Boyner’i 2015’den beri Katar Kraliyet Ailesi destekliyor
Hopi ile Boyner Grup etkisini arttıran Cem Boyner ile ilgili haberin detayları şöyle: “Türkiye perakende sektöründe perşembe günü önemli bir gelişme yaşandı.
Türkiye’nin lüks markalarından Beymen ve Network gibi markalara sahip Ay Marka Grubu’nun tamamının Katarlı fon Mayhoola’ya satıldığı açıklandı.
13Haziran ayında son imzanın atılacağı belirtilen anlaşmada detaylar konuşuluyor ancak satışla ilgili bir sorun çıkması beklenmiyor.
Cem Boyner’in sahibi olduğu Boyner
Cem Boyner’in sahibi olduğu Boyner Türkiye’nin en önemli hazır giyim ve perakende gruplarından biri. Mayhoola ise dünya lüks segmentinin Valentino, Balmain gibi markalarına sahip dünyanın ilk beş grubundan biri.
Bu anlaşma ne anlama geliyor? Boyner neden böyle bir karar aldı? Bir süredir yeni bir yapılanma içinde gördüğüm Boyner’in geleceği nereye gidiyor? Tabii Mayhoola’nın da hedefi ne? Bu soruların yanıtını aradım.
Boyner Grup, 1952 yılında Osman Boyner’in girişimiyle kurulan kumaş üreticisi Altınyıldız’la başlayan, 1960’larda hazır giyime yönelerek moda markası Beymen’i yaratan bir grup. Başında 2010’dan beri Cem Boyner var.
Boyner’i 2015’den beri Katar Kraliyet Ailesi destekliyor
Boyner 2015’den beri Katar Kraliyet Ailesi’nin desteklediği Katar’ın en büyük yatırım fonlarından biri olan Mayhoola ile ortak. Bir süredir ise Mayhoola’nın Türkiye’nin en büyük lüks oyuncularından Beymen’i ve grubun üst segmente hitap eden Network gibi markalarını alarak global portföyünü zenginleştirmek istediği konuşuluyordu. Bu nedenle açıklama çok da sürpriz olmadı.
Turist satışları artıyor
Sektörü takip edenler Mayhoola’nın Beymen ve AY Marka’yı devralarak lüks ve moda portföyüne coğrafi derinlik katmasını akılcı buluyor. Cem Boyner de yaptığı açıklamada Beymen ve Network markalarının yurtdışı başarı için hazır olduklarını söylüyor. Önemli markalarını satan Boyner Grup bu yeni dönemde neler planlıyor?
Cem Boyner ile yaptığımız sohbetlerden biliyorum. Ali Baba kurucusu Çin’in ikinci büyük zengin işadamı Jack Ma’nın hayranı. Boyner’in uzun zamandır odağında teknoloji ve perakendenin geleceği var. Bir süredir gruptaki yeniden yapılanmayı da dünyadaki değişime göre dizayn etmek istiyor.
Morhipo ve Hopi gibi grubun yeni girişimlerine büyük zaman ve enerji ayırıyor. Aldığım duyumlar bu anlaşma sonrasında Cem Boyner’in perakende teknolojileri ve inovasyona daha fazla yatırım yaparak Boyner Grubu’nu yeniden yapılandırmak istediği yönünde.
Boyner Grup’un yeni stratejisinin 4 temel ayağı olacağı konuşuluyor. Offline mağazalar, e-ticaret, big data ve yapay zeka odaklı yeni teknolojiler ile lojistik kabiliyetleri bir araya getiren yeni bir grup yapısıyla yola devam edilecek.
5 şirketten oluşacak
Yeni yapılanma sonrasında Boyner Grup 5 şirketten oluşacak. Boyner, Morhipo, Hopi, Altınyıldız Tekstil ve Altınyıldız Classics. Yeni stratejinin mağaza ayağını Boyner Büyük Mağazacılık ve Altınyıldız Classics mağazaları oluşturacak. Hedefte orta-üst segmente ve yeni yaşam alışkanlıklarına uygun yeni mağazalar açmakla birlikte yeni özel markalar yaratmak da var. Morhipo ve geçen yıl yüzde 80 büyüdüğü açıklanan boyner.com.tr moda ve giyim e-ticaretinin önemli oyuncuları.
Grubun online satışlarının toplam gelirlere oranı en son yüzde 18 seviyesinde açıklanmıştı. Türkiye genelinde e-ticaretin toplam alışverişe oranının yüzde 4’ler seviyesinde olduğu düşünüldüğünde Boyner Grup, bu konuda oldukça ileri bir noktada. Ancak hedef 2021’de bu oranı yüzde 40’ların üzerine taşımak.
Big data, yapay zeka ve tüketici teknolojileri konusunda grup 4 yıldır Hopi’ye önemli bir yatırım yapıyor. Hopi’nin 7 milyonun üzerinde üyesi var. Grubun Hopi’yi yurtdışı pazarlarda lanse etmek için yoğun çalışmalar yaptığını biliyoruz. Lojistik alanında ise grubun geçtiğimiz günlerde Gebze Organize Sanayi Bölgesinde yeni ve büyük bir lojistik merkezini sessiz sedasız açtığını öğrendik. Duyduğuma göre grup markalarının mağaza ve e-ticaretteki tüm lojistik operasyonlarını bu merkezde toplanıyor.
