Emekli Emniyet Müdürü Tayfun Bora ve eşi Deniz Bora, Costa Concordia gemisinde yaşadıkları dehşeti anlattı.
İtalya’nın Giglio Adası yakınlarında batan Costa Concordia gemisindeki dehşeti yaşayan 5 Türk vatandaşı İstanbul’a geldi.
Gemideki yolculardan Emekli Emniyet Müdürü Tayfun Bora ve eşi Deniz Bora kaza anını anlattı.
“Titanik’in her karesini yaşadık”
Deniz Bora, korku dolu anları, “Titanik’in her karesini yaşadık” şeklinde özetledi. Çarpma sırasında restoranda yemek yediklerini anlatan Deniz Bora, “O anda tabaklar ve bardaklar sağa sola dağıldı. Piyanoların havada uçtuğunu gördük. Kapıların camları patladı” dedi. Tayfun Bora ise personelin eğitimsiz olduğuna dikkat çekerek, tahliye sırasında büyük panik yaşandığını belirtti. Çift ayrıca ilgili şirkete dava açacaklarını da söyledi.
5 Türk yolcu, saat 01.00 sıralarında Atatürk Havalimanı’na geldi. Batan gemiye Roma’dan binen Emekli Emniyet Müdürü Tayfun Bora ve eşi Deniz Bora da İstanbul’a gelen Türk yolcular arasındaydı. Tayfun Bora ve Deniz Bora, kaza sırasında yaşadıklarını anlattı. Gemiye bindikten 2 saat sonra kazanın meydana geldiğini belirten Deniz Bora, “Gemi kayalıklara çarptığında restoranda yemek yiyorduk. Kaza sırasında tabaklar ve bardaklar sağa sola dağıldı. Piyanoların havada uçtuğunu gördük. Kapıların camları patladı. Abartmıyorum, Titanik’in her karesini yaşadık” dedi. Yolculardan önce personelin can yeleklerini giyerek kaçtığını söyleyen Deniz Bora, “Çok büyük bir izdiham oldu. Bu kadar büyük bir geminin çarpma ile 15 derece eğileceğini düşünmezdim” şeklinde konuştu.
“Gemi personeli eğitimsizdi”
Tayfun Bora, çarpma anından sonra elektriklerin kesildiğini ve bu sebeple büyük bir paniğin yaşandığını anlatarak, “Elektrikler geldiğinde bütün personelin can yeleklerini giydiğini ve kaçtıklarını gördük. Öyle bir gemide personelin eğitimli olması gerekir. Yeterli yabancı dilleri ve eğitimleri yoktu. Bu nedenle tahliye planlarının uygulanması ile ilgili sıkıntılar yaşandı” dedi. Tayfun Bora, gemiden çıkarılmalarını da şöyle anlattı: “Geminin üstündeki 1 metrekarelik bir delikten ip merdiven sarkıtıldı. İp merdivene tutunarak inmeye çalıştık. Basamaklar geniş olduğu için ellerimizden tutarak aşağı sallandırdılar. Ayakkabılarımızı çıkarmamızı söylediler. Birçok yolcunun ayakkabısı yoktu.”
Tayfun Bora, kazada can kaybının yaşanmasını da bazı sebeplere bağladı. “Gemi yan yattığı için düşenler oldu. Alt katlardan çıkamayanlar olmuş. Gemi su aldığından alt katlarda kalıp boğulanlar da vardır“ diyen Bora, can yeleklerinin bulunduğu kısımda 2 yaşlı insanın ölüsünün bulunduğunu, bunun da izdihamdan kaynaklanmış olabileceğini belirtti.
Bora çifti, kazanın gemi kaptanının yemekte olduğu sırada, yardımcı kaptanın rota hatasından kaynaklanmış olabileceğini ifade etti. Kaptanın gemiyi kazadan 45 dakika terk ettiğini anlatan çift, bu bilginin zabıtlarda yer aldığını söyledi. Soğukkanlı davranmalarının kendileri için olumlu olduğunu anlatan çift, o anki duygularını da şöyle ifade etti: “Paniğe kapılmadan camdan olanları takip ettik. Karaya yakın bir yerde olduğumuzu gördük. Bu bizim için moral oldu. 4 arkadaş birbirimize bağlandık, kaybetmemek için ve birbirimizi motive ettik. Sakin tutmaya çalıştık. Şansımız da yaver gitti, sıkıntı olmadan kurtulduk.”
Geminin bağlı olduğu şirkete dava açacaklarını belirten Bora çifti, Roma’daki Türk elçilik görevlilerine kendilerine yardım etmelerinden dolayı teşekkür etti. Gemide bulunan ve İstanbul’a gelen diğer yolcuların isimleri ise şöyle: Hasan Filiz, Egemen Filiz ve Seher Filiz.