Rusya Devlet Diplomasi Enstitüsü tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan7a fahri doktora unvanı verildi. Erdoğan’ın Rusya’nın başkenti Moskova’daki temasları sürüyor.

Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması’nın  (MoskovaAnlaşması) yıldönümünde Moskova’da olmaktan mutlu olduğunu belirten ve öğrencilere yönelik bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, “90 yıldır Rusya ile ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel anlamda her zaman iletişim ve işbirliği içinde olduk. Zor zamanlarda birbirimize el uzatmaktan çekinmedik. Son olarak Japonya’daki tsunami felaketinden etkilenen Vladivostok’a yardım uçağı gönderdik” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda Moskova’da meydana gelen terör olaylarını hatırlatan ve bunu kınadığını belirten Erdoğan, “Tıpkı Rusya’da olduğu gibi terör, Türkiye’de de hedef ayrımı yapmaksızın, asker-sivil, çocuk, kadın, yaşlıları hedef almıştır ve ağır bedeller ödetmiştir. Terörle bir yere varılamayacaktır. Terör, ülkeleri zayıflatmak, ekonomik dengeleri bozmak, ülkelerde korkutma ve tedhiş yoluyla siyasete yön vermek amacıyla bir araç olarak kullanılmıştır ve kullanılıyor. Teröristin kimliği sadece teröristtir. Teröre Hristiyan, Musevi, Müslüman gibi yakıştırmalar, sağcı, solcu gibi sıfatların konulması esasen son derece yanıltıcıdır. İslam kelime anlamı olarak barıştan gelen bir tanıma sahiptir. Anlamında, tanımında barış olan bir din, teröre müsaade edebilir mi? Terörle mücadelede tek başına nihai sonuca ulaşılması mümkün değil. Küresel ölçekli mücadele ile başarı sağlanabilir. Rusya ile terörle mücadele konusundaki işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz” diye konuştu.

Erdoğan, Ortadoğu krizine dünyanın kayıtsız kalamadığını, ABD’deki finans krizinin küresel ölçekte etkileri olduğunu, Japonya’daki deprem felaketinin de tüm dünyayı etkilediğini vurguladı.

Türkiye’nin de bölgede yaşanan gelişmelerden doğrudan etkilendiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada demokrasi, huzur ve refahı daha ileriye taşımak için gayret sarf ettiğini vurguladı. Erdoğan şöyle devam etti: “Ulusal istikrar ve refahın bölgesel istikrar ve refaha dönüşmesi için çalışıyoruz. Tarihi ve kültürel bağlarının olduğu coğrafyada nüfuz mücadelesi içinde değiliz, birlikte kalkınma mücadelesi içindeyiz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü kalkınmanın temeli olarak görüyoruz.” 8 yıl önce komşularla sıfır sorunlu dış politika anlayışını başlattıklarını ifade eden Erdoğan, tüm komşularımızla masaya oturduk. Sorunlarımızı çözüyoruz. Rusya ile olan ilişkilerimizi başta ekonomik olmak üzere çok farklı bir boyuta taşıdık.” dedi.

İktidarda bulundukları 8 yıl içinde ihracat hacminin 36 milyar dolardan 2008’de 136 milyar dolara çıktığı, küresel krize rağmen 2010’da 114 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğa, “Önceki yıllarda 1 milyar doları aşmayan doğrudan yatırımlar, son 4 yıl içerisinde 57 milyar dolara ulaştı.” dedi. Başbakan Erdoğan, bunun sırrının güven ve istikrar kelimelerinde saklı olduğunu söyledi Paranın cıva gibi olduğunu söyleyen Erdoğan, ‘uygun yeri bulur ve oraya kaçar’ nitelendirmesinde bulundu. Türk müteahhtilerin Çin’den sonra dünyada ikinci sırada olduğunu ifade eden Erdoağan, sadece Rusya’da 32 milyar dolarlık iş tamamlandığını söyledi.

Milli gelirin son 8 yılda üç kat arttığını ifade eden Erdoğan ‘3y’, yani yolszuluk, yoksulluk ve yasakları kaldırarak bunu başardıklarını dile getirdi. Erdoğan, ekonomik kriz sürecinde Türkiye’de tek bir finans kurumunun batmadığını, krizi en az zararla atlattıklarını ve dört yıl IMF ile anlaşma yapmadan kriz sürecinin geçildiğini hatırlattı. Başbakan Erdoğan, IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcu 4,5 milyar dolara çektikleri vurgulayarak, “Tüm bu gelişmeleri, demokratik reformlar ve komşularımızla kurduğumuz dostane ilişkilerle sağladığımıza inanıyoruz” dedi. Başbakan Erdoğan; Puşkin, Yesenin ve Nazım Hikmet gibi edebiyat ustalarının iki ülke arasında köprü olduğunu da sözlerine ekledi.