başaracağız.
Demirtaş: Bizde size katılıyoruz sayın başkan yanındayız.
Yüksekdağ: Katılmazsanız işimiz var.
Demirtaş: Sadece birkaç erkek arkadaşta birkaç homurdanma oldu. İnşallah hep birlikte yeni yaşama kavuşacağız.
Bizler genciz. Zor koşullarda çalışan okuyan yaşamın dışına itilen ama bunlara rağmen yaşamı yürüten, Gezi’de yer alan Rojova’da yer alan, gençlerin mücadelesiyle büyük insanlık çağrısı büyüyor. Gençlik politikalarının gen
Bütçesinin ağırlıklı olarak spor harcamalarına ayrıldığı, gençliğin sporla özdeşleştiği, gençlik ve spor bakanlığı yerine doğrudan bir gençlik bakanlığı kuracağız.
Cinsel yönelim ve kimliğiyle özgür yaşamın önünü açacağız. Gençlerin karar alması için örgütlenmesi önündeki tüm engellemeleri kaldıracağız. 15-25 yaş arası istisnasız tüm gençlere her ay 200 tl iletişim ve ulaşım desteği sağlayacak genç yaşam kartı uygulamasını hayata geçireceğiz. 15-25 yaş arasında olan her genç başka hiçbir sosyal sınıfsal durumu sorgulanmadan yararlanabilecek. Hem iletişim, hem internet, hemde şehir içi ulaşımdan faydalanacak. Bütün müzelerden ücretsiz faydalanıp, sosyal etkinliklerden indirimli yararlanacak.
Oy verme yaşını, yani seçme yaşını 16’ya, seçilme yaşını 18’e indireceğiz. Özerk ve demokratik üniversiteyi bizler gerçekleştireceğiz. Cinsiyet eşitlikçi engelsiz kampüsler kuracağız. Parasız nitelikli özgürlükçü laik anadilinde eğitimi savunan HDP olarak, adaletsiz sınav sistemini tümden kaldıracağız. Her gencin okuldaki başarısına göre tercih ettiği okulda bölümde okumasını sağlayacağız. YÖK’ü tümden kaldıracağız. Onun yerine üniversiteler arası koordinasyonu ve bilgi alışverişini sağlayacak koordinasyon kurulu kuracağız. Burs ve katkı payının öğrencilere karşılıksız verilmesi, ikinci öğretimdeki katkı paylarının kaldırılması için özel bir bütçe ayıracağız.
Yurt çamaşırhane spor salonu gibi yaşam alanları gibi üniversitede yaşayanlar herkes için ücretsiz olacak. Üniversite emekçileri akademisyenler bunlardan ücretsiz yararlanacak.
Gençlerin istihdamına yönelik çözümler geliştireceğiz. Tüm gençlerin sosyal güvenceye kavuşmasını sağlayacak. Sosyal sigorta primleri devlet tarafından karşılanmayan, öğrenci olmayani, 18 yaş üstü gençlerin bütün sosyal güvence masrafları elbette ki bizler tarafından karşılanacak. Bilgiye erişimin önündeki engelleri kaldıracağız. Sansürsüz, ücretsiz ve özgür internet erişimini kent ilçe merkezlerinde kamusal araçlarda, kamusal mekanların tamamında ücretsiz olarak sunacağız. Dilediğiniz yerde internetten faydalanabileceksiniz.
Vicdani ret hakkını anayasal bir güvence olarak tanımlayacağız. Eline silah almak istemeyen, askerlik yapmak istemeyen, her genç bu haktan yararlanabilecek. Vicdani ret hakkının yanı sıra, gençler istedikleri zaman dilimi içerisinde askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmelerini hayata geçireceğiz. Askerlik süresince sizin belirleyeceğiniz bir takvimde, kamusal gönüllü hizmetle kamuya halka destek olmanız sağlanacak.
Ve elbette ki her zaman tekrarladığımız şeyi bıkmadan tekrarlamaya devam edeceğiz. Gençlik başa çıkılacak değil başa çıkarılacak kesimdir.
Yüksekdağ: Bizler gökkuşağıyız. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eksenli ayrımcılık ve baskıyı ortadna kaldıracak olan bizleriz. LGBTİ’lerin eşit onurlu yaşam sürdürmelerini sağlayacağız. tanınma sorununu ortadan kaldıracak, eşit yurttaşlığı anayasal güvence altına alacak adımlar atacağız. Eğitim sağlık istihdam gibi alanlar başta olmak üzere tüm yasal mevzuatı LGBTİ’lerin eşit yurttaşlar olduğu kabulü ve korunması ilkesiyle düzenleyerek sosyal eşitsizlikleri gidereceğiz. Bizler homofobik zihniyete karşı renklerini de al gel diyoruz.
