Dün bir gazeteye verdiği röportajda yüzde 55 oy hedeflediğini söyleyen cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu Aydın’da çıtayı yükseltti! İhsanoğlu hedefinin yüzde 60 oy olduğunu söyledi.
Ekmeleddin İhsanoğlu, Aydın programı kapsamında Vali Erol Ayyıldız’ı makamında ziyaret etti.
Valilerin tarafsız olarak devleti temsil ettiğini belirten İhsanoğlu, resmi makamlar gibi cami ve ibadet yerlerinde de siyasetin olamayacağını kaydetti. İhsanoğlu, daha sonra Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu ziyaret ederek Aydın’daki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkiye’nin ilk kez halk oylamasıyla cumhurbaşkanı seçeceğini, kutlu bir yolculuğa çıktıklarını, ifade eden İhsanoğlu, kendisine 5 partinin verdiği desteğe ancak “evet” diyebileceğini, yerinde kim olsa bu teklifi kabul edeceğini, bu teklifi reddetmenin kendisi açısından “vatana ihanetle eşdeğer” olduğunu söyledi.
Adaylığını AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan bazı isimlerin de destek verdiğini ifade eden İhsanoğlu, Türkiye’nin demokrasi yolunda çok şehit verdiğini, tahakkümlere, vesayetlere karşı konulduğunu, bundan sonra da Türkiye’nin yeni vesayetlere girmek istemediğini belirtti.
“Biz vesayet sistemini bitirdik diyorlar, doğrudur, bunu takdirle karşılıyoruz. Ama hiçbir kimsenin eski vesayet sistemini yok ederek kendisi bir vesayet sistemi kurma hakkı olamaz” diyen İhsanoğlu, bu adaylığı kabul ederken kendisini birilerinin antitezi olarak değerlendirmediğini ifade etti.
İhsanoğlu, şöyle konuştu:
“Ben ilk günden itibaren ‘bu yarışı medeni, seviyeli bir şekilde, çelebice, centilmence yaparım’ dedim. Ben sözümün eriyim, ben polemik yapmaya gelmedim. Millete düşüncelerimi, görüşlerimi, hizmet anlayışımı, vizyonumu anlatmaya geldim. Millet kabul ederse beni cumhurbaşkanı yapar. Bu üç adaydan hangisi kazanırsa devletimizin başı odur. Ve hepimiz ona saygılı olmalıyız. Artık bizim bunu bunu öğrenmiş olmamız lazım.”
Irak, Suriye, Mısır ve Filistin’deki olaylar karşısında Türkiye’nin ateşi söndüren rolünü alması gerektiğini ifade eden İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Bu kavgalarda taraf olmamak lazım. Bilakis biz tarihten gelen sorumluluklarımızla Türkiye gibi büyük bir devletin mensupları olarak müspet tesirler yaratarak bu gerginlikleri gidebiliriz. Barış ve güvenliğin korunması için büyük imkanlara sahibiz. Biz inşallah Hakk’ın izni, halkın desteğiyle bu göreve geldiğim günden itibaren bunu yapmaya başlayacağız, biz bunu yapmaya muktediriz, gereken tecrübeye sahibiz.
Biz, ‘yurtta sulh cihanda sulh’ diyen Atatürk’ün bize emanet ettiği güzel sözün manasını biliriz.”
-“Rolleri birleştirmek olmaz”
Cumhurbaşkanının görevinin, meclisin ve hükümetin çalışmalarının anayasaya uygunluğunu takip etmek olduğunu, baraj, köprü yapmak olmadığını anlatan İhsanoğlu, cumhurbaşkanının ihtiyaçlar konusunda ancak hükümetleri teşvik edici olabileceğini söyledi.
İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aradaki farkı görmemiz lazım. Biri birinin alternatifi değildir. Öbürünün fonksiyonunu alıp kendisine mal edemez. Burası öyle bir ülke değildir. Bu ülkede bir anayasa var bir teamül var. Bizim sistemiz bir parlamenter sistemdir. Bu cumhuriyetle değil padişahlık zamanından başladı.
2014 senesinde hiç kimsenin mutabık olmadığı kendi görüşümüzü, sanki tüm millet kabul etmiş gibi, herkesi sanki ikna etmiş gibi, biz bunu herkese kabul ettirme noktasında olamayız. Bu memlekette anayasa var. Ona göre amel etmemiz lazım. Anayasanın hepimizin beğenmediği çok hükümleri var. Ama onun adresi Çankaya değil meclistir. Meclis usulüne uygun olarak tadil ettikten sonra, anayasa yürürlüğe girdikten sonra bu görevi ifa eder. Ama seçilecek cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre seçilecektir.
‘Halkın oylarıyla seçilecek’, doğru. ‘Bu da anayasada belirtilen hükmün ötesinde güç veriyor’ bu da doğrudur. Fakat bunu nasıl kullanacaksınız. Bu arada biz yüzde 60 bekliyoruz onu da söyleyeyim size. Bana yüzde 60 oy verdi Çankaya’ya taşıdı, yüzde 40 ne olacak. “Ben onları adam yerine koymam” yok öyle bir şey. Siz 76 milyonun cumhurbaşkanı olacaksınız. Hepsine eşit mesafede olmanız lazım. Siz bir siyasi programla Çankaya’ya giderseniz çatışma olur. Başbakanın görevlerini de ifa edeceğim derseniz o zaman kanunsuzluk olur. Rolleri birleştirmek, değiştirmek gibi bir şey olamaz. Bu fevkalade tehlikeli ve maceralı bir yolculuktur.”
Toplantının soru cevap bölümü basına kapalı gerçekleştirildi.