GündemManşetPolitikaTürkiye

Devlet Bahçeli İzmir Buca’da konuştu

Bali

devlet bahceli izmirMilliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 Eylül’de herkesin çok özel bir engeli olmaması halinde sandığa gitmesini ve vicdanının sesini dinleyerek oy kullanmasını istedi.

Bahçeli, bütün siyasi partilerin internet sayfalarında, seçim beyannamelerinde, hükümet programlarında 1982 Anayasası’nın bütünüyle veya önemli ölçüde maddelerin değiştirecekleri yönünde görüşler olduğunu ifade etti. Mecliste grubu olan veya meclis dışında kalan bütün siyasi partilerin Anayasa değişikliği konusunda ortak akılla hareket ettiği tespitinde bulunan Bahçeli, böyle bir siyasi iklim varken Anayasa’yı bir partinin Anayasa’sına dönüştürmenin anlamsız olduğunu ifade ederek, “Bu Anayasa’yı bir AKP anayasası gibi algılayarak ‘Benim yaptığım değişiklik kafidir başkasına ihtiyacım yoktur’ anlayışı bu değişikliğin sakat ve hatalı doğmasına sebep olmuştur” dedi.

Bahçeli, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nın Buca Kaynaklar’da düzenlediği iftar yemeğine katıldı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 12 Eylül’de referandumda ‘hayır’ denmesi gerektiğini belirtti. “Biz demiyoruz ki takaya bindim, İmralı’ya gittin, Abdullah Öcalan canisini ziyaret ettin sade kahve içtin, sonra Türkiye hakkında sohbet ettin diyen mi var sana.” şeklinde Başbakan Erdoğan’a yüklenen Bahçeli, “Kimin aracılığıyla niçin kalkıp işbirliği yapıyorsun. Hangi konularda ne anlaşman var. Bunları bize değil millet anlat diyoruz” dedi.

Hükümetin Anayasa konusunda uzlaşma zemini varken bunu kabul etmediğini, mecliste baskıyla milletvekillerini zorlayarak 336 sayısını bulup bir Anayasa değişikliğine gittiğini ifade eden Bahçeli şöyle konuştu: ”Halk oylamasında da devletin tüm imkanlarını kullanıyorsun. Yatırım kuruluşları bahanesiyle açılışlar yapıyorsun. TOKİ açılışlarına katılıyorsun. Temel atmalara katılıyorsun. Devletin tüm imkanlarıyla AKP’nin politikasını ve ‘Evet’çi propagandasını gerçekleştirmenin yolunu arıyorsun. Bu ısrarın nedir. Bunda bu kadar ısrar etmenin gerekçesi nedir. Kime ne söz verdin sayın Başbakan. Nereye varmak istiyorsun. Varmak istediğin yola giderken seni zorlayan korkutan geleceğini karartan seni paniğe sürükleyen, gece uykusuz bırakan derdin nedir. Bunu kapalı kapılar arkasında kalma millete aç. İnanıyorum ki bu millet sana yardım eder. AKP’nin bir gizli gündemi var. Sayın başbakan bu gizli gündeme mahkum edilmiş ve Sayın Başbakan AKP’yi de mecbur ve mahkum ediyor. Başta AKP’liler kendinize gelin. Nereden nereye geliyorsunuz, nasıl geliyorsunuz. Halkın sesine kulak verin. Belli zeminlerde biraraya gelerek kendinizi ağırlayıp kendinizi överek vakit geçirmeyin. Türkiye’nin gerçeğini görün. Sayın Başbakanın gizli gündeminin ne olduğunu neye mahkum, mecbur kaldığını iyi anlayın. Hem Recep Tayyip Erdoğan’ı kurtarın, hem AKP’yi kurtarın hem de Türkiye’nin gelecekte bir felakete sürüklenmesini önleyin.”