Gökkuşağı renklerinin altında buluşarak, gökkuşağının altından geçmeyi başararak yeni bir yaşama ulaşabiliriz. LGBTİ’lerin kendilerine dair söz sahibi oldukları, idari ve siyasi karar mekanizmalarında doğrudan temsil edilebildikleri yerel ve merkezi yönetim yapılanmaları oluşturacağız. Trans cinayetlerini ve insanlık dışı vahşeti hep birlikte durduracağız. İnsanlığımıza sahip çıkacağız.
Demirtaş: Bizler çocuğuz. İnsanlığın ilk şartının çocukların mutluluğu olduğuna inanıyoruz. Dayakla soğukla açlıkla yoksullukla büyüyen çocukların tuttuğu gelecek aynasında görünen tek şey zifiri karanlıktır. Bizler hemen her gün öldürülen çocukların yasıyla yaşamak istemiyoruz artık. Yerellerde, çocuk hakları izleme komisyonları kuracağız. Çocuklarla ilgili yasalaırn ve tüm yasalardaki çocukları etkileyen maddelerin gözden geçireceğiz. Çocuk yoksulluğuna son vereceğiz. Her mahallede gıda bankası kuracağız. Her çocuğa gıda paketini ailelerimiz ücretsiz şekilde buradan temin edebilecek.
Çocuk işçiliğini çocukların çalıştırılmasına asla izin vermeyeceğiz. Çocuklarımız sokaklarda yaşamak çalışmak zorunda kalmayacak. Evde okulda sokakta çocuğa yönelik şiddet yasalarca yasaklanacak. Çocuk cezaevlerinin tamamını kapatacağız. Ve toplum tarafından suça tiilmiş çocuklar açısından, onlar hizmet edecek merkezler kuracağız.
Bizler Berkin’lerin Uğur’ların Ceylan’ların anısına sahip çıkacağız.
Yüksekdağ: Askeri sivil bürokratik her türlü vesayete katı merkeziyetçi yapılanmalara karşı demokratik reform sürecini başlatacağız. Bizler türkiye’nin çok kimlikli kültürlü dilli yapısına uygun, insanlık esaslı yeni bir anayasayı hep birlikte yapacağız. HDP’nin ön gördüğü anayasa din inanç özgürlüğü ile ekonomik sosyal kültürel bütün temel hak ve özgürlüklerini güvenceye kavuşturan, ekolojik sivil bir anayasa olacak.
Vali dahil bütün yerel yöneticiler seçimle iş başına gelecek. Siyasi yönetime yerelden katılım kanalları böyle bir düzenlemeyle sonuna kadar bizlere açılacak. Artık bizler yönetilen değil kendi kendini yöneten olacak. Demokrasi kavramı gerçek karşılığına kavuşacak. Eş başbakanlık sistemini hayata geçireceğiz. Yani arkadaşlar, siyasi iktidarın başına bir iş daha açacağız. Daha eş genel başkanlığı hazmedemediler, biz eş başbakanlık ile bizden bekleneni yapacağız.
Gösteri yürüyüş ifade hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin önündeki engeller ve baskıcı yasalar kaldırılacak. Her türden işkence kötü muamele ve insanlık suçıu sayılacak ve zaman aşımı olmayacak. Büyük insanlık değerlerini yücelten büyük insanlık hareketinin adaletle ve demokrasiyle tesis edilebileceğine inananlar olarak biz büyük bir demokratikleşme hamlesinin öncüsü olacağız.
Bizlerin anayasasında başkanlık sistemi asla olmayacak. Bunu çok sık söylüyoruz. Soranlar olur diye söyledik. Hala fikrimiz değişmedi ve değişmeyecek. Bizler siyasi pasrtiler yasasını demokratikleştireceğiz. Seçim barajını kaldıracağız. Meclis’te bütün partilerin aldıkları oy oranında temsil edilebilmesinin yolunu açacağız. En demokratik temsil sistemi olan nisbi temsil sistemini getireceğiz. Bizler barajı aşmak suretiyle yasalardan tamamen kaldıracak.
