Başbakan Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak Alparslan Türkeş’in sözlerini hatırlatarak MHP lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin Pelitli Hayri Gür Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen Trabzon İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin süt konusunda söylediklerini zerre kadar ciddiye almadığını çünkü Bahçeli’nin söylediklerinin, iddialarının ve ithamlarının ne kadar tutarsız olduğunu ortaya çıkardığını belirtti.
MHP’nin koalisyon ortağı olduğu Nisan 2002 tarihinde, DSP, MHP, ANAP hükümetinin İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da öğrencilere süt dağıtma uygulaması başlattığını ve sadece 4 ildeki uygulamada 505 öğrencinin rahatsızlandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
”Tarım Bakanı MHP’li, Sağlık Bakanı o da MHP’li, sadece 4 ilde süt dağıtılıyor ve 505 öğrenci rahatsızlanıyor. Dönemin Devlet Bakanı DSP’li Hasan Gemici bir açıklama yapıyor. Zehirlenme olmadığını, süt içme alışkanlığı olmayan çocuklarda her gün içilen sütün mide bulantısına yol açtığını ifade ediyor. Okul sütü programlarının uygulandığı her ülkede bu tür rahatsızlıkların olabileceğini ifade ediyor. Çocukların laktoz maddesi nedeniyle sindirim güçlüğü yaşayabileceklerini ifade ediyor. DSP, MHP, ANAP hükümeti, Tarım Bakanı, Sağlık Bakanı MHP’li, sadece 4 ilde süt dağıtılıyor, 505 öğrenci rahatsızlanıyor bunun zehirlenme olmadığını ifade ediyorlar. Bu tutarsızlığı nedeniyle Sayın Bahçeli’yi bu konuda hiç ama hiç ciddiye almıyorum, sadece bir tavsiyede bulunuyorum; kılavuzlarını iyi seç.
Başkanlık sistemiyle ilgili, yarı başkanlık sistemiyle ilgili ben bir tartışma başlatılmasını istedim. Hemen hop oturup, hop kalktılar. Merhum Alparslan Türkeş’in 9 Işık kitabını aç, orada başkanlık sistemine ihtiyacımızın olduğunu ifade ediyor, bunun da ötesinde ‘bu milletin tarihi bununla güç kazanmıştır’ diyor. Bunu söylüyor, sen bunları okumadın mı- Bunları okumuş olsan bu hatayı, bu gafı yapmazsın.”
-”CHP Genel Başkanı şu ana kadar süt dağıtımıyla ilgili kurduğu her cümlede battı”-
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Bahçeli kadar ciddiye almanın mümkün olmadığını ifade ederek, ”Ama kendisine teşekkür ediyorum. Süt konusunu istismar etmeye çalışırken nasıl tutarsız bir insan olduğunu, tekrar millete ispat ettiği için kendisine teşekkür ediyorum. Süt konusunu istismar etmeye çalışırken nasıl ak sütün içinde fark edilebilir hale geldiğini, nasıl boğazına kadar çamura battığını bize gösterdiği için kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’na birilerinin, akıl danelerinin, kılavuzlarının süt konusunu istismar etmesi için telkinde bulunduğunu, teşvikte bulunduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
”Ama CHP Genel Başkanı şu ana kadar süt dağıtımıyla ilgili kurduğu her cümlede battı. Sadece süt konusu CHP Genel Başkanının nasıl yalanlar içinde yüzdüğünün görülmesi açısından son derece önemlidir. Ne diyor biliyor musunuz- ‘Hayatımda bu kadar beceriksiz iktidar görmedim’ diyor, Sayın Kılıçdaroğlu sen hayatında hiç iktidar oldun mu ya- Becerikli, beceriksiz böyle bir karşılaştırmayı nasıl yapıyorsun. Hayatında iktidar görmediği gibi ondan öncekiler de tek partili dönemin dışında tek başına iktidar olamadılar. Hayatları boyunca da zaten iktidar göremeyecekler, benim milletin bunlara iktidar vermez ve iktidarın nasıl bir şey olduğunu anlamayacaklar. Çocuklara süt dağıtılıyor, ‘yüzlerce çocuk zehirlendi’ diyor, nereden biliyorsun, kime incelettin, elinde raporun var mı- Hangi veriye dayanarak 7 milyon 200 bin öğrencinin içtiği süte sen böyle bir leke, kara çalmaya yükleniyorsun. Biz, seni hesap uzmanı biliyorduk ama tıp tahsili gördüğünü doğrusu bilmiyorduk. ‘Karnım ağrıyor’ diyen çocuğa ‘zehirlendi’ demek senin haddin midir, hakkın mıdır- Ana muhalefet partisinin genel başkanı bu kadar sorumsuz olabilir mi, bu kadar istismarcı olabilir mi-
Geliyorum süt konusunda söylediği diğer yalanlara. Ne diyor; ‘İzmir Belediyemiz 7 yıldır okullara süt dağıttırıyor. 246 okulda her gün pastörize süt dağıtılıyor’ diyor. İnsan bir belediye başkanını arar, sorar, işin aslını öğrenir. Sen CHP’nin genel başkanısın, sen kendi belediyenle ilgili olarak bile gazete kupürüyle konuşursan eline yüzüne bulaştırırsın. İzmir Belediyesi, Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi her gün pastörize süt falan dağıtmıyor, haftada bir gün küçük bir bardak süt veriyor, haftada bir gün de 1 litre de UHT süt dağıtıyor. Üstelik Belediye 248 okula süt dağıtıyor, biz sadece İzmir’de 968 okula her gün süt dağıtıyoruz. Farkımız bu. İkinci bir çirkinlik; ‘ihale yandaş kuruluşlara verildi’ diyor Sayın Kılıçdaroğlu. Orada da çaktı. İzmir’de haftada bir dağıttıkları sütü temin eden firmayla bizim Ege ve Doğu Anadolu bölgesi için süt temin ettiğimiz firma aynı. İsim de vereceğim, vermeyi düşünmüyordum, o da Pınar Süt’ten alıyor, biz de Pınar Süt’ten. Eğer benim yandaşımsa senin de yandaşın, senin de yandaşınsa bak ondan da süt alıyoruz, aynı yerden alıyoruz. İzmir’de haftada bir dağıttıkları, bardakla verdikleri sütün fiyatıyla bizim sağlıklı ambalajlarda Türkiye’nin her köşesine ulaştırdığımız sütün fiyatını karşılaştıracak kadar da kendisi altını çizerek söylüyorum, hesap uzmanıdır.”
