Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Malatya İl Kongresi’nde sert açıklamalarda bulundu.
İşte konuşmasından satır başları:
SEÇİM KAÇINILMAZ
– Seçim Türkiye için çok önemli. Ülkemizin kaderini belirleyecek, Türkiye’nin tarihi bir tercih yapmasını ortaya koyacak fevkalade önemli bir seçimdir. Seçim Türkiye için kaçınılmaz oldu.
– En uygun koşullarda bir dönemde iktidar oldular. Peki bu 8 yıl sonunda Türkiye’nin ekonomik bakımdan emeklinin, memurun, gencin durumunda gelişme oldu mu?
MALATYA EN BÜYÜK KAYBA UĞRAYAN İLLERDEN
– AKP iktidarı döneminde en büyük kayba uğrayan kentlerin başında Malatya gelmektedir
– Devlet Malatya’ya ‘verme’ anlayışını bir yana bırakmıştır. Malatya’nın elindekini özelleştirme ile almaktadır
YARGI REFORMU
-Hükümet şimdi diyor ki: Ben Anayasayı değiştireceğim. Ne yapacaksın? Anayasa’nın neresini değiştireceksin?
– ‘’Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, yargıçlar benim sözümü dinlemiyorlar. Benim talimatımı dinlemiyorlar. Bu, demokrasilerde olmaz. Başbakan’ın sözünü hepsi dinleyecek. Dinlemiyor. Böyle demokrasi olur mu?’ diyor.
– Siyasetçinin emir ve kumandası içine girmeyecek, hukukun gereğini yapacak bir yargı organı olur. Hükümet yanlış yaparsa vatandaş derhal Danıştay’a başvurur.
– Başbakan’ın yaptığı işlerden dolayı hiçbir makamda ona hesap sorulamayacağı düşünülebilir mi?
– Anayasa Mahkemesi’nde benim yaptığım düzenlemeyi onaylayacak hakimi ben seçeyim diyor.
ABBAS YOLCUDUR
– Abbas yolcudur yolcu. Sen yolu tuttun gidiyorsun.
– Sen yarın gittikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne senin hakkında biz çıkıp ‘’Sen TEKEL’i niye bu kadar ucuza sattın’’ diye hesap sormayacak mıyız?
– Yarın bunların davası açılacak
– CHP, bu oyunu bozma kararındadır
– Parlamentoda bunu çıkarmaları söz konusu değil ama milletin önüne referandum olarak çıkaracaklar
– Gerekeni yapacağınıza inanıyorum
KÜRT AÇILIMI YEŞİLÇAM AÇILIMI OLDU
– Kürt açılımım diye başladılar bir de baktık ki iş Yeşilçam açılımına dönüşmüş. Şimdi de artistlerle birlikte olacak.
– Yesinler, içsinler. Bir sıkıntımız yok ama milletin mayasına dokunmasınlar
– Bu açılımlar birbiri ardına denendi
KEŞKE YAŞANMASAYDI
– Bizim kimseyle sorunumuz yok. Kin, intikam peşinde koşan bir millet değiliz. Bu coğrafyada kimliğimiz, değerlerimizi ayakta tutmak için iddialı durmak zorundayız. Yoksa burada hayat hakkı tanımazlar.
– Bize kimse saldırmadığı sürece kimseye düşmanlık yapmayız.
– Ama arkamızdan bıçaklanırsak, bizi bu coğrafyadan çekip göndermek için bütün dünya milletleri bir tezgah içine girerse elbette vatanımızı savunuruz, savunduk da…
– 1915’te yaşanan acı olaylar ortada. Tarihi bir trajedi gerçekleşti. Hiç istemezdik. Keşke olmasaydı.
– Biz burada vatanımızı korurken keşke arkadan bıçaklanmasaydık
ERMENİSTAN’LA İMZALANAN PROTOKOL
– Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal etti. Bu bizim tek taraflı yorumumuz değil. BM bile bunu teyit ediyor. AB ‘’evet işgal var’’ diyor.
– Bu işgal ortaya çıkınca 1993’te Türkiye Hükümeti dedi ki Ermenistan’a: sınırı kapatıyorum. Bu işgal hareketini görmemezlikten gelemem.