Kürt sorununun çözümünü sağlayacağız. hiçbir etnik kimliğinin dışlanmadığı demokratik yerinden yönetim modelleri kuracağız. Kürt sorunu ve Türkiye’nin temel demokrasi sorunlarının çözümü adına başlayan sürecin bir aşaması olarak açıklanan Dolmabahçe mutabakatındaki 10 maddeyi kabul ettik ve savunacağız.
Koşullar ne olursa olsun silahsız çözüm ve demokratik siyaseti savunacağız. Bütün halkları bir arada yaşama koşullarını gönüllü birlikteliğini eşitliğe dayalı yaşamını ortak vatanımızda sağlayacağız.
Demirtaş: Adalet bakanlığınının HSYK üzerindeki vesayetine son vereceğiz. İddia ve savunma makamlarını eşit hale getireceğiz. Savcılık ve savcıların çalışma bürolarını adliye büroları dışında oluşturacağız. Savcılığa bağlı adli kolluk teşkilatı kuracağız. Zorunlu harç uygulaması kaldırılacaktır. Herkese ana dilinde ücretsiz yargı hizmetis ağlayacağız.
Cezaevlerinin tamamını sivil denetime açacağız. Sadece adalet bakanlığının denetimi yetmez. Cezaevlerini yeniden yapılandıracağız. İnfaz yakma yetkisini tümden kaldıracağız. Hasta tutsakların, derhal hemen HDP iktidara geldiği gün serbest kalmasını sağlayacağız. insanlarımızın nefret söylemiyle damgalanmasına, suç algısı ve düşmanlık yaratılmasına karşı duracak, nefret suçları cezalandırılacak.
Hiç kimse politik görüşleri ve eylemi nedeniyle suçlanmayacak. Politik suçlar suç kategorisi olmaktan çıkarılacak.
Soykırımlar, katliamlar ve benzeri uygulamaların araştırılması amacıyla hakikat komisyonları kuracağız.
Geri dönüşleri başlatacağız. Zorla yerinden edinmeler nedeniyle devlet ve yerleşik kişiler tarafından işgal edilen tüm mülkler sahiplerine iade edilecek. Köylerine dönmek isteyenlere destek sağlanacak.
Koruculuk sistemini kaldıracağız. Başka alanlarda istihdam edilmelerini sağlayacağız.
İletişim ve bilişim özgürlüğünde taviz vermeyeceğiz. Medya kuruluşları sahiplerinin başka sektörlerde faaliyet göstermelerine izin vermeyeceğiz. Sadece medya işiyle uğraşacaklar. Kültür ve sanat alanında devlet baskısını ortadan kaldıracağız. Devlet sanatçılığı kurumunu kaldıracağız. Kültür bakanlığı ile çalışacak ve sanatçılar tarafından seçilen sanat meclisi kuracağız.
Sosyal medyada, açık kaynak kodlu özgür yazılımı destekleyeceğiz. Özgürlüğe hep birlikte bizler sahip çıkacağız.
Yüksekdağ: Din mezhep ayrımı yapmaksızın tüm halkların kendilerini özgürce ifade etme haklarını güvence altına alacağız. Bizler özgürlükçü laiklik anlayışını yaşama geçireceğiz. Zorunlu din dersi uygulamasına son vereceğiz. Din dersleri seçmeli ve isteğe bağlıu olacak. Alevi çocuklarının ve farklı inançtan öğrencilerinin, zorunlu din dersi politikasıyla dayatmaya uğramasına ve inancı onurunun böyle müdahaleyle karşı karşıya kalmasına izin vermeyeceğiz.
Diyanet işleri başkanlığı kaldırılacak, devletin din ve inanç alanından elini çekmesi sağlanacak.
Demirtaş: Diyanet işleri başkanının makam aracını ne yapacağız, onu konuşmadık?
Yüksekdağ: Cem evine bağışlayacağız.
Devlet insanların inancıyla yüreğiyle ilgili bir alanda düzenleyici bir baskı aygıtı olmaktan çıkarılacak.
Eşitlik ilkesi çerçevesinde ibadet mekanlarının tamamına kamusal destek sunulacak. Bu konuda yerel yönetimlere yetki ve görev verilecek.
Halklara yapılan soykırım karşısında halklardan devlet adına özür dilenecek. Devlet tarafından el konulmuş vakıf malları iade edilecek, maddi zararlar tazmin edilecek.