Başbakan Erdoğan’ın referandum mitinglerinde MHP’yi haksızca eleştirdiğini öne süren Bahçeli, kendilerinin CHP ve BDP ile aynı düşüncede olmalarını kabul etmedi. Erdoğan’ın bu partileri sayarken de bölücü terörün görüntü veren siyasallaşma sürecindeki sözde partisiyle MHP’yi de aynı kabın içerisine koymaya çalıştığına dikkat çeken Bahçeli, “Sayın Başbakan, MHP, AKP değil, MHP Genel Başkanı da Recep Tayyip Erdoğan değil. MHP varoluş gayesiyle, misyonuyla, vizyonuyla, bölücü terörle amansız bir mücadelenin taraftarıdır ve bölücülerle birarada olması mümkün değildir. Şimdi de kalkmış bir vagondan bahsediyor. Uçaktan trene binmiyorsun ki vagonun ne olduğunu sen bilesin. Peki ama takayı çok iyi bilirsin. Bizi Türkiye’nin yerli bir partisinin arkasına takılmış vagon olarak suçluyorsun. Ama sen okyanus ötesinin takası olduğunun farkında değilsin. Öyleyse seni böyle yanlış konuşturan, sapkın konuşturan gerçekleri örten Ramazan ayında oruçlu ağzınla herkese iftira ve yalan atan bu gizli gündemin ve bu gizli gündemin mecburiyeti ve mahkumiyeti nedir sayın başbakan gel bunu bir anlat. Bunu millet öğrensin.” diye konuştu.

KCK’nın açılım itibariyle Kürdistan topluluklar birliği, yanında da KCK/TM’nin bulunduğuna değinen Bahçeli, bunun da Türkiye Meclisi demek olduğunun altını çizdi. KCK/TM’nin PKK’nın siyasallaştırma sürecinde yeni bir kurumu olduğunu iddia eden Bahçeli, “Bununla ilgili olarak bir iddianame hazırlanmıştır. Bu iddianamede muhatap olan bir kişinin kayıtları arasında bir belge çıktığı söylenmektedir. Bu belge diyor; 15 aralık 2008 de Talabani’nin Süleymaniye’deki konutunda PKK’nın sözde siyasal kurumlarından birinin yöneticisiyle görüşüyor. Görüşme uzun ancak bir konuyu burada net olarak ifade etmek istiyorum. Talabani misafiri olana diyor ki, PKK’nın bir talebi vardı genel af, onu dile getirdik. Biz MİT müsteşarlarıyla PKK’nın bazı ilişkileri var, sizin bilginiz dahilinde mi dedik. Erdoğan, MİT müsteşarına tüm ifadeleri benim ifademdir diyor. Şimdi işbirliği var mıdır yok mudur? Görüşmeyi kim yapıyor? Kimin adına yapıyor? Kendini burada kurtarıp devletin kurumlarının yöneticilerini mahkumiyetine sürüklemek doğru değil. Başbakansan başbakanlığını yap. Devletin bütün memurlarına sahip çık. Onların sözünü Başbakanın sözü olarak kabul et. Niye bunu saklıyorsun. Bunu saklarken niye MHP’yi şerefsizlikle suçluyorsun. Yarın bu iddianame görüşülürken bu deliller kabul edilirse o zaman bütün talimatı sizin verdiğiniz ortaya çıkacak. Milletten cenabı Allah MHP’yi bir gün iktidar kılarsa senin 8 yılın her gününü didik didik ederek kiminle ne örtülü anlaşman var, nerede yolsuzluğun var, nerede ihanete var, hesap sormazsam namerdim.”

Bahçeli, Anayasa değişikliğinin ülke açısından bir ihtiyaç olduğunu, önümüzdeki günlerde toplumsal taleplere cevap verebilecek geleceğimizi yeniden şekillendirebilecek kavrayıcı, bütünleştirici ve kalıcı bir Anayasanın yapılabilmesi için bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifade etti.

NationalTurk World Son Dakika
Hot-Affiliates Reklamları
yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Maçlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu