Dünya Kupası’nda hakemimizin olmaması sportif prestijimizi etkiledi
Güney Afrika 2010 Dünya Şampiyonası içimizi burktu. Bu dev organizasyonda takımımız gibi hakemimizin de olmaması sportif prestijimizi etkiledi.
Güney Afrika’da oynanan Dünya Kupası finallerinde Türk Milli Takımımız’ın olmayışı hepimize ulusça büyük üzüntü verdi. Bu dev şölende Ay-Yıldızlı Takımımız’ın yer alamayışının faturası başta Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile Teknik Direktörlük vizyonu davranış bozuklukları nedeniyle sürekli erozyona uğrayan Fatih Terim’e ait.
Hocalık kariyeri her geçen gün sabun köpüğü gibi eriyen Fatih Terim’i Avrupa elemeleri sonuna kadar milli takımın başında tutan Başkan Mahmut Özgener de sınıfta kaldı. Yeniden gündeme gelen Haluk Ulusoy, onu destekleyenlerle birlikte haklı çıktı. Neyse, bizim asıl konumuz, Güney Afrika’da neden Türk Hakemi yoktu ? Sorusuna yanıt vermek.
Nasıl olsun ki, Türk Futbol Hakemliğinde yıllardan bu yana yapılan yanlışlıklar, adam kayırmalar, sistemsizlik, tekelcilik, ekip anlayışı altında sadizme varan hakem kıyımları ve bunların UEFA ile FIFA tarafından izlenmesi Türk Futbol Hakemliğini kaos ortamına soktu. Uzun süre Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı yapan Bülent Yavuz’un Üst Klasmana alıp, FİFA kokartı taktığı hakemler; bırakın Uluslararası müsabakaları, ülke içinde bile başarılı maçlar yönetemediler.
Şöyle bir örnek vermek mümkünse; Türkiye Türkcell Süper Ligi’nde derbi kabul ettiğimiz maçları yöneten hakem adedini bir düşünün. Sayıları 3 – 4’ü geçmiyor. Eğitim noksanlığı had safhada. Davranış bozuklukları derseniz çığ gibi. Açık konuşalım. Türk Futbol Hakemliği’nin Beynelmilel Arena’da yerini alması öncelikle profesyonelleşmesiyle mümkün. Bu arada süreleri 2 ile 3 yıl arasında bulunan Hakem Kolejleri ile Hakem Akademileri’nin açılması da kaçınılmaz.
Türk Silahlı Kuvvetleri gecikmeli de olsa Profesyonel Ordu yapılanmasına gitti. Kişilik, kimlik, beceri, yetenek, psikoloji, pedagoji, insan gücü sevk ve kabiliyet (Menejman) isteyen Futbol Hakemliği neden profesyonel olmasın. Trilyonların döndüğü bu dumansız sanayide hakemlerimizin yerini alması için okullara ve profesyonelleşmeye ihtiyaç var. Bu unsurları acilen hayata geçirmek gerekiyor.
Cahit Göveren-Hakem Hocası
National Turk / Günün Yorumu