Tercih edilen kılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyecek. Bir halkın dinin yada mezhebin diğerine üstünlüğünü dayatan ırkçı milliyetçi politikaları bizler hepimiz bitireceğiz. Tüm kimlik ve kültürlerin korunması için çalışacağız.
Demirtaş: Barışçıl bir dış politika mümkündür diyoruz. Ortadoğu’da halklar arasındaki ekonomik sosyal kültürel bağların güçlendirilmesini sağlayacağız. suriyedeki iç savaşın sona erdirilmesi, çözümün ortaya çıkarılması için çaba harcayacağız. Her yerde büyük insanlık her yerde barış olacak. İsrail hükümetlerinin katliamcı politikalarına karşı duracağız. Mazlum filistin halkının bağımsızlığı için her türlü desteği vereceğiz.
Kıbrıslı rum ve türk halklarının adanın bölünmüşlüğüne son vermek için çözüm önerilerini destekleyeceğiz. Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargoyu kaldıracak ermeni halkıyla dostluk köprülerini kuracağız.
Türkiye tarafından tek taraflı kapatılan Türkiye Ermenistan sınırı koşulsuz olarak açılacaktır. Karabağ sorununda çözüm çabalarını destekleyeceğiz. AB ile tam üyelik çalışmalarını ele alacağız. Dünya genelinde insan ticareti, kadın çocuk sömürüş, göçmenlik sorunları, uyuşturucu ticareti, yabancı düşmanlığı, sorunlara yönelik çözümlerin geliştirilmesi amacıyla iş birliklerini başlatacağız.
Sadece devletlerle değil dünya halklarıyla ilişkiler geliştirmek için biz geliyoruz.
Yüksekdağ: Bizler doğanın koruyucusuyuz. Kapitalizme karşı tüm canlıların yaşam hakkını koruyacağız. Nükleer enerji yatırımlarını durduracağız. Siyasi iktidarın bir taraftan her yerde barajlar HES’ler ve nükleer santral açılışları yaparken, bu yaşanan elektrik kesintilerini neyle izah ettiklerini merak ediyoruz. HES termik nükleer gibi enerji projelerine, maden işletmeciliğine, endüstriyel atık sonucunda yaşam alanlarının tahribatına son vereceğiz.
Enerjinin yerel halk için yenilenebilir enerjiye son vereceğiz. Kentsel dönüşümlerine karşı yerinde dönüşüm projelerini destekleyeceğiz. Ortak yaşam alanlarının gasbını, su atık su katı atık gibi çevresel hizmetlerin özelleştirilmesini önleyeceğiz. Bizler tarım alanlarının ormanların meraların kıyıların yağmalanmasına izin vermeyeceğiz.
Su kullanım hakkı anlaşmalarını ekolojik dengelerin yıkımına yol açabilecek tüm projeleri iptal edeceğiz. Bizler tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Bizlerin kuracağı yaşamda hayvanların ticari amaçlı deneylerde sirk ve sokak tanıtımlarında kullanılması engellenecek. Bizler gelecek kuşaklar için çocuklarımızdan ödünç aldığımız doğayı savunmak için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Demirtaş: Bizler güvenceli yaşam ekonomisini kuracak olanlarız. Temel güvence paketiyle her eve ayda 10 metreküp su, 180 kilovat saat elektrik ücretsiz verilecek. Bütün yoksul ailelere ısınma desteği, mülkü olmayan kiracılara aylık 250 tl kiracı desteği sağlayacağız. 18 yaşına kadar olan bütün çocuklar ve gençlere engellilerin tamamına bakmaksızın, emeklinin tamamına toplu taşıma her yerde ücretsiz olacak.
Kamusal toplu taşıma ülke genelinde kar amacı gütmeyecek şekilde yaygın hizmet olarak sağlanacaktır.
Hiçbir yurttaş evsiz aç bırakılmayacak. İşsizlik fonu amacına uygun şekilde kullanılacak. Asgari ücret 1800 tl’ye çıkarılacak. 1800 tl asgari ücret, DİSK’in 4 kişilik bir aile için belirlediği 3600 tl’nin yarısıdır. Her asgari ücretli en az 1800 tl net olarak vergiden arındırılmış şekilde cebine koyabilecek. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak. Çalışanların ve emekçilerin üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Kredi kartı borçlarını yeniden yapılandıracağız. Kredi kartı faiz oranlarını düşüreceğiz.
