Spor Toto Süper Lig’de kötü günler geçiren Beşiktaş, Gençlerbirliği’ni Ankara’da 2-0 yenerek Bursaspor, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın mağlup olduğu haftada moral buldu.
Ankara’da oynanan karşılaşmaya hızlı başlayan Beşiktaş, Quaresma ve Guti’yle etkili olduğu ilk yarıda aradığı golü 45. dakikada buldu. Tabata’nın düşürülmesiyle kazanılan penaltı vuruşunu Beşiktaş Guti ile gole çevirdi ve ilk yarı 1-0 bitti.
İkinci yarıda Gençlerbirliği’nin açık bir oyunu tercih etmesiyle kırmızı-siyahlıların atakları çoğaldı ve bir topu direkten döndü. Aynı ilk yarıda olduğu gibi bu yarının sonlarında da, Hilbert’in 90+5. dakikada attığı golle karşılaşmadan Beşiktaş 2-0 galip ayrıldı.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Ankara 19 Mayıs Stadı
Hakemler: Abdullah Yılmaz, İsmail Köse, Serkan Akarca, Çağatay Şahan (4. Hakem)
Gençlerbirliği: Serdar, Orhan, Mahmut, Kulusic, Murat, Cem Can, Oktay (Dk. 71 Soner), Serkan, Hurşut, Smeltz (Dk. 63 Billy Mehmet), Jedinak
Yedekler: Özkan, Alparslan, Billy Mehmet, Patiyo, Cem Atan, Soner, Emre
Teknik Direktör: Ralf Zumdick
Beşiktaş: Rüştü Reçber (Dk. 90), Roberto Hilbert, İbrahim Toraman, Ersan Gülüm, İbrahim Üzülmez, Mehmet Aurelio, Fabian Ernst, Guti (Dk. 83 Mert Nobre), Rodrigo Tabata (Dk. 73 Necip Uysal), Filip Holosko (Dk. 88 Erhan Güven), Quaresma
Yedekler: Cenk Gönen, İsmail Köybaşı, Erhan Güven, Necip Uysal, Onur Bayramoğlu, Tomas Zapotocny, Mert Nobre
Teknik Direktör: Bernd Schuster
Goller: Guti (Dk. 45 Pen.) Hilbert (Dk. 90+5)
Sarı Kartlar: Kulusic (Dk. 17), Serdar Kulbilge (Dk. 19), Guti (Dk. 19), Murat (Dk. 45), İbrahim Üzülmez (Dk. 58), Tabata (Dk. 70)
KANAMA DURDU / Beşiktaş Postası’ndan Teoman Akben’in yazısı;
Beşiktaş’ta, ümit vermeyen futbola biraz silkinme sosuyla gelen üç puan bir şeyi örtmüş değil.
Cumartesi günü Gaziantepspor-Fenerbahçe maçını izledim. Tolunay Kafkas Gaziantep’te güzel işler yapacak gibi. Fenerbahçe yarı sahasında yapılan pasları, ceza sahası yayı önünde dönen varyasyonları izlerken başım döndü. Yenilmesine rağmen Fener’in bile Beşiktaş kadar başıbozuk oynadığını söylemek zor. O oyunda Emre ve Lugano’nun olmadığını da hesaba katarsanız, ilk 10’dakilerden sadece Galatasaray’dan iyi bir halimiz var. Şampiyonluğa iştahı kabarık bu kadar çok sayıda takım varken o da bir şeye yetmez.
Galatasaray demişken, “Fener’le çekişiriz” diyen Adnan Polat’ın rüyasının gerçekleşmesine de az kaldı. Fener 1-2 mağlubiyet daha alırsa, yanlarında.
Geldik bizim maça; dua ettim karşımızda o Antep değil de bu Gençlerbirliği var diye. Eski tas eski hamam. Nihat’ın yokluğunu değerlendirdik en azından, biri penaltıdan, ikincisi oyunun kopmasından faydalanıp iki gol attık döndük korktuğumuzdan çok rahat bir sonuçla.
Akılda kalan tek şey, İbrahim Üzülmez’in Gençlerbirliği’nin amatör küme ağabeyleri görüntülü forveti Hurşut’la yaptığı ve bolca kişiselleştirdiği mücadele oldu maç boyu.
Değerlendiremediğimiz bir seri ve klasmanda zirvenin çok uzağında kalan yerimiz sonrası haftaya kolay maçlar Konya maçıyla bitiyor. Son 1 aydan, hücumda forvetimiz, gollerimiz, yerine, defansta Ersan’ı konuşarak ayrılıyoruz. Beşiktaş’taki durumu bu bile açıklıyor.
Defans demişken de, kalede Cenk’i görebilmek için bu çocuğun ne yapması gerekiyor bilmem. İki müthiş şutu çıkaran Rüştü bu maç için başımızın tacıdır, ama bir maç sonra ne olacağının garantisi yok. Oysa orada oturan bekleyen bir yetenek var.
Kaleci demişken de, futbolun çirkin yüzü zaman hırsızlığının, 1 numaralı çete başı Serdar Kulbilge; bu adamı aut atışını degajı falan bir an önce yapmak için koştururken, hakeme diğer kaleciyi şikâyet ederken izlemek çok zevkli.