Aziz Yıldırım: Aydınlar’ı Galatasaraylıların desteklemesi tesadüf mü?

Aziz Yıldırım

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım hafta sonu yapılacak olağanüstü seçimli genel kurul öncesinde düzenlediği basın toplantısında başkan adayı rakibi Mehmet Ali Aydınlar’ı çok sert sözlerle eleştirdi.

Fenerbahçe Kulübü’nün hafta sonu yapılacak seçimli olağanüstü genel kurul toplantısında başkanlığa tekrar aday olan mevcut başkan Aziz Yıldırım, “Herkes şunu bilsin ki benim görev sürem 3 Temmuz’dur. Bu süreç tamamlanmadan ve 3 Temmuz’un tüm kanıtları Fenerbahçe üzerinden temizlenmeden bizim görevimiz bitmez, bitmeyecektir ” dedi.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, salonda bulunanlar tarafından sık sık alkışlarla kesilen sözlerine, “Kongrede alınacak her türlü karara saygılıyım ama 15 yıllık başkanlık sürecimde hiçbir zaman kongrelerden önce hiçbir Fenerbahçeli hakkında konuşmadım, belden aşağıya vurmadım. Tek konuştuğum yer Fenerbahçe’nin kürsüsüdür” şeklinde konuşarak başladı.

Fenerbahçe’nin duruşuna yakışır bir kongre yapmak istediklerini aktaran Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu kongrede bazı kötü niyetli insanların beklentisinin aksine Fenerbahçe duruşuna yakışır bir kongre yapılmasını diliyorum. Biz her zaman örnek olduk. Her şeye rağmen bu kongrede herkese örnek olalım. Herkes şunu bilsin ki benim görev sürem 3 Temmuz’dur. Bu süreç tamamlanmadan ve 3 Temmuz’un tüm kanıtları Fenerbahçe üzerinden temizlenmeden bizim görevimiz bitmez, bitmeyecektir. Benim yönetim kurulum Fenerbahçe’nin milyonlarca taraftarı, Manisaspor maçındaki kadınlar, meydanları sarı-laciverte boyayanlardır. Çağlayan’da ve Şükrü Saracoğlu Stadı’nda nöbet bekleyenler ve dualarını esirgemeyenlerdir.”

– “Bu seçim 3 Temmuz yüzleşmesidir”

Hafta sonu yapılacak kongrenin Fenerbahçe’nin “3 Temmuz” süreciyle yüzleşmesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Bu kongre Fenerbahçe iradesine ve camiasına yapılan bir dayatmadır. Fenerbahçe’yi emniyet, savcılık ve mahkeme karalarıyla yönetmenin son şeklidir. Bu sade bir seçim değil, Fenerbahçe’nin 3 Temmuz’la yüzleşmesidir. Bu yüzleşmeyi sizler tarafından seçilen Aziz Yıldırım yapmalıdır ve bu yüzden adayım.”

Kongre sürecinde Fenerbahçe’nin seçim malzemesi yapıldığını savunan Yıldırım, “Seçim uğruna, Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir kulüp olmadığını anlatmaya çalışmışlardır. Bizim Fenerbahçe’nin konumunu tekrar hatırlatmamız lazım. Seçim sürecinde, Fenerbahçe’nin gurur duyulması gereken tesislerine çamur attılar” diye konuştu.

Fenerbahçe Üniversitesi’nin ilk adımlarını 2014 yılında atmaya başlayacaklarını anlatan başkan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Üniversitenin yapılmaması gerektiğini, Fenerbahçe Koleji’nin gereksiz olduğunu söylüyorlar. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün YÖK’ten karar çıktıktan sonra 25 milyon doları nereden bulacağını soruyorlar. Fenerbahçe yönetimi bu parayı bulamayacak güçteyse bu camia bunu kendi içinde halleder. Bu kadar mı anlamıyor musunuz?. Ayıp, ayıp… 2014 yılında Fenerbahçe Üniversitesi’nin ilk adımlarını atmış olacağız. Fenerbahçe Koleji’nde okuyanlar ve Fenerbahçeli olanlar bu üniversite de okumak için yarışacaklar. Eğitim, seçim malzemesi yapılmamalı, tıpkı din gibi.”