Savunma ve güvenlik harcamalarını azaltacak ve halkın denetimine açacağız. Kamu ihalelerini şeffaf şekilde tutacağız. Yolsuzluk ekonomisini durdurarak yoksulluğu bitireceğiz. Örtülü ödeneği tamamen kaldıracağız, hiç kimse almayacak. Bitme noktasına getirilen tarımı yeniden ayağa kaldıracağız. Köyleleri canlı birer yaşam ve üretim merkezi haline getireceğiz.
Tarım işçilerinin tamamı iş yasası ve sosyal güvence altına alınacak. Su ve elektrik küçük üreticilere ücretsiz olarak verilecek. Üretici küçük köylülerin şu ana kadar birikmiş elektrik borçlarını sileceğiz. Mazottan vergi almayacağız. GDO’yu tümden yasaklacağız.
2B orman arazilerinin ranta açılma sürecine son vereceğiz. 2B orman arazilerinin tarım için kullanılmasıiçin çiftçilere dağıtılmasını sağlayacağız.
Kent meydanlarını parklarını kıyıları koruyacağız. Hiçbir çılgın projeye izin vermeyeceğiz. Esnaflar üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Borçlarını esnaflarımız lehine yapılandıracağız. Şehir merkezlerine yeni AVM açılmasına izin ve ruhsat vermeyeceğiz.
KOBİ’lere sektörel planlama çerçevesinde sıfır faizli finansman desteği sağlayacağız. haksız rekabete karşı koruyacak önlemler alacağız. Tüm teşvik sistemini, istihdam artışını gerçekleştirecek şekilde planlayacağız.
Yüksekdağ: Bizler işçiyiz. Taşeronluk sistemini kademeli olarak ortadan kaldıracağız. Kamuda taşeron çalışanlar, kadrolu hale getirilecek. Taşeron çalışılan döneme ait olan kıdem tazminatları ödenecek. Özel sektörde ise, çalışana karşı eşit ve aynı derecede sorumlu tutulacak. Özel istihdam bürolarını, kiralık işçi uygulamalarını ortadan kaldıracağız.
Madenlerde cinayetleri bizler durduracağız. İşçinin yaşamını bizler koruyacağız. İnsanlığın sorgulatıldığı ve sermaye odaklı egemen siyaset tarafından insanlığın ayaklar altına doğru çekildiği böyle bir katliamcı, kıyıcı düzeni ortadan kaldıracağız. Madenlerde güvenli üretim koşulları sağlanana kadar üretimi durduracağız. Ücretlerin iş veren tarafından ödenmesi garanti altına alınacak. Özelleştirme rödovans uygulamasına derhal son verecek. Can kıyan mekanizmaları durduracağız. Şu anda süren cezasızlık politikasına son verilecek. Cinayetten yargılanmaları sağlanacak. Soma mahkemesinde olduğu gibi manzaralar bizler iktidara geldiğinde asla olmayacak.
Kamu emekçilerine, toplu sözleşme hakkı verilecek. Hak kayıpları telafi edilecek. Kamu hizmetlerinin tamamında kadrolu politikalar uygulanacak.
Resmi çalışma süresi 35 saate düşürülecek. Hak grevi, dayanışma grevi, iş yavaşlatma gibi temel hak arama biçimleri yasal güvence altına alınacak. Bizler hükümetin grev erteleme yetkisini kaldıracak, grev ertelemenin yolunu yine bizler kapatacağız. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin esas denetleyicisi, çalışanlar ve öz örgütü sendikalar olacak. Kuzu kurda teslim edilmeyecek.
Mevsimlik tarım işçilerinin örgütlenme özgürlüğü garanti altına alınacak. Aracılık uygulamasına son verilecek. Göçmen işçilere uygulanan ayrımcı politika ve yaklaşımlara da bizler son vereceğiz. Bizler emeğin hakkını veren özgürce yaşam istiyoruz. Bizler halkların kardeşliği için 1 Mayıs’a yürüyoruz.
Demirtaş: Dar gelirliyiz bizler, emekliyiz, engelliyiz. Ama bizler insanız. Bizler sosyal yardım değil, sosyal hak diyoruz. sosyal yardımların oranını mevcut olan 1,4’ten yüzde 3’e yükselteceğiz. Bu rakam AB ortalamasının üstündeki bir rakamdır. Güvenli konutlar üreterek her yurttaşın barınma hakkını güvence altına alacağız. En düşük emekli maaşını 1800 tl’ye çıkaracağız. Emekliler için gerçek anlamda intibak yasası çıkaracağız. Sendikal örgütlenme özgürlüğü tanıyacağız. Çalışan emekliden prim kesilmeyecek. Tüm yaşlı ve engelleri sosyal güvenceye kavuşturacak, sağlık ücretlerini karşılayacağız. Engelli örgütlerinden oluşacak bir konseyin önerisiyle çalışacak, Engelleri kaldırma bakanlığı kuracağız.
