Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki ‘Demokrasi sadece sandık değildir’ söylemlerinin aynısının Mısır’da yapıldığını, darbenin arkasında ise İsrail’in olduğunu iddia etti.

Erdoğan, Türkiye’de darbe girişimleri ve demokrasi dışı uygulamaları hatırlatarak, “İşte şu anda Batı’nın demokrasi sandık değildir veya demokrasi sadece sandık değildir mantığı o zaman da işlendi ve şimdi bunu yine işlemek isteyenler var. Ama biz diyoruz ki demokrasinin yolu sandıktan geçer, sandık milli iradenin ta kendisidir. Şu anda işte Mısır’da uygulanan da budur. Mısır’da ne diyorlar ‘demokrasi sandık değildir’, arkasında neresi var, İsrail var” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin gücünü, yetkisini, mevcudiyetinin sırrını belli güç odaklarından, belli çevrelerden devşirmiş bir parti olmadığını belirterek, “AK Parti dengeleri gözeterek, konjoktörü okuyarak, fırsatları değerlendirerek değil. En başından itibaren Hakk’a inanarak, millete inanarak, bu inançtan zerre kadar taviz vermeyerek bugünlere ulaşmış bir partidir” dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, dün akşam Trabzon’da etkili olan yağışlar sebebiye meydana gelen selden etkilenenlere geçmiş olsun dileklerini iletti, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. Selde kaybolan vatandaşın bir an önce bulunması için yetkilileri uyardıklarını belirten Erdoğan, çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, kürsüye çıkışında, salondan kendisine Rabia selamı verenleri yine Rabia işaretiyle selamladı.

AK Parti’nin 12. kuruluş yıl dönümünün geçen hafta olduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, “Allah’a hamdolsun 12 yılı hizmetlerle, eserlerle Türkiyemize, aziz milletimize, demokrasimize yaptığımız tarihi nitelikteki katkılarla, alnımızın akıyla geride bıraktık. Bize bu aziz milletin hizmetkarı olma bahtiyarlığını bahşeden Allah’a sonsuz hamdü senalar olsun. Kurulduğu günden itibaren desteğini, tevecühünü, hayır dualarını eksik etmeyen, her seçimde bize itimatını artırarak tazeleyen milletimize, 76 milyonun herbir ferdine şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

Daha nice 10 yıllar milletin hizmetkarı olmayı Allah’tan dileyen Erdoğan, “Allah son nefesimize kadar, alnımızın akıyla ülkemiz, milletimiz ve insanlık için çalışmayı bize mukadder eylesin” diye dua ettiklerini söyledi.

Erdoğan, partisinin 4. Büyük Kongresi’nde ifade ettiği bir konuyu hatırlatarak, şöyle devam etti:

“AK Parti 12 yaşına ulaştı, bir siyasi parti için 12 yıl çok uzun bir süre değildir. 12 yaşında olsa da şunu bilmenizi isterim ki hareketimiz, davamız, meselemiz 12 yıla değil binlerce yıla sarih bir sürecin devamıdır. Her fırsatta ifade ediyorum AK Parti Selçuklu çınarının, Osmanlı çınarının, Cumhuriyet çınarının kökü çok derinlerde olan dallarıyla tüm dünyayı kucaklayan o ulu çınarın gövdesinden gıdasını alan bir partidir.

Yunus’un ifade ettiği ‘Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm’ ifadesinden hareketle AK Parti 14 Ağustos 2001’de çok köklü, çok kadim bir davanın tezahürü olarak AK Parti ismine bürünerek ortaya çıkmış bir harekettir. Bunun için kendimize ve milletimize üç önemli tarih belirledik. Bunlardan bir tanesi Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümü 2023. Bir diğeri 2053, o da bir çağın kapatılıp, bir çağın açılmasının 600’üncü yıl dönümü. Bir diğeri de 2071, o da 1000’inci yıl, Alparslan’ın başlattığı hareketin, Malazgirt’teki büyük zaferin 1000’inci yıl dönümü. Türkiye için bunları hedef olarak belirledik, hedefi olmayanın başarıya kilitlenmesi asla mümkün değildir.”

-“Sabır yoksa zafer de yoktur”

Başbakan Erdoğan, Cemil Meriç’in “Ağaçlar nasıl kökleriyle yaşar, kökleriyle ayakta kalırlarsa insanlar da milletler de devletler de kökleriyle yaşar, kökleriyle ayakta kalır. Kökü olmayan ağaç hafif rüzgarda savrulur gider, kökü olmayan ağaç esen her yelde yerlere eğilir” sözlerini anımsatarak, “Bir çınar ise kökünden aldığı güçle, kökünden aldığı ilhamla rüzgarlara, fırtınalara, yağmurlara, boralara direnir, dimdik ayakta kalır. İşte AK Parti, tıpkı Türkiye gibi, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi o derin köklerinden, kadim tarihinden güç alarak Allah’ın izniyle eğilmeden, savrulmadan fırtınalara, boralara boyun eğmeden büyük bir kararlılıkla geleceğe yürümeye devam edecektir” diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti’nin 12 yıllık tarihi ve gıdasını aldığı kadim hareket incelendiğinde, on yıllar boyunca devam eden sabırla, metanetle, dirayetle ilmek ilmek işlenen bir hareketin, davanın varlığının çok daha net görüleceğini belirterek, AK Parti’nin diğerlerinden farklı çok sayıda özelliği olduğunu bildiklerini söyledi.

