Duayen gazetecilerden Ercan Güven, bugün Milliyet Gazetesi ‘ndeki köşe yazısında Galatasaray ‘ın unutulmaz yıldızlarından Hakan Şükür ‘ü eleştiri yağmuruna tuttu.
İşte Ercan Güven ‘in yazısı;
Hakan Şükür ’e yanıt
Galatasaray o hale geldi ki, artık acıklı “durum tespitlerinin” zamanı geçti… Kavga, kaos, fitne, fesat, “haber” olmaktan çıktı. Skandal gündelik, hezimet haftalık vaka sanki.
Bugün, bu aşamada söylenecek tek şey kaldı:
“Çözüm yolu bilen varsa ayağa kalksın lütfen”!..
“Parmağını kaldırsın”.
“Hapşırsın”.
En azından “ateşe odun atmasın”.
Ne gezer…
Başta Galatasaray ’da semirip palazlananlar, üşüştüler Galatasaray ’ın başına. Ölmeden didikliyorlar.
İştah onların, sevgi onların; istediklerini yaparlar…
Yaparlar ama bizi karıştırmasalar!
“Yüz Türk Büyüğü” nden Hakan Şükür hazretleri, el koyduğu TRT Stadyum programında buyurmuş ki;
“Şunu açık ve net söylüyorum, yönetici Murat Yalçındağ’dan dolayı Galatasaray medyada çok fazla eleştirilemiyor. Öyle bir pembe tablo çiziliyor ki, inanamazsınız”!
İnanamadım!
Sadece alındım.
O “susturulan” medyada ben de varım.
Üstelik, koca sezonda Adnan Polat ve Galatasaray “lehine” üç beş yazı varsa, birini de ben yazmışım.
İşte yakalandım “usta” yorumcuya!
Sevgili Hakan…
En sert eleştirilerimde bile senin futbolculuğuna tek kelime etmedim ama basın adamlığına hakaret etmemek için kendimi zor tutmaktayım.
Kardeşim, ne zannediyorsun burayı, bizleri?.. Başımızdakiler cemaat lideri mi? Bizler siyasi torpille mi köşe edindik?
Emir kulu muyuz, mürit mi, dava neferi mi?
Sen medyaya parti paraşütüyle indin, bilmezsin… Her ne kadar gol başına bir milyon almıyorsak da bizde de alın teri kutsaldır. Ne gazetelerin yöneticileri böyle işlere tenezzül eder, ne de alın teriyle yaşamış insanlar emir komuta ile kalem yontar.
Okumuyor musun gazeteleri? Sarı-kırmızı dramı olanca açıklığı ile çarşaf çarşaf veriyorlar. Galatasaray kulislerini allak bullak edip kavga gürültüleri bile sütunlara taşıyorlar. Senin şu iddianı bile veren Doğan Grubu gazetesi.
Daha ne yapacaklardı?.. Başkana linç, kaptana itibarsızlaştırma kampanyası mı?
Ya da seninki gibi “kıvama gelinceye kadar dipten oyma” politikası mı?
İspat edeceksin Murat Yalçındağ’ın baskısıyla pembe tablolar çizdiğimizi sevgili Hakan.
İspat edeceksin. Yoksa laf olsun diye konuşan ekran hokkabazlarından birine dönüşeceksin.
Sayın Yalçındağ da ispat istemeli.
Hakan Şükür, sen çimenli dikdörtgenlerin kralısın, o kadar… Yüzlerce insanın meslek onuru ile oynayacak krallık bu çağda hiçbir Allah’ın kuluna nasip edilmedi.