Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisi AKP’nin grup toplantısında CHP’nin yeni anayasa taleplerine cevap verdi.
“Kendi tüzüğünü değiştiremeyenler, kısa sürede Anayasa’yı değiştirmekten bahsediyor” diyen Başbakan, bu yaklaşımda bulunanları samimi bulmadığını ifade etti.
”Önce kendi tüzüklerini değiştirsinler” diyen Erdoğan, kendilerinin zaten Anayasa değişikliğinden yana tutumlarının ortada olduğunu, ancak ana muhalefetin bu konuda samimi davranmadığını söyledi.
Erdoğan, yasama yılının ilk AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, muhalefetin anayasa değişikliği sürecinde “değişikliğin seçim sonrasına bırakılmasını istediğini ve milletvekillerini oy kabinine bile sokmadığını” hatırlattı. Aynı muhalefet partilerinin şimdi anayasa değişikliğinin seçim öncesinde yapılmasını istemesini “ilginç gelişme” olarak niteleyen Erdoğan, Anayasa değişikliğinin bir haftada yapılacağının söylendiğini, daha sonra buna zam yapılarak sürenin bir aya çıkarıldığını kaydetti.
Erdoğan, CHP’nin anayasa değişikliği konusunda girişim yapması durumunda kendilerinin buna 335 milletvekili ile destek vereceğini de açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun meydanlarda “başörtüsü, başörtüsü” diye dolaştığını ifade eden Erdoğan, başörtüsü konusunun üç maddelik bir konu olduğunu belirtti. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’ndan hemen görevlendirmesini yapmasını, talimatını vermesini, diğer muhalefet partilerinin bir araya gelmesini istedi. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da çalışmaya katılmasıyla milyonların sorunu olan başörtüsü sorununun ortadan kaldırılabileceğini kaydetti.
Bu konuda istismara gerek olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Pakistan’dan İran’dan örnekler vermeye gerek yok. Tasarımcılara falan girmeye gerek. Bırakın nasıl istiyorlarsa öyle giyinsin. Başörtüsü takmayana sen niye streç pantolan giyiyorsun veya şalvar tipi pantolon giyiyor musunuz’ diyor musunuz veya niye askılı türü giyiyorsunuz diyor musunuz? Nasıl giyiniyorsa öyle giyinsin. Asıl demokrasi bu. Özgürlükler bu. Bunu yapalım. Ama bakın şu anda bu konuda bile kendi içlerinde birbirlerine girdiler. Veremezler karar. Bütün bunların hepsi istismar ifadeleri. Bakın biz hep söyledik. ‘Eğer dürüst davranıyorsanız, siz lokomotif olun, biz vagon olalım. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil, bizim derdimiz üzümü yemek. Milyonların sorununu gelin çözelim. Senin sayın ortada, 101-102. Bizde 335 kişi ile sizin peşinize takılalım. Yeter ki şu işi çözelim. Ona da kılıf uydurmayın. Bu işi halledelim. 12 Eylül’de ‘bugünden tezi yok’ dedik. Ondan önce bunu söyledik. 13 Eylül’de müracaatınızı yapın, adımı atalım. Şu ana kadar Meclis Başkanlığımıza bir müracaat var mı? Yok. Hepsi blöftü. Bu blöfü biz yutmayız, bu blöfü millet yutmaz. Bunu bir defa bilmeniz gerekir.