Yıldırım, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği toplantıda yaptığı açıklamalarda, basında başkan adaylarıyla ilgili sürekli olarak “Zenginler Kulübü” ve “TÜSİAD” benzetmeleri yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Zenginler kulübü mantığıyla Fenerbahçe’yi kalkındıracaklarını iddia edenler, Fenerbahçe’yi tanımıyor ve değerlerini bilmiyordur. Fenerbahçe halkın takımıdır. Değerlerimiz seçim malzemesi yapılamaz. Fenerbahçe’nin herhangi bir TÜSİAD’a ihtiyacı yoktur. Taraftarımızın emeğinden ve dişinden tırnağından artırdıklarıyla yaptıkları Şükrü Saracoğlu Stadı’yla, Fenerium’uyla taraftarının hiç kimseye borçlandırılamayacak büyüklüğe ve onura sahip olduğunu anlayamadılar. Fenerbahçe, kimsenin seçtiği 10 tane zengine mahkum edilemeyecek kadar büyüktür. Sizlerin oylarıyla 1998 yılında buraya geldiğimde, ‘artık Fenerbahçe’ye zengin başkan ve yönetici aranmaması için çalışmalar yapacağız’ demiştim. Bugün de aynılarını söylüyorum. Sizler de bu olayların farkındasınızdır.”

“Bir Milyon Üye” projesine verdikleri önemden bahseden Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Son günlerde ‘Demokratik Fenerbahçe’ söylemi gerçekleştirdiler. Demokratikleşme, TÜSİAD modeliyle olmaz. Demokratikleşme, 1 milyon üyeyle ve dünyanın her yerindeki milyonlarca Fenerbahçeliyle olur. ‘Bir milyon Üye’ projesine verdiğimiz önem, kulübümüzü bu zihniyete teslim etmeme, 3 Temmuz’ların bir daha yaşanmaması ve Fenerbahçe’ye hakim olmak için her yolu deneyenlerin Fenerbahçe’den sonsuza kadar tasviyesini hayata geçirmek içindir.”

– “Fenerbahçe’nin toplam borcu sadece 200 milyon dolardır”

Mali konular hakkında bilgi veren ve bu konuların afaki ve şişirme rakamlarla kamuoyuna yansıtıldığı iddiasında bulunan Yıldırım, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Fenerbahçe’nin ‘1 milyar lira veya 500 milyon dolar borcu var’ diyorlar. Peki bu 500 milyon doların karşılığında aktiflerinde ne var, ona bakmıyorlar. Yalnız Fenerium’un değeri 300 milyon, Futbol AŞ’nin değeri 800 milyon… Bunları hep afaki ve şişirme rakamlarla kamuoyuna yansıtıyorlar. Spor kulübü, SPK’dan inceleme görüyor. Dernekle ilgili kısımları divan kurulunda burada anlatıyoruz. Yalan söyleyemezsiniz. Yalan bir gün ortaya çıkar. Bunlarla ilgili hile hurda yapamayız. Çünkü biz gittikten sonra gelenler yüzümüze vururlar. Ama bunların zihniyeti bu olduğu için devamlı karalama politikası yapıyorlar ve mali tablolarda hiç olmayan şeyler söylüyorlar.”

Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün toplam borcunun 200 milyon dolar olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu:

“Fenerbahçe Kulübü’nün ve bağlı şirketlerin finansal durumu, gerek medya, gerekse kötü niyetli kişiler tarafından gündeme getirilmekte, çok farklı ve yanlış rakamlar telaffuz edilmekte. Kulüp, denetim departmanları tarafından düzenli olarak denetlenmekte ve borç rakamları tüm şeffaflığıyla ortaya konmaktadır. Futbol AŞ’nin an itibariyle 87 milyon dolar banka, 100 milyon lira tutarında tahvil borcu bulunmaktadır. Toplam finansal borç, 270 milyon liradır. Spor kulübünün ise 130 milyon lira finansal borcu bulunmaktadır. Geriye kalan borç kalemleri arasında, teknik düzenlemeler sonucu ortaya çıkan Futbol AŞ’ye olan borçlar ile önümüzdeki yıllara dönük gelirler görülmekte ve toplam borç rakamı şişirilmektedir. Özetle toplamda borç sadece 200 milyon dolardır.”

– “Seçimden sonra villaların parasını iade edeceğim”

Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübe kardeşinden aldıkları 8 adet villanın sürekli olarak suistimal edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Kulübe, yatırım yapalım amacıyla evler ve arsalar aldık, tesisler yaptık. Biz gittikten sonra ‘bir çöpü yok’ denilen kulübe bir şeyler kalsın istedik. Bunlardan bir tanesinde kardeşimin Kurtköy’de yaptığı villalardan 8 tane aldık. Bu konu durmadan suistimal edildi. Bu kongreden sonra, Fenerbahçe’nin bugüne kadar bu konuyla ilgili ne kadar masrafı varsa çekini muhasebeye vereceğim. İlk kongrede de ‘satılsın mı veya bu şekilde devam etsin mi?’ diye sizlerin oyuna sunacağım. Sizler ‘parayı kulübe iade edin’ derseniz onu yapacağım. Buradan bunun sözünü veriyorum. Beni başka türlü yargılamayanlar, kirli emellerine bulaştıramadığı için bu tip basit şeylerle suçluyorlar.”

