Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Meclis grubunda yaptığı eleştirilere cevap verdi.
İfade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını bilmeyen ve bu nedenle de haddini aşarak saldıranlara karşı suskun kalmanın kişiliği ile bağdaşmadığını vurgulayan Kılıç, “Halkın iradesini hiçe sayanlar, onun vesayet altında tutulması gerektiğine inananlar, 11 bin hakim ve savcının kararına saygı göstermeyenler, yasak alancılar, hukuk devleti kavramının arkasına gizlenerek insanları susturanlar, farklılıkları hazmedemeyenler, tek düşünce tek inanç hayal edenler ve yaşam tarzı dayatanlar statükonun kapsam alanı içindedirler. Adı geçen genel başkanın bu kapsamdan neden rahatsızlık duyduğu anlaşılamamıştır.” dedi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kılıç, Kılıçdaroğlu’nun şahsını hedef alarak yaptığı konuşma nedeniyle böyle bir açıklama yapma gereği duyduğunu bildirdi. Anayasa Mahkemesi’ndeki 20 yıldır sürdürdüğü görevi süresince, söz konusu siyasi partinin önceki saygıdeğer genel başkanları da dahil herkesin, şahsına karşı nezaket ve zarafet kuralları içinde yapılan tüm eleştirilerini anlayışla karşılayarak kimseye cevap vermediğini hatırlatan Kılıç şöyle devam etti:
“Anayasa Mahkemesi’ne yeni seçilen üyelerimizin yemin töreninde yaptığım konuşmada, ‘değişime karşı çıkan, çağın nabzını tutmayan statüko’ yanlıları için hiçbir kişi ya da siyasi parti hedef alınmaksızın bir değerlendirme yapılmıştır. Bugüne kadar çeşitli vesilelerle yaptığım bütün konuşmalarımda evrensel değerlerimiz olan demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti kavramlarının çağdaş anlamda geliştirilmesi için düşüncelerimi ağırlıklı olarak ifade ettim. Tekrar ediyorum, halkın iradesini hiçe sayanlar, onun vesayet altında tutulması gerektiğine inananlar, 11 bin hakim ve savcının kararına saygı göstermeyenler, yasak alancılar, hukuk devleti kavramının arkasına gizlenerek insanları susturanlar, farklılıkları hazmedemeyenler, tek düşünce ve tek inanç hayal edenler ile yaşam tarzı dayatanlar statükonun kapsamı içindedirler. Adı geçen genel başkanın bu kapsamdan neden rahatsızlık duyduğu anlaşılamamıştır.”
HUKUKÇU OLMAK GİBİ BİR ŞART YOK
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Anayasa Mahkemesi üyesi olabilmek için ‘hukukçu’ olmak gibi bir şart öngörülmediğini vurgulayan Kılıç, iki dönem üst üste 8 yıl mahkemenin başkanvekilliğine, daha sonra da başkanlığına seçilerek (atanarak değil) bu onurlu görevi sürdürüyor olmasının nasıl bir hukukçu olduğumun ispatı ve yeterli delilleri olduğunu ifade etti.
“Kaldı ki, tanımını yaptığım çağdışı kalmış statüko mensuplarına karşı çıkmak için başkan, hakim, hukukçu vs. gibi bir sıfata sahip olmak değil, söylediklerinden çark etmeyen onurlu ve yürekli insan olmaya ihtiyaç vardır.” diyen Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı: “Anayasa’da ön görülen hukuki şartlarında hiçbir sorunu olmayan ve Sayın Cumhurbaşkanı ile Yüce Meclis’in yaptıkları seçim sonucunda mahkememize üye olarak atananlar için yemin töreni yaptırmak, Başkan olarak benim görevimdir. Bu görevi yerine getirirken vicdanımı ve ahlak anlayışımı sorgulama pervasızlığını göstermek hiç kimsenin haddine değildir. Katılıyorum, ahlak sadece hukukçulara değil, siyasetçi de dahil herkes için gereklidir. Yapılan bu saldırılara karşın, her partiye, kurumlara, kişilere eşit uzaklıktaki görev anlayışımı kimsenin vesayeti altında olmadan sürdürmekle kararlı olduğumu aziz milletime duyururum.”
