Beşiktaş’ın eski futbolcusu,teknik direktörü ve NationalTurk yorumcusu deneyimli teknik direktör Fuat Yaman’ın ”Hedef Kupa” başlıklı yazısı ;
Beşiktaş açısından prestij maçı. Maçtan önce herkesin dile getirdiği “Grup Liderliği “lafı bence önemsiz. Bu kupayı kazanmayı hedeflediyseniz bir sonraki turda kiminle oynayacağınızın çok da kıymeti yok. Eninde sonunda güçlü diyebileceğiniz takımları da yenmelisiniz. Şampiyonlar liginde geçilen turlarda sağlanan gelirler burada yok. Beşiktaş’ın hedefinin de kupa olması lazım.
Maça gelince; Beşiktaş’ın omurgasında ciddi çatlak vardı. Veli, Atiba, Demba Ba yok. Takımın yarısı gibi. İkinci ve üçüncü bölgedeki tüm organizasyonları sağlayan oyuncular nerdeyse. Savunmaya sağladıkları yararlardan da yoksun takım. Bunların yokluğunda Biliç saha düzenlemesinde de değişikliğe gitmiş. Necip tek olarak ön “stoper “gibi Sosa ona yardıma geliyor. Demba Ba’nın yokluğunda Sosa, Olcay, Gökhan gibi iyi oyuncular da zorlandı. Sosa etkisiz, Olcay şaşkındı. Gökhan ve Kerim nispeten canlı ve istekliydi. İlk yarı Tottenham’ın etkili olduğu bir oyun oldu. Türkiye liglerinde bile yan toplarda zorlanan Ersan-Franco ikilisi karşısında ölü toplardan 3 net pozisyon buldular. Savunmada Ersan’ın kritik dokunuşlarıyla kesilen gol pozisyonları da vardı. Gol yemeden soyunma odasına gitmek şanstı.
İkinci yarıya iyi bir başlangıç yaptık. Kendini hep hazır tutan Cenk, ilk yakaladığında direğe vurdu. İkinci de Olcay’ın pişirdiğini yemeyi ihmal etmedi. Tipik bir golcü golü attı. Gol, ikinci yarıya iyi başlayan takımı daha da ateşledi. Takımın direnci ve kazanma isteği kamçılandı. Gökhan ve Cenk rakibi hırpalamaya devam ettiler. Bu arada oyunu kendi ceza alanı içine taşımayarak rakibe de pozisyon vermediler.
Çok önemli eksiklerine rağmen iyi bir maç oynadı Beşiktaş. Cenk, çok çok iyiydi. Demba Ba olsaydı fazlasını yapabilir miydi? Zor… Gökhan, Kerim, Olcay ve Necip çok fazla mesai yaptılar. Beşiktaş finale doğru yola çıktı. Detaylarla ilgilenmemesi lazım.