FutbolManşetSpor

Vur Kır Parçala

Bali

emregollu

Vur Kır Parçala

Beşiktaş Bursaspor maçında en çok duyduğumuz söz ve sloganlar ne yazık ki Vur Kır Parçala nidalarıydı.

National Turk yazarımız Emre Göllü’nün  futboldaki şiddeti konu aldığı “Vur Kır Parçala” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz;

Spor Toto Süper Ligi’nde bu sezon kıran kırana bir mücadele izliyoruz takımlar arasında. Ligin ilk yarısında zirve yarışı, Anadolu kulüplerinin yükselen performanslarıyla kızışmış durumda. Takımların sahalardaki mücadele süredursun, taraftarların mücadelesi ise takımlarına tribünlerden etkili destek vermekten öteye geçmiş ve üzücü boyuta taşınmış görünüyor. 5 Aralık günü oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçının öncesinde her iki takımın taraftarları arasında meydan savaşını andıran olaylar yaşandı. Her iki takımın taraftarlarından da yaralananların olduğu olaylarda can kaybının meydana gelmemesi tek teselli oldu.

Bir yandan ligimizde rekabet artıyor, Anadolu kulüpleri gelişiyor diye sevinirken diğer yandan bu üzücü manzaraları görmek, sevinci kursaklarda bırakmaya yetiyor da artıyor bana göre. Sanki karşı taraf, rakip takımın taraftarları değil de işgale gelmiş düşman askerleri. Şiddet, vahşet, acımasızlık, tahammülsüzlük biraraya gelmiş, bu şekilde kontrolsüz bir güce dönüşmüş durumda.

Vur kır parçala, bu maçı kazan

Aslında buna şaşırmamak lazım zira bu şiddet yıllar boyunca körüklene körüklene bu hâli aldı. Sportif rekabetin yanında, futbolun endüstrileşmesi sürecinin getirdiği ticarî rekabetin etkisi, şiddete zemin hazırlayan şekilde tribünlere yansıdı. Eskiden “Bu maçı alıcaz başka yolu yok” tezahüratı bol bol yapılırken zamanla bunun yerini “Vur kır parçala, bu maçı kazan”, “Futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbol adam bıçaklamaktır” tezahüratları almaya başladı. Bunlar dile getirilerek, sahada mücadele eden sporcuya da tribünde maç izleyen taraftara da kazanmak için şiddete başvurmakta sakınca olmadığı mesajı veriliyordu.

vur kir parcala nationalturk1Kulüplerin, deyim yerindeyse pastadan daha fazla pay alma mücadelesinde gelenekleri, teamülleri, kuralları ve koşulları hiçe sayan yaklaşımları da şiddetin yaygınlaşmasını tetikledi. Başarılı olmak için yeni kural, hem iyi olmak hem de rakiplerin iyi olmaması için elinden geleni ardına koymamaktı. Ortaya çıkan gerilim, medyanın gelişimiyle birlikte spor kamuoyunu farklı mecralardan ele geçirdi, taraftarları bir bakıma esir etti. Federasyon, kulüpler, yöneticiler, antrenörler, sporcular, hakemler derken futbolun tüm paydaşları kendilerini gerilimden beslenmeye başlayan bu tehlike çemberinin içinde buldular ama tehlikenin boyutunun farkında olmadılar ya da bir kısmı olmak istemediler.

NationalTurk World Son Dakika

Bir taraftan Vur kır parçala, bir taraftan barış ve Dostluk

Gelinen noktada, çocuklara bir barış ve dostluk mecrası olarak öğretilen sporu bir kenara bırakın, temel spor dallarından futbolun şiddeti besleyen bir etken olduğu gerçeğiyle spor kamuoyu başta olmak üzere tüm toplumumuz yüzleşmek zorundadır. Futbolu şiddetten arındırmak, şiddetin diğer spor dallarına da sıçramasını engellemek istiyorsak, bunun için spor kamuoyunun tüm paydaşlarının elini taşın altına koyması gerekiyor kanımca. Federasyon, kulüpleri sportif anlamda cezalandırmak yerine şiddeti temelden önlemeye yönelik girişimler için teşvik etmeli, kulüpler de bu konu üzerinde bir araya gelip çözüm üretmeye odaklanmalıdır. Taraftarların deplasman maçlarına gitmesini yasaklamak kesinlikle bir çözüm değildir. Çözüm, deplasmana gelen taraftarın misafir gibi algılanmasını sağlayacak ortamı yaratmaktan geçmektedir.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Kulüp yöneticileri, kamuoyunda gerginlik yaratacak açıklamalardan kesinlikle kaçınmalı, bilakis camialarını yatıştırıcı tavır göstermelidir. Medyaya da bu bağlamda önemli görev düşüyor bana göre. Toplum ve özellikle de genç kesimin üzerindeki belirleyici etkisi tartışılmaz olan görsel medyada şiddeti tasvip eden yayınlara son verilmesi, gençlerin üzerindeki olumsuz etkileri ve şiddete karşı eğilimi azaltacak ve bunun sonucunda şiddetin stadyumlara yansımalarında da mutlaka azalma olacaktır. Unutmayalım ki yaşananlar sadece bir kulübün ve camianın değil, içinde yaşadığımız toplumun önemli bir sorunudur ve çözüm için kararlı bir ortak iradeye ihtiyaç vardır.

Emre Göllü

Maçlar

4 Yorum

  1. Baştan sona doğru yorumlar. İnsanlaqrın sporun spor gibi yapılması gerektiğin ve bir savaş olmadığını öğrenmeleri gerekir.

  2. Sevgili kardeşim.Öncelikle annene geçmiş olsun der,sağlıklı günler dilerim.Tüm yazılarını takip ediyor ve içindeki mesajların iyi yorumlandığında çok faydalı olduğunu görüyorum.Bildiğin gibi ilk olarak BJK külübünde 12 kişiden oluşan bir Şiddeti Önleme Komitesi kurmuş ve uzun süre çalışmıştık.Sonunda 700 sayfalık bir rapor hazırlayıp,Conrad otelde yapılan bir panelle ilgililere sunmuştuk.O zaman yaptığımız bu çalışmalarda da senin önerdiğin çözümler paralelinde görüşler belirtilmişti.Ancak özellikle yöneticilerin ve medyanın tutumlarında bir ilerleme kaydedilmedi.Bence en etkili çözüm,Yasanın ilgili maddelerinin biran önce hayata geçirilmesi ve cezai şartların harfiyyen uygulanması olacaktır, kanısındayım. Başarılarının devamını dilerim.

  3. Öneri: Bir klübün sahasının kapatılması gündeme geldiğinde , sahayı 2 maç kapatmak yerine, saha 5 maç (hadi 2-3 maça da razı olalım) sadece 12 yaş üzeri erkeklerin girişine kapatılsın (elinde satırlı, bıçaklı koltuk kırıp sahaya atan kadın veya çocuk görmedik), o 5 maça sadece kadınlar ve çocuklar girebilsin. Bence çok şey değişir.

  4. Sayın Emre GÖLLÜ,birçok konuda önemli birikimleri olan bir Beyin olmakla birlikte,kıymetli bir spor adamıdır.Yine çok değerli bir yazı yazmış.Kalemine sağlık.Umarım yetkililer faydalanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu