Piyanist Fazıl Say’ın, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarda Ali Emre Bukağılı’ya hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 58. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık Fazıl Say, müşteki Ali Emre Bukağılı ile avukatları katıldı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Say, müzisyenlik yaptığını ve aylık 5 bin lira gelire sahip olduğunu söyledi.
Savunmasını yapan Say, dava konusu tweete kendisinin gönderdiğini ancak atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, savunmasını yazılı olarak sunacağını söyledi.
Mahkeme hakimi Fatma Bağlama da Say’ın 2 sayfalık yazılı savunmasını duruşmada okudu.
Say, yazılı savunmasında, tarafına yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yazmış olduğum hiçbir yazı, hiçbir ifadede hakaret ifadesi yoktur. Müştekiye veya başka bir kimseye hakaret kastım yoktur. Şikayete konu ifadelerde müştekinin adı dahi geçmemektedir. Müşteki, benim yaşantım içinde gündem oluşturmamaktadır. Kendisi ile şahsi bir husumetim de bulunmamaktadır. Müşteki sosyal medya hesaplarımı takip ederek, her fırsatta şahsımı şikayet etmektedir. Kendisinin de ifade ettiği üzere, müşteki, kendi görüşüne aykırı her türlü ifadeyi şikayet etmeyi iş edinmiş bir kişidir. Tarafımı her fırsatta şikayet etmek suretiyle, Fazıl Say isminin marka değerini kullanarak, medya ve diğer basın yayın ile kendisini göstermeye çalışmaktadır. Dünya görüşüm ve fikirlerim nedeniyle, sosyal medya ve diğer basın yayın araçları aracılığı ile çok ağır hakaret ve küfürlere maruz kalmaktayım. Tüm bu yaşadığım saldırılara rağmen, hiçbir zaman hiçbir ifademde kişileri hedef almadığım gibi bu kişilere karşı adli yollara da başvurmayı tercih etmem. Eleştirilerim ve sitemlerim tamamen yaşanan olaylara ilişkindir.”
– “İfadelerim serzeniş ve eleştiriden ibarettir”
Yazılı savunmasında, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesinde de yargılandığını anımsatan Say, şunları ifade etti:
“Yaşadığım bu haksız ve hukuksuz yargı sürecinde de davaya katılanlar ve avukatları ‘otistik’ olduğumu iddia etmek suretiyle şahsıma hakaret etmiştir. Bu süreçte, sosyal medya ve diğer basın yayın organları aracılığıyla bir çok sözlü saldırı ve hakaretlere maruz kaldım. Bununla beraber, görüşlerim ve muhalif kişiliğim nedeniyle bir çok hukuksuz uygulamaya da halen maruz kalmaktayım. Bu dava konusu ifadelerim de bu yargılama sürecinde uğramış olduğum haksızlıklara yönelik bir serzeniş ve eleştiriden ibarettir. Hiç bir paylaşımım müştekiyi veya bir başkasını şahsen hedef almış değildir.”
Müşteki Ali Emre Bukağılı da Say’ın Twitter’da yaklaşık 300 bin takipçisi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Herkese açık bir hesap ve silsile şeklinde şahsıma yönelik hakaretlerde bulunmuştur. Şikayetim devam etmektedir. Basına yansıdığı üzere hakaret suçunu ihtiyat haline getirdiği açıktır. Fazıl Say’ın çok fazla söylemleri bulunmakta. Bunlara hiç kimse bir şey demiyor. Sanki inançsız ve ateist olmasından dolayı bunlar yapılıyormuş gibi bir izlenim oluşturmaya çalışıyor. İnansın veya inanmasın herkes dilediği gibi düşünme hakkına sahiptir ancak hakaret etme özgürlüğüne sahip değildir. İfade özgürlüğü savunucusu gibi görüntü vermeye çalışıyor. Gerçekte kendisine yönelik en ufak eleştiriye bile dava açan birisi aslında.”
Bukağılı’nın avukatı Gülcan Karakaş da Fazıl Say’ın, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla müvekkiline doğrudan hakaret ettiğini savunarak, şikayetçi olduklarını söyledi.
Say’ın avukatı Meltem Akyol ise müvekkilinin savunması alındığı için duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.
Mahkeme hakimi, Fazıl Say’ın duruşmalardan vareste tutulmasına ve taraf avukatlarına beyanlarını sunmaları için süre verilmesini karar vererek, duruşmayı erteledi.
– İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Fazıl Say’ın 15 Nisan 2014’te Twitter üzerinden müşteki Ali Emre Bukağılı’ya yönelik hakaret içeren paylaşımlar yaptığı belirtilerek, Say hakkında “sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret” suçundan 3,5 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenmişti.