RedHack ve Anonymous soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan 2 gün sonra serbest bırakılan oyuncu Barış Atay BirGün gazetesine konuştu ve gözaltına alınmasının tek sebebinin sesinin Redhack sözcüsüne benzemesi olduğunu söyledi.
BirGün gazetesinin röportajı;
Öncelikle gözaltına alındığın günden başlayalım. Nereye gidiyordun, ne diyerek aldılar seni kısaca anlatır mısın?
Antakya’da düzenlenen film festivaline davetliydim. Havaalanında check-in yaptırmaya giderken yanıma yaklaşan polis. Siber suçlardan olduğunu ve RedHack’le bağlantım olabileceği şüphesiyle gözaltına aldıklarını söyledi.
Sesinin RedHack sözcüsüne benzetilmesi olayı nedir?
Twitter’da biri böyle bir iddia atmıştı ortaya. Ben de çok komik olduğunu düşündüğüm için tweeti alıntılayıp paylaştım. Sanırım bu durumda ben kaşınmış oluyorum gözaltındayken bile bundan dolayı olamaz bu kadar da değildir diye düşünürken savcılıktaki sorguda gerçekten de tek sebebin bu olduğunu öğrendik.
Eylül ayında “Twitter’dan anlayan biri foto yüklerken neden internal server error verdiğini söyleyebilir mi?” diye yazmıştın. Takipçilerini mi sınıyordun?
5 saatte bir fotoğraf yükleyemedim de ondan. Meğer dosya boyutu çok büyükmüş.
O zaman bize bu mesajın ardından 2 ayda “RedHack’in sözcüsü” suçlamasına nasıl eriştiğinin sırrını verir misin?
Ben de birinin bunu bana anlatmasını bekliyorum açıkçası…
Peki ne düzeyde bilgisayar kullanabiliyorsun?
Sosyal medya kullanıp, word’de senaryo yazacak kadar anlıyorum işte
Günlerin ‘Emniyet’ içinde geçti. Kötü muamele gördün mü bu süreçte?
Fiziksel olarak kötü muamele görmedik ama burada özgürlüğünüz yok anlamına gelen psikolojik baskılar olmadı diyemem. Sürekli loş ve havasız bir ortam, geç gelen yemek, sigaraya izin vermemek vs…
Peki diğer arkadaşlarla ilgili bir kötü muamele durumu oldu mu, bilgin var mı?
Gördüğüm kadarıyla olmadı ama ara sıra sert sözlü tartışmalar yaşandı polisle aramızda…
Eşin ve annen bu süreçte hep yanındaydı. Ama görüştürmediler sizi değil mi?
Adliyeye getirildiğimiz gün nezaretin kapısı açıldıkça görüyorduk birbirimizi ama çıkana kadar hiç konuşamadık.
Annen de eşin de sana çok güveniyordu ve tutuklansan bile bunu metanetle karşılayacak gibiydiler…
Desteklerinin olduğunu bilmek büyük bir güç veriyor insana. İkisi de çok cesur kadınlar gurur duymamak elde değil.
Sen içerideyken inanılmaz bir destek oluştu. Gözaltındayken haberin oldu mu? Ne hissettin bu destek karşısında?
Avukatım Efkan Bolaç, ziyarete gelen vekiller diğer avukat arkadaşlar bahsetti ama dışarı çıkınca tam anlamıyla bir şok yaşadım. Böylesine bir destek aklımın ucundan bile geçmemişti. Hayatımın en gururlu gününü yaşadım diyebilirim. Herkese ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok büyük yürekler hepsi.
Çıktığında hakkında yazılan yazıları, verilen desteği gördüğünde ne geçti aklından?
İnsan hepsine tek tek cevap vermek istiyor hatta yapabilir sanıyor ama binlerce mesajı cevaplamak zor işmiş. Hepsini okumaya çalıştım. Meslektaşlarımın desteği de inanılmazdı. Oyunlara bana destek vererek çıkmaları, TV’de bahsetmeleri… Hele Haldun Dormen ustanın elinde bana destek olduğunu belirttiği yazıyla fotoğrafı muhteşemdi. Fakat her ne kadar benim ismim daha çok anılsa da ben desteğin hepimize olduğunu biliyorum.
Bu gözaltının aynı zamanda sanatçılara da bir mesaj olduğunu söylüyorsun. Bu seni yıldıracak mı? Susacak mısın?
Sadece sanatçılara değil, muhalif her sese göz dağı olduğunu düşünüyorum. Yılacak, susacak bir şey yok. Fikirlerimi söylüyorum her zaman da söylemeye devam edeceğim bunu engelleyebilecek bir şey yok ki.
Daha önce BirGün’de yayınlanan “Hükümete mektup” adlı yazıyı tekrar yazacak olsaydın kısaca neler söylerdin?
O yazıyı Haziran 2012’de yazmıştım. Hâlâ geçerliliğini koruyan bir yazı olması ve üstüne eklememiz gereken bir ton olay yaşamış olmamız ne kadar acı değil mi…