MHP’nin ardından CHP ve BDP de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edilen TBMM Üyeliği Kanun Teklifi’nden imzalarını çektiğini açıkladı.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, TBMM Üyeliği Kanun Teklifi’nden MHP’nin imzasını çekmesine ilişkin, ”Biz attığımız imzanın doğru olduğuna yürekten inanıyoruz, yapılan düzenlemelerin doğru olduğuna inanıyoruz… Biz imzamızın elbette arkasındayız” dedi.

Önce MHP çekildi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milletvekillerinin özlük haklarına ilişkin yasa teklifinden imzalarını çektiklerini açıkladı.

Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, böyle bir düzenleme yapma talebinin uzunca bir süredir gündemde olduğunu, AK Parti dahil Türk Parlamenterler Birliği (TPB) tarafından da dile getirildiğini söyledi.
Vural, kanun teklifinde yer alan kimi hususların eleştiriden muaf olamayacağını ifade ederek, kanun teklifine konulan imzaların mevki ve bireysel beklentileri karşılamak ve daha da artırmak amacıyla atıldığını ifade etmenin de her şeyden önce büyük bir haksızlık ve kötü niyetlilik olacağını dile getirdi. Buradaki maksadın, tamamen milletvekilliği statüsünün bürokratik devlet yapılanmasında yer alan kimi makam ve mevkilere tanınan haklara paralel belirlenmesine yönelik olduğunu kaydeden Vural, MHP olarak hiçbir zaman bireysel beklentilerle veya imtiyaz arayışlarıyla hareket etmediklerini söyledi.

Kanun teklifine verdikleri desteğin özünde de bu prensiplerin bulunduğunu dile getiren Vural, büyük bir mücadelenin ve sağlam bir fikriyatın içinde olan MHP’nin, diğer siyaset anlayışları gibi ucuz, yavan, fırsatçı bir tarzda hareket etmesinin düşünülemeyeceğini bildirdi.

Teklif içinde yer alan kimi hususların eleştirilmiş olmasının demokrasinin bir gereği olduğunu vurgulayan Vural, bu ölçüdeki eleştirilere saygı duymanın ve duyarlı yaklaşmanın her siyasi parti açısından önemli olduğuna dikkati çekti.
Vural, TBMM’de her şeyi yapma gücü olan, her kanun tasarı ve teklifini istediği gibi çıkaran, muhalefetin önerilerini hiçe sayan çoğunluk partisinin, milletvekillerinin tamamını ilgilendiren bir konuda tüm partilerin üst düzeyde mutabakatına müracaat etmesinin de milletin değerlendirmesi gereken bir konu olduğunu belirtti.

Vural, çoğunluk partisinin en üst makam nezdinde oluşturduğu bir irade sonucunda ortaya çıkan teklifin, TBMM’de en üst düzeyde temsille imzalanmış olmasına karşın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın konuya ilişkin soruya verdiği cevabı anımsattı.

MHP’nin ”sözde çözüm süreci denilen PKK’nın siyasallaştırma adımlarına yönelik tutumunun açık ve belli olduğunu” kaydeden Vural, ”Sayın Arınç’ın tüm milletvekillerinin statüsünün belirlenmesine yönelik oluşmuş çoğunluk iradesine katkı sağlamamızı, sözde çözüm sürecine yönelik hükümetin politikasına karşı durmamızla ilişkilendirmesi ve sanki kişisel beklentileri karşılamak için bu konuda muhalefetin imza attığını ima etmesi tutarlı olmadığı gibi ahlaki de değildir” ifadelerini kullandı.

Vural, bugün gazetelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söz konusu tekliften haberdar olmadığı bilgisinin yer aldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

”Teklif muhtevasının oluşması ve bu teklifin kanunlaşmasını sağlayacak olan esas irade AKP olmasına rağmen, bu haberlerin bilerek, bir amaç gözeterek ve kurnazca servis edildiği açıktır. AKP Grup Başkanı ve Genel Başkanı Sayın Erdoğan’ın bu açıklaması karşısında, partilerinin en üst irade mutabakatıyla söz konusu teklife imza koyan AKP’nin 5 Grup Başkanvekilinin hangi iradeyi temsil ettikleri hususunu kamuoyuna açıklamaları da dürüstlüğün gereği olacaktır. Kamuoyunda eleştirilen ve aslında milletvekilleriyle ilgili olarak atılan her adımın tabii olarak tartışılacağı bilinen bir konuda, en üst düzeyde oluşan mutabakat ve iradeden AKP hükümetinin taktik ve siyasi adımlarla, özellikle Sayın Başbakan’ın kendini arındırmak istemesi iki yüzlü siyasetin yeni bir yansımasından başka bir şey değildir. TBMM Başkanı’nın en üst düzeyde oluşturduğunu ifade ettiği bir irade buluşmasına yaptığımız katkıyla oluşan tekliften Başbakan Erdoğan’ın haberinin olmadığının servis edilmesi, TBMM Başkanının girişimlerinin göz ardı edilebilmesi verdiğimiz imzanın siyasi taktik amacıyla saptırılarak, kendi siyasal amaçları için kullanılmasıdır. Buna MHP’nin müsaade etmesi mümkün değildir. Böylesine bir iradeyle söz konusu kanun teklifi hakkında en üst düzeyde ortaya konan bu taktiksel yaklaşım, milletine karşı sorumlu olan MHP’nin tavır ve tutumuyla mütenasip olmayacak, asla da örtüşmeyecektir.”
Söz konusu kanun teklifinde yer alan imzalarının irade ve amacına aykırı gelişmeler ve değerlendirmeleri dikkate alarak, oluşturulan mutabakatın içinde bulunmayacaklarını bildiren Vural, ”Teklifteki imzalarımızı geri çektiğimize yönelik irade beyanımız TBMM Başkanı’na iletilmiştir. Komisyonda MHP milletvekilleri olarak da son imzada bulunan arkadaşlarım da böyle bir kanun teklifiyle oluşturulan komisyona imza vermeyeceklerdir. MHP olarak ikiyüzlü ve münafık siyasetleri deşifre etmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.