[media id=773 width=610 height=340]Erdoğan, milletin 12 Eylül’de mesajı almasını bilenlere en güzel şekilde o mesajı verdiğini söyledi. Kendilerinin yeni yasama döneminde farklı bir üslup ve söylem beklediklerini ifade eden Erdoğan, “Daha fazla tutarlılık, daha fazla ilkeli siyaset görmek istiyoruz. Biz bu Meclis çatısı altında milletimizi temsil ediyoruz. Çok açık net söylüyorum. Biz ikbal beklentisi peşinde değiliz. Biz bu ülkenin meselelerini çözmek, 73 milyon vatandaşımızın derdine derman üretmek, Türkiye’yi güçlü bir şekilde geleceğe taşımak için buralardayız. Uzlaşmadan, diyalogdan kesinlikle kaçınmayız. Komisyonlarda, genel kurul çalışmalarında yine yapıcı bir dil kullanacak, yine sağduyuyu, hoşgörüyü öne çıkaracağız. Beklentimiz, muhalefet partilerinin de bu anlayış ve bu yaklaşım içinde olmasıdır. Eğer bu anlayışı, bu yaklaşımı göremezsek, şikâyet merciimiz her zamanki gibi millettir ve milletimiz en büyük hakemdir. Onlar bize hakaret etse bile, bizden hakaret duyamayacaklar.” şeklinde konuştu.
SEÇİM HAZİRAN’DA
Meclis’in gündeminde öncelikli olarak uyum yasaları ve bütçe görüşmeleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: “Bunun ardından yine önemli maddeleri görüşecek ve ardından seçim sürecine gireceğiz. Mart ayı itibariyle artık genel seçim sürecine girmiş oluyoruz ve takvim çalışmaya başlıyor. Seçim için en iyi tarihin haziranın ilk haftası olduğunu düşünüyoruz. Önümüzde sekiz ay bulunuyor. Biz zaten çalışmalarımıza başladık. Bir yandan halk oylamasının sonuçlarını yaptırmakta olduğumuz kamuoyu araştırmalarının değerlendirmelerini de ele alacağız. Bunu yaparken de evet’lerden çok, bize niçin hayır dedi? Eksiklerimizi göreceğiz. Yüzde 58’e acaba bir şeyler ilave edebilir miyiz? Buna bakacağız.”
“LAF DEĞİL İŞ ÜRETİYORUZ”
Kendirlinin laf yerine iş ürettiklerini anlatan Erdoğan, “Şu an bitmiş ve açılış bekleyen yüzlerce eserimiz var. Muhalefet, ‘Bir bitmiş eseri dört kez açıyor’ diyor. Ayıptır. Bunlar açılış görmemişler. Biz uydudan açılış yapıyoruz. Bir seferde on açılış yapıyoruz. Bir takılsalar bize o zaman bu ülkenin heyecanını görecekler. Ama maalesef bunların öyle bir derdi yok. Türkiye’nin dört bir yanında nasıl çalışılıyor, bunu görecekler. Bunların Ankara’dan çıktıkları yok. Haberleri yok.” eleştirisinde bulundu.
ÇILGIN PROJE
Başbakan Erdoğan, bugün bir gazetede ‘İstanbul’da Selimiye Camii gibi bir cami yapılıyor, acaba Başbakan’ın çılgın projesi bu mu’ diye bir haber olduğunu hatırlattı. Erdoğan, “Bunlar hala Ak Parti’yi kendilerine göre bir yere oturtmuşlar. Aynı yerden bakıyorlar. Önce sağdaki soldaki perdelerini kaldır da 360 derece bak. O çılgın projeyi açıkladığımız zaman, o zaman her şeyini göreceksin, merak etme. Ama Anadolu Yakası’nda da böyle bir güzel projeyi uyguluyorlar. Anadolu’ya yakışan böyle bir mabedi de orada tesis ediyorlar. Bu müjdeyi alınca, yerinde gittim gördüm.” dedi.
Erdoğan, milletvekillerinden seçime kadar olan süreyi hazırlık aşaması olarak çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi: “Siyaset ilkeler üzerinden yapılır. Önümüzdeki dönem samimiyetlerin test edileceği bir süreç olacaktır. Başta eğitim özgürlüğü sorunu olmak üzere, kamuoyunda beklenti oluşturan her konuda, muhalefetin verdiği sözlerin arkasında durmasını bekliyoruz. Bunu sadece biz değil, kamuoyu bekliyor. Millet bekliyor. Bu sözler tutulursa, Türkiye kazanır.”
[media id=774 width=610 height=340]
