NationalTurk yorumcusu ve sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan’ın ‘Başkan Her Yerde’ başlıklı yazısı;
Pazartesi günü bir gazetede, ligde takımın hiçbir maçını izlemeyen Göztepe Başkanı İmam Altınbaş’ın kötü gidişat üzerine Kayseri’de takımını yalnız bırakmadığı haberini okudum. Habere göre Başkan Altınbaş, takımla birlikte yemek yiyerek moral verirken maç toplantısına da katılarak Erciyes maçının önemini vurgulamış. Demek ki o maça kadar 1 galibiyet ve 1 beraberlik alan takımın ihtiyacı olan başkanın onlarla yemek yemesi ve maç toplantısına katılmasıymış. Peki skor? Erciyes:2-Göztepe:0 Maçı yorumlayan yazarlar “Göztepe saman alevi gibiydi” diye yazmış. Yani başkanın yaptıklarıyla takım 20 dk top oynamış!!!
Göztepe Teknik Direktörü Hüseyin Kalpar, maçın ardından düzenlediği basın toplantısında ”değişik bir hava ve değişik bir heyecan gerekli” diyerek acaba başkana göndermede mi bulundu? Yani başkan yemek ve toplantıya katılmanın yanında takımla başka planlar yapsın mı istiyor? Mesela soyunma odasına gelsin veya antrenmanlara katılsın. Daha önce de FB Başkanı Aziz Yıldırım, “Gerekirse soyunma odasına girerim” demişti. Şaka bir yana kötü giden takımın ihtiyacı sanki başkanın onlarla yemek yememesi ve toplantıya katılmaması gibi düşünülen ülkede yaşıyoruz. Olayın dikkat çekici yanı bütün bunların ülkenin batısında ve en medeni şehirlerinden biri diye gösterilen İzmir takımında yaşanılıyor olmasıdır. Futbolumuzda hangi takım ve şehir medeni ki izmir olsun? Avrupa’da ciddi bir futbol ülkesinde yukarıda yaşanılan duruma ne şahit olursunuz ne de duyarsınız. Böyle işler sadece bizim gibi gelişmekte olan geri kalmış ülkelerde olur.
Hedef yolunda engellenen Göztepe gibi bir takımın en acil ihtiyacı mental antrenmandır. Çünkü mental antrenman, futbolun eğlencesini arttırarak performansı düzeltmek amacıyla mental yetenekler üzerine sistemli bir şekilde yapılan antrenmandır. Dolayısıyla futbolcuları zihinsel olarak ne başkan hazırlayabilir ne de teknik direktör.
Benim bir tavsiyem var. Arjantin’i 1978 Dünya Kupası’nda şampiyon yapan teknik direktör Menotti’nin “Sadece futboldan anlayanlar futboldan da anlamaz” sözü bütün statlara hatta antrenman sahalarına asılmalı! Çünkü spor gibi bilimsel bir disiplinin ontolojisinden (varlik bilimi) habersiz olanlar o disiplinin epistemolojisini (bilgi felsefesi)de yapamaz. Dolayısıyla futbolun ontolojisinden habersiz olanlar futbolun epistemolojisini de yapamaz ki bu yüzden bizim futbolun bir ekolü yok. Ekolün olmamasının yanında yapılan uygulamaların çoğu dededen kalma ve babadan görme uygulamalar.
Dolayısıyla Türk futbolcusunun, diğer bütün faktörler bir yana, sırf başlarındaki başkan, yönetici, teknik adam ve menajerlerden dolayı mental antrenmana ihtiyacı var. Aksi taktirde modern futbol dünyasının şu an sahip olduğu paradigmaları kendi kültürel özelliklerimize monte edemezsek, sosyal psikolojiyi futbolda daha çok kullanmazsak, adama iş değil de işe adam bulma çabasında olmazsak, kahraman futbolcu ve teknik direktör yaratma sevdasından vazgeçmezsek, yabancı futbolcu ve gurtbetçi hayranlığını dizginlemezsek sadece Göztepe değil ülke futbolu iyice dibe vuracak ki A Milli Takımın son hali ibret olmalı…
Ersin Afacan / NationalTurk