İş yerlerinde engelli kontenjanları artırılacak ve hızla doldurulacak.
Eğitim konusunda da devrim yapmaya talibiz. Eğitim ücretsiz olacak. Velilerin asla para ödememesi sağlanacak. Eğitim müfredatını, tekçi, cinsiyetçi ve şoven içerikten arındıracağız. Eğitim sistemini ana dili temelinde çok dilli hale getireceğiz. Bugün okulları ve çocuklarımızı birbirinden ayrıştıran 4+4+4 uygulamasına son vereceğiz.
Yeteri kadar yeni derslik inşa ederek, sabahçı ve öğlenci uygulamasına son vereceğiz. Her öğlen bütün çocuklarımıza ücretsiz yemek imkanı sunacağız. Eğitim sistemini en baştan başlayarak, yeniden yapılandıracağız. Ataması yapılmayan tüm öğretmenlerin atamasını hemen gerçekleştireceğiz. İnsanlık onurunu zedeleyen ücretli öğretmenlik uygulaması lağvedilecek. Eğitim emekçilerinin insanca mesleğe yakışır bir ücret almaları sağlanacak.
Tüm yurttaşların yaşadığı yerde eşit parasız sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak mümkündür. Sağlık hizmetlerinin planlanması süreçlerinin tümü için halkın ve sağlık emekçilerinin katılacağı bir sistem oluşturacağız. Prim, döner sermayeye son vereceğiz. İlave ücret, katkı katılım her türlü cepten ödemeleri kaldıracağız. Hiçbir insanın sosyal haklardan mahrum kalmadığı bir düzeni bizler kuracağız. Bu nedenle herkesi HDP’ye evet demeye ve hep birlikte Meclis’e çağırıyoruz.
Yüksekdağ: Bu, büyük insanlığı ayağa dikmek için yapılmış bir çağrı. Bizleri sömürü altında tutanlara karşı birleşme çağrısı. Bu çağrı kobani’de ayağa dikilen insanlığın çağrısı. Bu çağrı diyadin’de yaralı askerlere göğsünü siper eden halkımızın çağrısı. Barış için eşitlik ve özgürlük için can alan değil can verenlerin çağrısı. Bu çağrı Gezi’de omuz omuza veren, kardeşliği eşitliği özgürlüğü onuru yani bir bütün olarak insanlığımızı yeniden ayağa dikenlerin çağrısı. bu çağrı daha başlangıç.
Demirtaş: Eğer halkımız önümüzdeki 45 gün boyunca bütün detaylarıyla birer birer anlatacağımız bu programa onay verirse, HDP’yi Meclis’e taşırsa, denizin altında adeta nefessiz kalmış olanlar işte o gün denizin üstüne çıkmış rahat bir nefes almış olacaklar.
HDP’nin bu programla birlikte güçlü şekilde yer aldığı meclis’te tek adamlık yoktur, sultanlık yoktur, başkanlık yoktur, herkes özgürce kendi ülkesinde vatanında yönetimin karar sahibidir.
HDP Meclis’e girmişse, gri ve siyah bir meclis değil, rengarenk bir çiçek bahçesi vardır artık. Bu çiçek bahçesine bir tohum da siz atın.
Bildirgenin 12 başlığı:
1. BİZ’LER KADINIZ
2. BİZ’LER GENCİZ
3. BİZ’LER GÖKKUŞAĞIYIZ
4. BİZ’LER ÇOCUĞUZ
5. BİZ’LER DEMOKRASİYE İNANANLARIZ
6. BİZ’LER İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARIYIZ
7. BİZ’LER HER KİMLİKTENİZ
8. BİZ’LER ÖZGÜR DÜNYAYI SAVUNANLARIZ
9. BİZ’LER DOĞANIN KORUYUCUSUYUZ
10. BİZLER GÜVENCELİ YAŞAM EKONOMİSİNİ KURACAK OLANLARIZ
11. BİZ’LER İŞÇİYİZ, EMEKÇİYİZ
12. BİZ’LER SOSYAL HAKLARIN GÜVENCESİYİZ