Genç sporcuların güveni hakkında üç yanlış (Batıl) inanç
Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan NationalTürk yorumcumuz Ersin Afacan’ın “Genç sporcuların güveni hakkında üç yanlış (Batıl) inanç ” adlı yazısını paylaşıyoruz;
Zihinsel performans antrenörlük programım, sporcuları ve takımları performans hedeflerine ulaştırmayı amaçlıyor. Bu hedeflere ulaşmada özgüven başlangıç noktamız ve temel duygumuz. Çünkü özgüven tanım olarak arzu edilen davranışları yapabilme inancıdır. Dolayısıyla bu hafta özgüven hakkında yaygın olan üç ortak yanlış inanç hakkında yorum yapmak istiyorum.
1. Yanlış İnanç: “Güven sadece uygulamanın toplamından meydana gelir. Sadece daha çok uygulama ve maç oynamak gerekir.” Tamam, güven uygulamadan meydana gelir fakat sporcu gençler için güvenin tek kaynağı bu değildir. Güvenin kütlesini otomatik olarak oluşturmak için spor sahalarında saatler harcanmaz. Güven, ayrıca kişinin yeteneğine olan inancından, geçmiş başarılarından, etkili koçluktan ve formda olmaktan meydana gelir.
2. Yanlış İnanç: “Gençler, antrenörleri ve aileleri gibi diğerlerinin kendilerine güven vermesine ihtiyaç duyar. Yani güveni başkalarından almaya önem verirler.” Gençler diğer insanlardan güven alabilir fakat buna neden ihtiyaç duyar? Biz kendine güvende (özgüvende) KENDİ (ÖZ) kavramının üzerinde dururuz. Gençler diğerlerinden güven almadıklarını hissettikleri zaman ne olur? Onların güveni kurur mu? Güven, diğerlerinden yani başka insanlardan değil sporcunun içinden gelmelidir.
3. Yanlış İnanç: “Gençlerde güven ya vardır ya da yoktur. Bazı gençler güven ile doğar. Bunu geliştiremezler.” Halbuki güven öğrenilen bir zihinsel beceridir. Hatta eminim ki bazı gençler, doğru kişiliği ve doğru çevresi varsa diğerlerinden daha kolay güven geliştirebilir. Son olarak şunu ifade etmek isterim ki sporcular güven geliştirmek için mental antrenman yapmak zorundadır. Bu çalışmalarla sporda güven gücünü nasıl daha iyi kullanacaklarını öğrenip onu kullanmayı becerebilmeyi geliştirebilirler.