Galatasaray Yönetimi’nin Hollandalı çalıştırıcı Frank Rijkaard’ı gönderip yerine getirdiği Gheorghe Hagi’yi duayen gazeteci Talay Erker’e sorduk. Sarı-kırmızılı kulübün içini dışını bilen Erker, Hagi’yi siz National Turk okuyucuları için yorumladı…
Denize Düşen!
Allah kimseyi şaşırtmasın.. Galatasaray yönetimi şaşırdı!.. Hani çok kullanılan bir söz vardır;
“Şaşıran ördek suya poposundan dalarmış..” Galatasaray’da resmen poposundan daldı.
Rijkaard’ın Galatasaray’da sırıttığını herkes anlamış, ama maalesef bu aziz camiayı yönetenler anlayamadı!..
Demek ki onların “şaşı gözlerini” açmak için Ankaragücü facisının yaşanması gerekiyormuş;
Fenerbahçe’den önce bir başka sarı-lacivertli renkli takım, Galatasaray’ın şaşı göz ameliyatını
gerçekleştirdi!
Ama;
Dedik ya, ördek suya bir defa poposundan dalmış bulundu..Fenerbahçe maçına 3-5 gün kala, Adnan Polat ve arkadaşları Rijkaard belasından kurtuldular, fakat hoca kim olmalıydı?
Eğer ortamın “İmparator” diye gönül koyduğu Fatih Terim‘i isteseler, önce ona giderlerdi..
Bilirlerdi ki, dilenci vapuru gibi her iskeleye uğradıktan sonra kapısını çalarlarsa, Terim asla kabul
etmezdi..
Fatih Terim’in bir ismi istemediğini de, çok iyi biliyorlardı.. Fatih Hoca Florya’ya geldiği gün, Adnan
Sezgin tası-tarağı toplayıp Galatasaray’dan ayrılmış olmalıydı.
İşte bu ikin noktayı “iki yüzlülük belgesi” gibi ruhuna yazan başkan Polat, Terim’e en son gitti..
“Sezgin’den vazgeçmem” dedi..
Eh, Hakan Şükür, Fatih Terim, Hikmet Kahraman olmayınca;
elde kalmıştı tek isim; Denize düşen yılana sarılır misali, Adnan Polat ve arkadaşları da Georghe Hagi‘ye
sarıldı!
Şimdi millet diken üstünde kendi kendine soruyor:
-“Hagi ne yapar?”
Hagi çok şey yapar..
Hagi’nin hocalığı döneminde Türkiye Kupası Finali’nde Fenerbahçe’yi 5-1 gibi bir skorla yenen Rumen Hoca, futbolculuk açısından da hocalık açısından da Frank Rijkaard’la çok rahat tartıya çıkar..
Tövbe bir yanlış ifadede bulunduk, hocalığı yoktu ki Rijkaard’ın Hagi ile karşılaştırılsın..
Fakat yine de bir sorun var;
Hagi değişik bir insandır.. Serttir, kendisine özgün kuralları olan, sıcak konuşan ama nemrut duran bir yapıya sahiptir.
İşte burada düşünmek gerekiyor.
Kadrosunda problemli futbolcular bulunan Galatasaray’da nasıl bir tavır sergileyecek Rumen hoca? Üstelikde “yatmış lastik” gibi gümlemeye hazır çalışmamış bir kadro koyacaklar önüne..
Zamanı değil ama hatırlatalım;
Hagi, taraflı-tarafsız taht kurduğu Türk insanının kalbinde seviye kaybetmiştir.
Hatırlayın; Galatasarayla gittiği Kayseri’deki karşılama sırasında cep telefonunu kaybedince topluluğa “hırsızlar” diye bağırmıştır.
Yani kendisi için orada olan coşkulu kalabalığı bir “cep telefonu” uğruna harcamıştır!
Bir “cep telefonu” uğruna sevgiyi feda eden bu değişik ruh yapısına sahip insan Galatasaray’daki kalbi kırılmış futbolcuları nasıl kazanacaktır?
Talay ERKER / National Turk-Haftanın Yorumu