Başkan ve Yöneticilere Mental Destek Şart
Foto: Ersin Afacan ve Adana Demirspor Kulüp Başkanı Mustafa Tuncel – 2013
Sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan NationalTurk yorumcusu Ersin Afacan’ın “Başkan ve Yöneticilere Mental Destek Şart” başlıklı yazısı;
2001 yılından bu yana spor alanında mental antrenman çalışmalarımı sürdürüyorum. Futbol, tenis, voleybol ve basketbol branşlarında spor insanlarına verdiğim mental destek, zaman zaman jimnastik branşında da gerçekleşiyor. Bana mental antrenman kapılarını 2001-2002 sezonunda 3.Lig’de yer alan Yeni Salihlispor’un başkanı Tayyar Ünsal açmıştı. Buna rağmen, bu 17 sene zarfında, Türk sporunda gördüğüm en ciddi sorun başkan ve yöneticilerin tutumudur. 2001’de bitirdiğim yüksek lisans tezimde futbolcular “Mesleğinizde karşılaştığınız en ciddi güçlük nedir?” sorusunda % 33.3’lük bir oranla yöneticileri ilk sırada göstermişti. (1)
Bir takımda sadece sporcuların değil, o takımı kuran ve yöneten kişilerin de başarı için takım olmalıdır. Başkan ve yöneticilerin birbirlerini iyi tanıması, iyi anlaşması, biz diyebilmesi ve aynı zamanda profesyonel düşünebilmesi gerekir. Bu akla dayalı profesyonel düşüncenin yanında bağlılık, coşku, güven, heyecan, huzur, kabul edilmişlik, memnuniyet, neşe, refah, sabır, sevgi ve takdir gibi duygular da başkan ve yöneticiler arasında sürekli olması gereken duygulardır. Örneğin bir spor kulübünün yönetim kurulu, ancak yeterince az sayıda yöneticilerden kurulu ise etkili olabilir. Çünkü yönetim kurulunda sayı arttıkça üyeler arasındaki ilişki sayısı ve anlaşmazlıklar da artar.
Ülkemizdeki başkan ve yöneticilerin çoğunluğunun ticaret ile uğraştığını düşünürsek, esnaf zihniyeti ile kulüplerin yönetildiğini kabul etmeliyiz. Çünkü hayatın her alanında olduğu gibi sporda da şekil ve kalıptan ibaret tesis ve statların yapılması batının sportif bilimine ve kültürüne sahip olmak yani sporda modernleşmek demek değildir. Dolayısıyla bir kulübün şekil ve kalıplarındaki değişmeler, modern zihniyete sahip başkan ve yöneticiler tarafından idare edilen kulüp ortamlarında mana kazanır. Böylece o kulüp, hem batı ülkeleri seviyesine çıkar, hem de örnek bir kulüp olur.
Batı ülkelerinde iş dünyasının devleri ve film yıldızları, sağlıklı ve zinde kalmak için fitness meraklısıdır. Fakat onlar jimnastik salonuna gidip halkın arasına girmezler. Bürolarına veya evlerine özel antrenör getirtir ve fitness çalışmalarını kendi hayat düzenlerine uydururlar. Üst düzey yöneticiler de iş yaşamındaki sorumluluklarını yeterince yerine getiremedikleri zamanlarda aynı şekilde profesyonel destek alırlar. Dolayısıyla batı ülkelerinde yönetici danışmanlığı, kişisel fitness antrenörü modeline çok benzer. Genelde şirketlerin CEO’ları ve üst düzey yöneticileri için danışman tutmalarını yani mental destek almalarını gerektiren iki durum vardır. Birincisi; bir üst düzey yöneticinin davranışları, kendisinin sorumluluklarını zedelediğinde mental destek alınır. İkincisi; yönetici kişisel gelişimi sayesinde mesleki ilerlemesini sağlama ihtiyacı duyduğunda mental destek alınır. (2)
Sporda gelişmişliğin temel göstergelerinden biri, başkan ve yöneticilerin kriz çıkaran değil, krizi yöneten ve çözen kişiler olmalarıdır. Zaten başkan ve yöneticinin normal zamandaki kararları, kriz zamanında ne yapacaklarının göstergesidir. Zihinsel tetanoza yakalanmış gibi kendi saçma ilkeleriyle inatçılık yapan, dik kafalı başkan ve yöneticiler, bir kriz ortamında kendilerini neredeyse hiç sorgulamazlar. Halbuki başkan ve yöneticiler, takımdaki herkesin yaptıklarından sorumlu olan kişilerdir. Örneğin takım küme düşerse teknik kadro ve oyuncu performansından önce bu durumdan başkan ve yöneticiler sorumludur.
Dolayısıyla sadece sporcuların değil, başkan ve yöneticilerin de bir mental antrenör eşliğinde “Başkan ve Yönetici Tutumları” konusunda mental destek alması gerekiyor. Böylece yönetim kurulunda yeni değerlendirme ve yeni hissetme biçimleri doğacaktır. Sporda krizi yenmek için önce zihinsel ataletin üstesinden gelmek gerekir. Çünkü sadece para, yıldız oyuncu transferi ve oyuncuların takım olmaları ile değil, başkan ve yöneticiler arasındaki da uyum başarı için gereklidir. Yoksa harcanan emeklere, paralara ve zamanlara yazık olur.
Son olarak bir spor kulübünde başkanlık ve yöneticilik yapanlara tavsiyelerimi aktarmak istiyorum:
1.Sporcular başta olmak üzere kulüpte çalışan herkese karşı sabırlı olun.
2. Sporcular başta olmak üzere kulüpte çalışan herkesi ilgiyle dinleyin.
3. Sporcular başta olmak üzere kulüpte çalışan herkesle çatışmaya girmeyin.
4. Sporcularınızı takım arkadaşları ve başka kulüplerdeki sporcularla kıyaslamayın.
5. Sporcular başta olmak üzere kulüpte çalışan herkese ödemeleri zamanında yapın.
Ersin Afacan / NationalTurk
KAYNAK
(1) Afacan, Ersin; Futbolcuların Profesyonellik Anlayışları Üzerine Sosyolojik Bir Çözümleme (Manisa Örneği), Süleyman Demirel Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Isparta-2001
(2) Luecke, Richard; İş Dünyasında Koçlar ve Mentorlar, Çev.;Ümit Şensoy, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul-2016