Perakende 4.0’a hazırlık
Cem Boyner’in aklında ve ajandasında bu 4 alanda inovatif işler geliştirmek için teknolojiye daha fazla kaynak ayırabilmek var. Boyner zor zamanlara rağmen şirketlerin değerini bulduğunu söylüyor ve bu kaynağın hayallerini gerçekleştirmek için kullanılacağı söyleniyor. Sanayi 4,0 kadar Perakende 4.0 da artık günümüzün gerçeği. Türkiye’den bir Alibaba çıkacak mı? Yaşayıp göreceğiz.
Mayhoola Beymen’i dünyaya açacak
Katarlı fon Mayhoola ise Türkiye’yi uzun yıllardır yakından izleyen bir fon. Fonun yönetiminde tekstil sektörünün eski duayenlerinden Hasan Arat’ın olması Beymen’in geleceği açısından son derece önemli. Aldığım bilgilere göre Mayhoola Beymen’i ve satın aldığı diğer markaları Valentino, Balmain gibi bir dünya markası yapmayı hedefliyor. Beymen Club, Beymen Arcadia gibi markaları sürdürecek.
Bu da bu markaları büyüten tasarımcı, üretici gibi gruplar için global fırsatlar demek. Ayrıca yöneticiler açısından da önemli gelişmeler bekleniyor. Duyumlarıma göre Beymen’in yönetici kadrosu değişmiyor. Elif Çapçı ile devam edilecek. Beşiktaş eski yöneticisi ve Hüsnü Özyeğin’in yakın dostu olan Hasat Arat yeni oluşumda da yer alacak. Katar Kraliyet ailesi destekli Türk yöneticilerin dünya platformlarında yer alması da gündemde. İlk adım da atılmış. Polat Ünal Balmain’in yönetimine girmiş. Yani Boyner de Mayhoola da gelişmelerden memnun.
Cem Boyner ‘Siyaset düşünmedim, düşünmüyorum’
Bir süredir başta sosyal medya olmak üzere çeşitli platformlarda İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin ekonomi yönetiminin başına geçeceğine ilişkin paylaşımlar dikkat çekiyor. Dün bu söylentiler yeniden yoğunlaşınca doğrudan kendisini aradım ve düşüncelerini öğrenmek istedim. Bankanın zaman zaman siyasetin içine çekildiğini ve gerekli gördüklerinde açıklamalar yaptıklarına dikkat çeken Bali konu ile ilgili şunları söyledi: “Açıkçası bu konuyla ilgili açıklama yapma gereği duymadım.
Aradığınız için söylüyorum. Bizler iş hayatına İş Bankası’nda başlamış, bütün kariyerini burada oluşturmuş kişileriz. Bankamızın gelenekleri içinde sürdürdüğüm bir işim var. Siyaset ayrı bir kariyer gerektiren, geçmişten tecrübe edinilmesi gereken bir iş.
Son söylentilerde siyasi anlamda gerçeklik olduğuna inanmıyorum. Söylentilerin nedeni siyasi olabilir, yakıştırma olabilir ama doğruluk payının olmadığını başka amaçlarla ortaya atıldığını düşünüyorum. Şunu net olarak söyleyebilirim… Hayatım boyunca hiç siyaset düşünmedim, bundan sonra da düşünmüyorum.”
AYD’ye profesör başkan
ALIŞVERİŞ merkezleri Türkiye’nin 2000’li yıllar gerçeği. Bugün sayıları 400’e yaklaşan AVM var. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği ise bu AVM’lerin yatırımcılarının yüzde 60’ını oluşturan üyeleri bir araya getiren bir meslek kuruluşu.
Üyeleri arasında Akmerkez, Ankamall, Capitol, Cepa, Ece Türkiye, Doğuş, Esas, JLL, gibi sektörün önemli grupları bulunan AYD, Türkiye’de yaklaşık 50 milyar dolar yatırımı ve 385 bin istihdamı gerçekleştirmiş durumda. Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri haline gelen perakendenin önemli oyuncularının örgütü AYD, 28 Mayıs’ta genel kurula hazırlanıyor.
Uzun yıllardan sonra başkan değişikliği gündemde. AYD başkanlığını 2013 yılından beri üstlenen Multi Development CEO’su Hulusi Belgü bu görevi bırakıyor. Öğrendiğime göre Belgü’nün yerine Ankaralı yatırımcı ve aynı zamanda akademisyen olan Prof. Dr. Hüseyin Altaş gelecek.
Ankara’da 2013’te ilk mağazası açılan Arcadium’un ortakları arasında olan Altaş İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği’nde öğretim üyeliği yapmış. İTÜ’de kurulması planlanan Hukuk Fakültesi’nin de çalışmalarını yürütüyor. Ankara’da Çayyolu’nda başlayan Arcadium ise bugün İstanbul ve Eskişehir’de olmak üzere birçok kentte faaliyette.
AYD’de 16 kişilik yönetim kurulunda çok fazla bir değişiklik beklenmiyor. Halen derneğin başkan yardımcıları Ece Türkiye’den Nuri Şapkacı, JLL Gayrimenkul’den Avi Alkaş, Maya Holding’ten Fuat Atalay, Akiş’ten Gökşin Durusoy, Orta Gayrimenkul’den Hakan Kurt.”