NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın ‘Galatasaray’ın Doğru Bölgesi’ başlıklı yazısı…
Sezon başından beri Terim’in oyun stratejisi sürekli üçüncü bölge üzerindeki hücum organizasyonu üzerine kurulmuştu.
Üçüncü bölgede ki oyun kurgusu; hem riskli, hem de çok ciddi çalışma gerektiren bir oyun kurgusuna ihtiyacı vardır.
Zaten bunu başaran takım sayısına baktığınızda da oldukça az sayıda takım vardır. En iyi organize olan takım Barcelona’dır. Fakat Barcelona’ bu kurgusu kendine ait bir “Ekol” dür. Sürecin oluşumu en alt takımdan başlayarak A Takıma kadar gelen bir kurgudur.
“Ben yaptım oldu” stratejisi; hem kişilere, hem de kurumlara zarar veren bir zorlamadır.
Eldeki imkanlar; oyun kurgusunun sebep- sonuç ilişkisini belirleyen ana faktörlerdir. Ya prensiplere göre transfer yapılır, ya da transferlere göre kurgu yapılır ki bu yapı artık kabul görmeyen bir içeriktir.
Bizim kendimize has bir takım takıntılarımız vardır; bunların başında sistemin belirlenmesindeki prensiplerin ortaya konması konusunda nedense çok benciliz! Ya da bilmiyoruz fakat bunu da açıklamak yürek ister…
Bağlayacağım nokta şu; eğer sistem ve ona ait prensipler belli ise o zaman bu prensiplere uygun çalışma programına göre takım antre edilir.
Bu programın; takım, grup ve bireysel antrenmanlar süreç içinde sahada ki amacı netleştirir ve her kes anlar ki takım şunu veya bunu oynuyor.
Geleceğim nokta Galatasaray bir program dahilinde ki sistematik yapısını belirlemeden üçüncü bölge histerisi ile maalesef çok maç kaybetmesidir.
Ama Salı akşam oynadığı oyunun ikinci bölgedeki kurgusu Galatasaray’a bir bütünlük sağladı.
En önemlisi; defansın, orta alana kadar çıkıp her top kaptırıldığında 50 metre geri koşmaya çalışması ortadan kalkarak, defans ile kale arasındaki senkronize sağlanmış oldu ki bu Galatasaray için en önemli açıktı.
Diğer husus üçüncü bölge savunmasını başaramayan orta alan ve hücum hattındaki oyuncuların; Türkiye de ki tüm takımların bilerek, bilmeyerek oynadıkları ikinci bölge oyununa alışık olmaları ve ön ile arka taraf arasındaki eşit mesafenin bizim oyuncuların işene gelmesinin de yarar sağladığıdır.
İkinci bölge de ki oyun kurgusu; Galatasaray’ın oyuncu yapısı onun ikinci bölgede hücum ve savunma yapmasını zorunlu kıldığıdır.
Burak, Umut gibi sprinterlerin olması, Selçuk gibi uzun top oynama becerisi olan ve şut atma isteğine sahip bir etkili oyuncunun olması, Hamit ve Riera gibi uzun yan top oynama beceri olan iki kenar oyuncusun olması Galatasaray’ı ikinci bölgede taktiksel olarak oynamasını zorunlu kılmaktadır.
Tek top oynamaması, oyuncu eksilten yetenek de ki oyuncu azlığı, santraforların arkası dönük oyun yeteneğinin olmamaları ve en önemlisi önde oynayabilecek defans oyuncusuna sahip olamaması Galatasaray’ın üçüncü bölgede neden oynamaması gerektiğinin sebepleridir.
Hatırlamakta yarar var sanırım, Fenerbahçe ile MUnıted 2004 de oynadıkları maçta Fenerbahçe sahadan 3-0 galip ayrılmış o maçta da Ferguson yedek takım ile çıkmıştı. Yedek takım: Ronaldo da vardı ve şimdi geldikleri nokta sanırım Galatasaray karşısındaki M. Unıted ile aynı olacak.
Ferguson hep aynı da…
Ya biz…
Müslüm Gülhan / NationalTurk