Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin değişmediğini ifade ederek “Anayasa Mahkemesi’nin yolunu, su yolu haline getirdiler” dedi.

Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, Balyoz davası kapsamındaki tutuklamalarla ilgili süreci değerlendirdi. Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi’nin yolunu, su yolu haleni getirdiler. Bugün gene Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorlar aldığım habere göre. Bahçeye çadır kurdular. Anadolu’dan Trakya’da bihaber, günlerini gün ettiler. Aylardır ‘CHP değişti’ diyorlar. CHP ve CHP zihniyeti değişmedi. Değişmediğinin delili Anayasa Mahkemesi’nin yolunu tutmalarıdır. CHP eski tas eski hamam. Bir yandan yargıda iş yükü fazla derler, bir yandan yargının tasarrufu ile serbest bırakılan zanlılardan bizi sorumlu tutarlar. Bir yandan da yargıdaki değişimi engelleme çalışırlar, Anayasa Mahkemesi’nin yolunu tutarlar. Bir yandan siyasallaşmış yargının tarafsız hale gelmesi için reformların önünde dururlar. Sonra da çıkıp her platformda yargı siyasallaşıyor diye feryat ederler. Kendileri bugüne kadar yargıda kadrolaşmak dışında hiçbir şey yapmadılar. Çok ilginçtir, yapamazlar, bugün de yapılmasını da istemiyorlar, istemezler. Bizim reformlarımıza karşı ayak diretiyorlar. CHP’deki bu tutarsızlığın, kafa karışıklığının, bu çark etme siyasetinin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Tutarlı, ilkeli, ne dediği belli, ne yaptığı belli, ne yaptığı belli bir siyaset, her zaman söylüyorum demokrasi adına gereklidir. Biz de CHP’den demokrasi adına aslında bunu bekliyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, son günlerde bazı iddialarla ilgili olarak başlatılan yargı sürecini kendilerinin de dikkatle izlediklerini söyledi. Erdoğan, emekli ve muvazzaf bazı askerleri içine alan bu sürecin tamamen yargının tasarrufu altında ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: “Aksi kanıtlanmadığı sürece herkes masumdur. Gözaltına alındığı, sorgulandığı, tutuklandığı, yargılandığı için hiç kimse suçlu kabul edilmez. Hakkında kesin hüküm bulunmadıkça hiç kimseye suçlu gözüyle bakılamaz. Ancak ak ile karanın ortaya çıkması, sürecin hassasiyetle ilerlemesi, kamuoyun tatmin edecek kararların verilebilmesi için herkesin bu noktada yargıya ve yargı süreçlerine duyması şart. Bu konuda duyarlı, hassas olması herkes için geçerli. Bu işleri hükümetle ilişkilendirenler hezeyan içindedir. Birileri yargıya siyasi müdahalelerde bulunmaya, davalar yön vermeye alışkın olabilir. Bizim de böyle yaptığımızı düşünebilir veya birileri böyle temenni içinde olabilir. Bizim yürütme olarak görevimiz bellidir. Hiç kimse bizi, hükümeti bu tür spekülasyonlara alet etme yanlışına düşmesin. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere herkesi sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Yargının işleyişini güçleştirecek, yargıyı töhmet altında bırakacak, çalışmasını engelleyecek girişimler adaletin tecellisini katkı sağlamayacağı gibi şüphelerin aydınlığa kavuşmasını da engelleyecektir.”