“AK Parti sırtını statükoya dayamış bir parti, böyle bir dava, böyle bir hareket değildir” diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“AK Parti gücünü, yetkisini, mevcudiyetinin sırrını belli güç odaklarından, belli çevrelerden devşirmiş bir parti değildir. AK Parti dengeleri gözeterek, konjoktürü okuyarak, fırsatları değerlendirerek değil en başından itibaren Hakk’a inanarak, millete inanarak, bu inançtan zerre kadar taviz vermeyerek bugünlere ulaşmış bir partidir.

Biz, bu yola çıkarken belli makamlara ulaşmak hırsıyla, arzuyla çıkmadık. Biz, her ne olursa olsun iktidar bizim olsun anlayışıyla, böyle fırsatçı yaklaşımla bu yola çıkmadık. Hiçbir zaman ‘her yol mübah’ demektik, hiçbir zaman ‘her metod meşrudur’ anlayışına teslim olmadık. Biz zafere değil, hedefe değil o zafere, hedefe giden yola inanmış bir kadroyuz. Hedefe ulaşmak, zafere nail olmak, menzile varmak sadece ve sadece Allah’ın takdiridir. Önemli olan o yoldan sapmadan, tuzaklara düşmeden, aldanmadan ve aldatmadan ilerleyebilmektir. Yolun önemini unutanlar, yol arkadaşlarının önemini unutanlar her ne vesileyle, vasıtayla olursa olsun kestirmeden menzile varmak isteyenler o menzile varsalar da orada tutunamazlar. Hedefe kilitlenip, her yolu meşru görünler, zafer kazandık sansalar da aslında hezimetten başka hiçbir şey elde edemezler. Eğer siz, menzile giden doğru yolu bulup, o yolda doğru yol arkadaşlarıyla dosdoğru giderseniz menzile ulaşmak mukadder olacak, gerçek bir zafer nasip olacaktır. Sabır yoksa zafer de yoktur. Sabreden için zafer mukkadderdir. AK Parti’nin içinden geldiği misyonunu yüklendiği hareket, en başta sabrı kendisine yol azlığı edinmiş bir harekettir.”

-“Göklerden gelen bir karar vardır dedik”

Başbakan Erdoğan, davalarının yenilgiyle büyüyen bir zafer olduğuna gönülden iman ettiklerini ve “göklerden gelen bir karar vardır” dediklerini anlatarak, tarih boyunca nice engellerle karşılaştıklarını, nice sıkıntılar yaşadıklarını, nice yaralar aldıklarını, büyük tahribatlara maruz kaldıklarını ama hiçbir zaman vazgeçmediklerini vurguladı.

“Düştük yine kalktık, düştük yine kalktık ve hamdolsun ayakta dimdik yolumuza devam ediyoruz” diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Hiçbir zaman yılgınlık içinde, yeis içinde, umutsuzluk içinde olmadık. İlkelerimizden hiçbir zaman taviz vermedik, mücadele aşkımızdan, dava kararlılığımızdan hiçbir zaman geri adım atmadık. Biz yenildiğini görüp, yenileceğini görüp, zaferin çok uzakta olduğunu görüp yoldan çıkanlardan, Hakk’ı terk edenlerden yani eline silah alanlardan, şiddeti metod olarak görenlerden de hiçbir zaman olmadık. Çünkü, haklı olduğumuzu biliyoruz, Hakk’ın ve halkın bizimle olduğuna inandık. Böyle bir inançla, imanla hareket ettik, bugünlere ulaştık.

Bizi, şiddete sevk etmek için tuzak kuranlar, tahrik edenler, provakasyonlara başvuranlar bunlar her zaman oldu. Bizi ezmek, yok etmek, bizi silmek için kendilerine gerekçe arayanlar, bahane arayanlar oldu. Allah’a hamdolsun hiçbirine bu gerekçeyi vermedik, bu bahaneyi sunmadık. Silah ve şiddet, davasının haklılığından kuşku duyanların yöntemidir. Silah ve şiddet, arkasına halk desteğini alamayanların yöntemidir. Biz, davamızın haklılığına, halkımızın hissiyatına güvendik ve gayri meşru yollara hiçbir zaman tevessül etmedik.”

-“Yeniden inceliyoruz, üzerinde çalışıyoruz”

Başbakan Erdoğan, siyaset yaptıkları partilerin hangi gerçeklerle kapatıldığının tekrar incelenmesi gerektiğini belirterek, “2007’de AK Parti’ye açılan kapatma davası, bugün yeniden inceleyin. Şimdi biz de yeniden inceliyoruz, üzerinde çalışıyoruz. O davalarda silah bulamazsınız, o davalarda şiddet bulamazsınız, o davalarda hukuk dışı, meşruiyet dışı hiçbir hareket, girişim bulamazsınız. O davalarda bulacağınız tek şey ısmarlamayla, emir komuta zinciri dahilinde hazırlanmış gazete kupürleridir. O davada bulamayacağınız tek şey de hukuktur, adalettir. Apaçık hukuksuzluklara maruz kaldık, adaletsizliklere maruz kaldık” dedi.