– 16 yıl kapalı kaldı
– 2009’da Hükümete dedi ki büyük devletler: Sen sınırı aç
– Hükümet dedi ki: Açayım da önce işgal bitsin
– Baskı sonunda bizimkileri İsviçre’de geçen yıl bir protokolü imzalamak zorunda bıraktılar
– Biz orada sınırı açmayı kabul ettik. İşgale son verilmesi şartını söylemeden imzayı attık. Kafamızda o var ama yazılı metne o konmadı
– Bunu görünce kardeş ülkemiz Azerbaycan ‘’ne oluyor. İşgal devam ediyor. Sınırı niye açıyorsun’’ diye tepki gösterdi.
– O zaman biz çıktık ‘’Sakın ha imzayı atmayın’’ dedik.
– Dinlemediler, ilişkimiz yavaş yavaş bozulmaya başladı. Doğalgaza zam geldi.
SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI TASARISI’NIN ABD’DE KABULÜ
-‘’Soykırım iddiasıyla ABD bizim karşımıza çıkacak. Biz bu protokolü imzalayarak soykırımın kabulünü önleriz’’ diye düşündüler.
– Dedik ki: Şu soykırım suçunu bir defa reddedin. İthamı bir defa elinizin tersiyle itin.
– Türkiye’yi suçlamakla meşguller. Onun suyuna giderek vazgeçiririm diye düşünme. ‘Hayır’ dediler imzayı attılar
– Dün yaşanan gerçekler açıkça ortaya koydu ki Ermenistan’a işgale son vermediği halde sınırları açmayı vaat eden bir protokol imzalamamış olmamız ABD’yi bile tatmin etmemiş.
– Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi ‘’Sen soykırım suçlulusun’’ dedi Türkiye’ye
– Üzgünüz tabii.
PROTOKOLÜ GERİ ÇEK
– Şimdi Hükümet düşünüyor ne yapalım diye
– Sen derhal o protokolü Meclis’ten geriye çek, ‘’İmzaya sunmuyorum’’ de.
– Bize kurulmuş bir tuzaktır bu.
– Biz iktidardayken mahkemeleri iyi kötü idare ettik. İktidardan düşme zamanı da geliyor. Bu konuda aman bize fırsat verin açılımını yapıyorlar
YARGIYI KUŞATMA AÇILIMI
– Yargıyı kuşatma, yargıyı avucuna geçirme açılımını da hak ettiği noktaya milletçe taşıyacağız
MERSİN’DE CHP’Lİ KADINLARIN ÇARŞAF YIRTMA EYLEMİ
– Birkaç gün önce Mersin’de bazı CHP’li hanımlar bir araya gelip gösteri yaptılar. Bu gösteri hepimiz derinden yaraladı.
– Önce CHP’liler,sonra da CHP’ye bakan herkes çok iiy bilmeli ki CHP’nin böyle yırtma, yakma, yok etme gibi bir siyasi üslubu yoktur.
– Bizim siyaset üslubumuz diyalogtur, birlikte müzakere etmedir
– Demokrasinin icabı budur
– Demokraside ‘dediğim dedik’ gibi bir üslup yok.
– Kimsenin kimseye karşı dışlayıcı davranışlar sergilemesi CHP’nin anlayışı içinde yoktur.
– CHP’nin hiç kimsenin giyim kuşamına, yaşam biçimine müdahale etme hakkı yoktur
– Herkes inancında, yaşam biçiminde, giyim biçiminde tam bir özgürlüğe sahiptir
– Kanunlarda belirlenmiştir
– Sen ne biliyorsun o insanların şartlarını…
– Herkese saygı göstermek en öncelikli sorumluluğumuz
– Kimse CHP’nin insan odaklı politikasının özünü çok doğru kavramalıdır
TEKEL İŞÇİLERİNİN EYLEMİ
– Türkiye’de sıkıntılar çok birikti. 2 ayı aşkın bir süre Ankara’da Tekel işçileri büyük bir mücadele verdi
– Hükümet buna karşı tam bir umursamaz tutum içinde oldu. TEKEL işçilerine büyük haksızlık yaptı
– Tekel işçileri zorbalık yapmadan, kırıp dökmeden hak mücadelesini verdiler.
– Kendi etraflarındaki esnaf onların direniş kardeşi oldu
– Bu tavrımızı götüreceğiz
– İktidar ciddi bir huzursuzluk içinde. TSK ile, yargı ile, hakimlerle, gazetecilerle uğraşıyor.
– Onlara yanlış yapanları atın diyor.
– Bunun altında iktidarın zemin kaybetmekte oluşu yatıyor.
– İktidarın kimyasını bozmuştur (Vatan)