Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın “Basketbol ve Mental Destek” başlıklı yazısı;

Spor kültürümüzde yer alan genel kanılardan biri, futbol dünyasının basketbol dünyasına nazaran daha çok kaba, kibirli ve cahil insanlardan meydana geldiğidir. Basketbolda Hakan Köseoğlu, Özcan Sürücü, Erhan Yetim, Melih Mahmutoğlu ve Muhammed Baygül başta olmak üzere pek çok basketbolcu ile çalıştım ve çalışıyorum. Dolayısıyla basketbol dünyasında olup bitenlerin içinde sayılırım ve diyebilirim ki basketbol dünyasının başkan, yönetici, antrenör, taraftar ve oyuncu kalitesi futbola yakınlaşmaya başladı. Örneğin antrenörün kuyusunu kazmaya çalışan yani sportif deyişle kulis yapan oyuncular, genç oyunculara baskı yapan tecrübeli oyuncular, oyuncusuna hakaret eden antrenörler, maç esnasında tribünden hakeme hakaretler edip takım maç kaybettikten sonra oyuncularına “antrenörü size yedirtmeyeceğim” diyen başkanlar, oyuncuların maaşlarını vermeyen veya geç ödeyen yönetimler gibi profesyonel sporun özüne aykırı davranışlar gittikçe artmaktadır.

Basketbol, mental destek verdiğim diğer branşlar olan futbol, tenis, voleybol gibi zihinsel durumun performansa doğrudan etki ettiği bir spor dalıdır. Şu an A Milli Takım başta olmak üzere hiçbir basketbol takımında planlı zihinsel eğitime yer verilmiyor ve bu çalışmanın önemi yeterince bilinmiyor. Açıkçası ben de davranış bilimleri olan sosyoloji, psikoloji, felsefe, eğitim bilimleri ve mantık okuyup üniversiteyi bitirdiğim 1998 yılında, sporcuların performanslarını geliştirecek zihinsel oyunları bilmiyordum. Daha doğrusu sporda psiko-sosyal alanların konusu olan zihinsel (mental) antrenörlüğe nereden başlayacağımı bilmiyordum. 2001 yılında çalışmaya başladığım ilk takım olan 3.Lig takımı Yeni Salihlispor’da futbolcularla çalışmamda izleyeceğim net bir sistem yoktu. Fakat mental antrenman hakkında bildiğim yani öğrendiğim çok fazla teori vardı.

Ne yazık ki kariyerimin başında eğitim eksikliği, hatalar ve mental antrenman konusunda ülkemizdeki cehalet yüzünden çok fazla vaktimi boşa harcadım. Fakat yıllar geçtikçe çalışma sistemim netleşti. Bugün takip ettiğim yöntem, teoriden çok daha önemli. Dolayısıyla artık gerek maç öncesi, gerek maç esnası, gerekse de maç sonrasında sporcuların eksikliklerini yani zihinsel engellerini çok rahat tespit edebiliyorum. Hatta bunlara antrenörlerin, başkanların ve yöneticilerin tutumlarını da ilave edebilirim.

Teknik, taktik ve kondisyon olarak basketbol takımlarımız günümüz modern dünyasına ayak uydurabiliyor. Hatta her maçın videosunu çekip maç görüntüleri üzerine analizler yapıyor ve basketbolcuların maç istatistiklerini çıkartıyorlar. Fakat bu çalışmalar zihinsel eğitim ile desteklenmediği için eksik kalıyor. Çünkü örneğin, maç istatistiği kötü olan bir basketbolcu için bu durumun temel sebeplerinden biri, sporcunun zihinsel durumudur. Yani üstesinden gelemediği zihinsel engellerdir.

Dolayısıyla ABD başta olmak üzere sporda gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır birebir ve grup çalışması şeklinde zihinsel (mental) antrenmanlar yapıldığını göz önüne alırsak bizim ülkemizde genç basketbolcular başta olmak üzere yarışmacı bütün sporcular için MENTAL DESTEK ŞART…

Ersin Afacan / NationalTurk