-”Antalya Büyükşehir Belediyesi halen CHP’de mi-”-
Başbakan Erdoğan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın 2009 seçimleri öncesinde 100’den fazla okulda, 100 binden fazla öğrenciye süt dağıtımı yapacaklarını vaat ettiğini anımsatarak, ”Her çocuk güne süt içerek başlayacak diyordu, aradan 3 yıl geçti sadece 30 bin öğrenciye süt dağıtabilir noktaya geldi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halen CHP’de mi bilmiyorum. Bu aralar çok kavga ediyorlar, her an bir şey olabilir ama eğer CHP’deyse, CHP Genel Başkanı arayabiliyorsa, Antalya’daki başkanını arasın, sorabiliyorsa bu fiyaskonun hesabını sorsun. ‘100 bin’ dedin niçin ’30 bindesin’ desin” diye konuştu.
Süt meselesi istismar edilmeyecek, siyasi istismar malzemesi olmayacak kadar hassas bir mesele olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ”Muhalefetin süt meselesini istismar etmesi gerçekten çok ciddi bir sorumsuzluk, ciddi bir aymazlık ve pervasızlıktır. Milletim bunları inanıyorum ki hiçbir zaman dinlemedi, bugün de eminim ki dinlemeyecek. Biz, 7 milyon 200 bin sütü her gün yavrularımıza ulaştırmaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın yavrularımız, analarının ak sütü gibi güvenli, sağlıklı, afiyetle verdiğimiz sütleri içmeye devam etsin” dedi.
Seviyesiz, çapsız ve sorumsuz muhalefete aldırmadan Türkiye için, millet için ve bulundukları coğrafya için hizmet üretmeye, eser üretmeye devam edeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, birlik, beraberlik ve kardeşlik hukuku çerçevesinde 14 Ağustos 2001’deki aynı heyecan ve coşkuyla yollarına devam edeceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ”Ben demeden, ‘biz’ diyerek, gönüller kazanarak, gönüller fethederek, Türkiye’yi büyüterek, kararlıkla yürüyecek, hatta koşacağız. Koşmakta yetmez belki de uçacağız. Hükümet olarak da yerel yönetimler olarak da Trabzon’u, 81 vilayeti büyütmeye, geliştirmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Karadeniz Sahil Yolu’nu yaparak Trabzon’u Karadeniz’in yıldızı haline getirdiklerini, dünyaya bağladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu çalışmaların uluslararası organizasyonları Trabzon’da gerçekleştirmenin altyapısı olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, 13 Mayıs Pazar günü Ovit Tüneli’nin temel atma törenine katılacağını da belirterek, şöyle konuştu: ”Ben temel atma törenlerine katılmıyorum ama Ovit Tüneli çok büyük bir proje, daha önceki birkaç istisna gibi burada da temel atma törenine katılacağım. 14 bin 695 metre uzunluğundaki çift tüp şeklindeki bu tünel Türkiye’nin en uzun, dünyanın da sayılı uzun tünellerinden biri olacak. Bu tünelle Erzurum’u denize bağlamış olacağız, Trabzon-Erzurum arası kısalacak, Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun, Kafkasya’nın bağlantısı daha güvenli hale gelecek. 2015’te inşallah bu büyük projeyi tamamlamış olacağız. Ustalık döneminin eserleri bunlar Trabzon’da büyük ölçeklik kentsel dönüşüm devam ediyor. 12 Haziran seçimleri öncesinde size Trabzon’da bir sözümüz vardı. Neydi; bu sözümüzü tutuyor, Trabzon’u artık büyükşehir statüsüne kavuşturuyoruz. Nüfusu 750 bini geçen diğer şehirlerimiz gibi Trabzon’da büyükşehir olacak, bunun da hazırlıkları tamam. İnşallah gelecek yerel seçimlere Trabzon, büyükşehir belediyesi olarak girecek.”