Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının içeriğinin tasvip edilemeyeceğini ve çok çirkin beyanlar olduğunu belirterek, yasal olarak gerekenin yapılacağını söyledi.
Yargıtay’a girişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Gerçeker, Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının sorulması üzerine konuyu basından öğrendiklerini ifade etti.
Çıkan haberlerden sonra olaya el koyduklarını ve gerekli talimatları verdiğini dile getiren Gerçeker, soruşturma ve araştırmanın yapıldığını kaydetti.
Adli tatil dolayısıyla nöbetçi başkanvekili ve heyetin yasal olarak gerekli her şeyi yapacağını anlatan Gerçeker, “Basında çıkan konuşmalar yasal mı, hukuki geçerliliği var mı, yok mu?” bilmediklerini ve bunların araştırılacağını vurguladı.
“Bize intikal eden duruma göre ne gerekiyorsa yapılacak.” diyen Gerçeker, ses kayıtları olduğu iddia edilen Yargıtay üyeleriyle görüşmediğini ve tatil sonrasında görüşebileceğini belirterek, “İçerik itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir şey değil. Bir Yargıtay üyesinin, hâkimin, insanın söyleyebileceği, konuşabileceği şeyler değil. Bunlar hiçbir zaman tasvip edilecek şeyler değil. Ama hep Yargıtay ile Danıştay ile ilgili yasal olmayan dinlemeler söz konusu. Bunların gerçek olduğu yayınlarla ortaya çıkıyor. Bir Yargıtay üyesinin Birinci Başkanlık Kurulu’nun izni olmadan dinlenmesi mümkün değil. Onun için ortam dinlemesi mi, telefon dinlemesi mi yapıldı, bilemiyoruz. Bunları araştıracağız.” dedi.
DAHA ÖNCEKİ SES KAYITLARIYLA İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Teröristbaşı Abdullah Öcalan ile ilgili sözler konusunda ise Gerçeker, konuşmaların çok çirkin beyanlardan oluştuğunu vurguladı.
Konuşmaların hukuki geçerliliği tespit edilmeden kesin bir yargıda bulunmanın da doğru olmayacağına dikkat çeken Gerçeker, hukuk çizgisi içerisinde ne gerekiyorsa yapılacağını söyledi.
Yargının bir toplum için en üstün değer olduğunu dile getiren Gerçeker, şöyle devam etti: “Ekmek gibi, su gibi gerekli olan bir şeydir. Yargıya bütün toplumun, çok büyük bir hassasiyetle sahip çıkması gerekir. Yargı, adaleti dağıtan bir müessese. Yargı zedelendiği ve zafiyete uğradığı zaman bundan toplum zarar görecektir. Onun için yanlış yapan varsa, o yanlışların üzerine gidilecek. Suç işleyen varsa, suçlular mutlaka cezalandırılacaktır. Kimseye bir ayrıcalık söz konusu olamaz. Ama kurumları zedeleyerek, topyekûn suçlayarak çalışamaz hale getirmek, hedef tahtası haline getirmek doğru bir anlayış değil, ama hukuki gereklilik neyse bu da yapılacaktır.”
Daha önceki ses kayıtlarıyla ilgili yapılan soruşturmanın akıbetiyle ilgili olarak ise Gerçeker, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Konunun sonuçlanmadığını ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan kendilerine bu konuda bir bilgi iletilmediğini anlatan Gerçeker, dinlenip dinlenmediğine yönelik bir soruya da, “Şu anda dinlenip dinlenilmediğimi bilmiyorum. Basına yansıyan bilgilere, somut birtakım verilere göre yasal olmayan dinlemeler yapılıyor. Bunu hiç kimsenin inkâr etmesi mümkün değil. Şunu unutmamak lazım, bugün bunu benim yararıma olduğu için hoş görebilirsen, yarın aynı durum sizi de vurabilir. Onun için hukuk dışı olan her şeye hepimizin karşı çıkması lazım.” karşılığını verdi.
