Eski Başkanların Ziyareti

Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın ‘Eski Başkanların Ziyareti’ başlıklı yazısı;

Geçtiğimiz hafta, Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta düşme hattından bir türlü kurtulamayan Altay’da eski başkanlar yönetim, teknik heyet ve futbolcularla bir araya geldi. Teknik Direktör Yalçın Koşukavak ve futbolcularla bire bir ilgilenen eski başkanlar, Gölbaşıspor maçı için toplam 40 bin lira, Kahramanmaraş deplasmanı için ise toplam 60 bin lira prim açıkladı.

baskanlar

Eski başkanların Altay’ı destekleyip galibiyete toplam 40 bin lira prim vaadinden 1 gün sonra takım kendi sahasında Gölbaşıspor’a 2-1 yenildi. Dolayısıyla takımın yenilmesi bu işlerin suni destek olduğunu gösterdi. Çünkü futbolcuları ziyaret etmek, para bağışı ve baklava yedirmek gibi alaturka destekler sporcuların maça taşıdığı düşüncelerde köklü değişiklik yapmaz. Futbol bu kadar basit bir oyun değil ve futbolcu da sanıldığı kadar basit insan değil.

Altay 18 maçtır kazanamıyor ve bu durum mental anlamda ciddi bir sorun oluşturuyor. Dolayısıyla aylardır maç kazanamayan bir takımın performansını sorgularken ve takıma destek verilirken mental konulara değinilmez ve mental beceriler üzerine profesyonel bir çalışma içine girilmezse takımın maç kazanmasını ve düzlüğe çıkmasını beklemek hayalcilik olur.

2009 yılında Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen ve Antalya’da yapılan 21. Milletlerarası Çalıştırıcı Gelişim Semineri’ne katılan Fabio Capello “Biz insanoğlu olarak kafamıza önem vermeliyiz. Zihin programlanmalı. Bir takım korkarsa başarılı olması zor.” demişti. Sporcunun zihninin programlanması da mental antrenman ile olur. Eski başkanların ziyareti ve para vaadi ile sporcunun zihni programlanmaz.

Bizim gibi duygusal ağırlıklı bir toplumda futbol oynayan sporcuların mental engellerle karşılaşması kaçınılmaz. Hatta bizim sporcular, bu tip engellerle kulüplerin yanlış yönetilmesinden dolayı daha yoğun boğuşuyor ve en önemlisi bu boğuşmayı nasıl çözeceklerini bilmiyorlar. Teknik direktörler de bu sorunun farkında ama pek çoğu, işine gelmediği veya bu konuda cahil olduğu için mental antrenmanla ilgili çalışmalara girmiyor. Hatta bu tip eksiklikler her zaman açık bir mazeret kapısı oluyor. Özellikle beklenmedik yenilgilerden sonra futbolcuların genç ve tecrübesiz olması, stres, konsantrasyon ve motivasyon gibi konularda sorun yaşadıklarını dile getirerek kendi yanlışlarının üzerini örtmeye çalışıyorlar.

Aslında sadece Altay’a değil bütün takımlara mental destek şart. Gerçi “sporda mental antrenman” konusunda yetişmiş insan sayısı az ama asıl sorun bu kişilerin az olmasına rağmen iş bulma konusunda yaşadıkları sorun. Dolayısıyla nereden bakarsanız bakın tam bir kısır döngü!