Emre Mor…
NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki “Emre Mor” başlıklı yazısı;
Sezon bitimi yaklaşmaya başladı mı, yurdumda akla hayale gelmez transferler gazete sayfalarında yapılmaya başlanır. Şimdi o döneme girdik, hayırlısı!
O transferlerden biri de Emre Mor?
Tabii benim derdim transfer değil, Emre Mor’un şu andaki durumu ve ne olabileceği?
Emre çok akıllı bir hamle yaparak Dortmund’a transfer oldu, gelişmesine en uygun takımlardan birini seçmesi kendisi açısından çok önemli.
Dortmund, Porto, Sevilla, Tottenham, Benfica gibi takımlar, gelişmeye müsait genç futbolcuların aşama katetmesi ve iyi transfer yapması açısından iyi takımlar. Bu takımların en büyük özellikleri, hem kendi liglerinde istikrarlı bir başarı grafiğine sahip olmaları, hem de, özellikle Şampiyonlar Ligi’nde oynamalarıdır.
Öncelikle bu takımlar ülke yapılarının gereği bir ekole sahiptirler. Sistematik kurgu içinde disipline olmuş oyun karakteri, gelişimin temel dayanağını oluşturur. Şampiyonlar Ligi ise çok ayrı ve zengin futbol kültürünün uygulama alanıdır. Bu takımların transfer ettikleri futbolcuları bu iki çok önemli yapılar içinde yetiştirmeleri, onların birer yıldız futbolcu olma süreci açısından gerçeklik kazanır.
Şampiyonlar Ligi’ndeki takımların, üst düzeyde oyun kurgusu ile oyuncu kapasitesine sahip olmaları, genç bir oyuncunun o atmosferde yetişmesiyle üst düzeydeki psikolojik baskıyla başa çıkmasını ve futbolun sanatsal yönünü aynı anda öğrenmesini sağlar. Hangi ortam böyle zenginlikleri bir arada sunabilir ki…
Rekabet koşullarının bu kadar üst düzeyde olması, farklı bir oyuncu karakterinin oluşumuna neden olur. Bu karakterin özelliklerini öğrenen ve kendi yetenekleri ile bunu bağdaştıran oyuncular, bu liglerin birer sanatçısı haline gelir.
Sorumluluk alma, futbolun görsel güzelliklerini kullanma özgüveni, bu liglerin önemli varoluş kriterleridir.
Ama en önemli özellik; üst düzey takımların hepsinin bir oyun şablonuna sahip olmaları ile tüm oyuncuların, öncelikle bu sistematik oyun kurgusuna sadakat ile saygı göstermeleri, sonra kendi özel yeteneklerini bu sistematik kurgu içinde kullanmalarıdır. Bu başka bir disiplindir…
Her oyuncu, bu ligin kalıcı bir oyuncusu olmak için, bu özellikleri kendisinde kurumsallaştırmaya çalışır.
Bunları irdelememdeki amaç, Emre Mor Türkiye’ye gelmez de eğer bu tuzağa düşüp gelecekse, Türkiye’deki takımların hiçbir özelliği Şampiyonlar Ligi’nde kalıcı olmak, yıldız futbolcu yetiştirebilmek için olması gereken hiçbir özelliğe sahip olmadığını belirtmektir. Böyle bir takımın olmadığının bilinmesi gerekliliğidir.
Peki, Emre Mor nasıl bir oyuncu?
Emre’yi ilk defa seyreden biri ona hemen hayran kalabilir. Motorik özellikleri ona farklı bir görünüm ve ayrıcalık kazandırmaktadır.
Ama esas önemlisi, sistematik bir kurgu içinde ve belli prensipleri olan bir takımda, nasıl bir performans göstereceğidir? Tabii ki bu Terim’in Milli Takımı değil…
Dortmund bu açıdan; Emre için çok önemli bir yer. Tıpkı Christian Pulisic, Ousmane Dembélé, Julian Weigl, Felix Passlack gibi.
Dembele, Pulisic, Passlack, Emre ile beraber A takıma geldiler ve oynamaya başladılar. Her üçü Emre’den daha fazla zaman buluyor ve her üçü Emre’den şu an itibariyle daha fazla aşama kaydettiler.
Emre, bir takım eksik donanımların sıkıntısını çekmektedir. Oyun içindeki farklılıkları görme, anlık fikir değiştirme ve bu opsiyonu kullanma özelliklerinde sorun yaşıyor.
Özellikle çizgiden ters ayakla içeriye dripling yaptığı anda, kaleye şut atabilecek açıyı ve boşluğu aramaktan başka bir şey düşünmemektedir. O anda karar değiştirme veya asist yapabilecek ortamı arama gibi bir farklılığı aramamaktadır. Tek yön düşünceye sahiptir.
Diğer eksiklik, cepheden kaleye doğru topla yaklaşımda, tek bir yere odaklanarak, pas verebilecek boşluğu aramak ve onu zorlamak gibi bir şartlı yöne sahiptir. O açıdan da, çok rahat olmasına rağmen farklı bir opsiyonu sağlayacak karar değiştirme özelliğini kullanamamaktadır.
Futbolda en kontra pas özelliği, kör noktaya koşu yapan oyuncuyu topla buluşturabilmektir. Gol yüzdesi çok yüksek olan bu kör noktalara asist yapmak, her oyuncu için ayrıcalıklı bir bakış açısını ortaya koyar. Seyrettiğim maçlarda Emre’nin eline bu pozisyonlar çokça geçmesine rağmen, hiçbir şekilde bu noktaları düşünememektedir ki, bu, bir forvet oyuncusu için bir ayrıcalık ve zenginliktir.
Emre bu eksiklikleri ancak Dortmund gibi bir takımda giderebilir. Entelektüel bakış açısına sahip olabilecek argümanlara sahip olması, kendi amaçlarına hizmet edecek takım ve oyuncu arkadaşları ile kuracağı kolektif şuuru içeren iş birliği sayesinde olur. Dortmund Kulübü’nün varlığı ve koşulları bunu zorunlu kılmaktadır.
Dortmund kurumsal futbol oynayan bir futbol takımıdır.
Emre’nin eksiği var, fakat zamanı çok yok.
Türkiye, Emre için para kazanması açısından çok iyi, futbol kazanımı açısından hezimet olur.
Rahat bırakmak lazım.
Müslüm Gülhan / NationalTurk