– Projelerle ilgili bilgi verdi

Kulüpte hayata geçirilmesi için çalışmaları süren projeler hakkında bilgi veren başkan Yıldırım, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın Pendik’e taşınamayacağını söyledi.

Pendik’te aldıkları arazinin amacı hakkında konuşan Aziz Yıldırım, “Pendik’te arazi alacağımızı söyledik, herkes de stadı oraya taşıyacağımızı söyledi. Stat burada kalacak, hiçbir yere gidemez. Orası futbol takımımızın ve amatör branşlardaki sporcularımızın barınacağı ve sportif başarının yakalanacağı bir mekan olacak. Oradaki amaç, 15-20 tane futbol sahası yapmak ve bütün altyapıları oraya taşımak, basketbol ve voleybolla ilgili tesisler yapmak” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Kenan Evren Lisesi’nin yerine AVM ve otel yapma, Fenerbahçe Üniversitesi’nin kurulması, Fenerland Projesi ve Fenerbahçe Bankası ile ilgili çalışmaların sürdüğünü aktardı. Kulüp olarak, yakında ihaleye girecek Kalamış Yat Limanı Projesi’nin yapımı konusunda eski yönetici ve iş adamı Ali Koç ve iş adamı Ferit Şahenk’le iletişime geçtiklerini ve ortaklıklarda yer almayı planladıklarını vurguladı.

Başkan Aziz Yıldırım, projeler hakkında, “Bunlar seçim projeleri ve Aziz Yıldırım projeleri değildir, Fenerbahçe’nin geleceğidir. Yarın seçimi kaybedebiliriz ama bu projelerin Fenerbahçe için yapılması gerektiğini söylüyorum” diye konuştu.

Fenerbahçe’nin gerçeklerini başka noktalara götürmeden doğru olarak anlatmak ve gündeme taşımak gerektiğinin altını çizen Aziz Yıldırım, şöyle konuştu:

“Şimdi kimlerin Fenerbahçe’ye başkan olması gerekir diye sorduğunuz da en başta iki yüzlü olanların bu kulübü başkan olmaması gerekiyor diye düşünüyorum. 3 Temmuz sürecinde ben hastanedeyken yanıma Sayın Mehmet Ali Aydınlar geldi. Anjiyo olmuştum, o halimle Mehmet Ali Aydınlar’a, ‘Fenerbahçe şike yapmamıştır, Fenerbahçe üzerine bir oyun oynanıyor’ dedim. Mehmet Ali Bey daha ortada bir şey yokken, savcılara gitti, savcılarla görüşmesinden sonra ‘durum çok vahim, 5 maçın neticesini biliyorlar’ diye açıklama yaptı. Belge bilgi hiçbir şey yok. Maalesef kendisi inandı buna veya inanmak zorunda kaldı. Bir şekilde bizim bunu yaptığımıza inandı. Ondan sonra bu süreci yanlış yönetti. Eğer inanmasaydı, bu kulüplerin suçsuz olabileceğini düşünseydi bu süreç buralara gelmezdi.”

– Aydınlar’a sorular

Aziz Yıldırım, Mehmet Ali Aydınlar’dan cevabını beklediği sorular olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Süreçle ilgili Aydınlar’a bazı sorular sormak istiyorum. Kendisi bunlara cevap versin, ondan sonra yarın kongreye gelsin. Biz yargılamak için sormuyoruz, öğrenmek istiyoruz.

1- 2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir?

2- Fenerbahçe Kulübü 2010-2011 sezonunda şike yapmış mıdır yapmamış mıdır?

3- Sayın Şenez Erzik ile Sayın Başbakan’a bilgi vermek için gittiğinizde, Sayın Başbakan size Fenerbahçe’nin şike yapıp yapmadığını sorduğunda siz kendisine ne cevap verdiniz?”

Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Futbol Disiplin Talimatı’nin 58. maddesinin değiştirilmesi sürecinde yaşananlarla ilgili bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“58. maddeyi şu şekilde değiştiriyorlar; 2010-2011 sezonu için maç sonuçlarının manüpile edilmesine karışan kulüpler bu tür faaliyetlere karıştıkları 2010-2011 sezonunda kazandıkları ödülleri iade edeceklerdir. Maç sonuçlarının manüpile edilmesine karışan kulüpler, bu manüpile edilen maçlardan elde ettikleri puanları, ilk 6 takım arasında sıralanmaya ve şampiyonluk unvanına dayanılarak kazanılan televizyon gelirlerini TFF’ye iade edecek ve bu bedelleri hak sahibi kulüplere geri verecektir. 2011-2012 sezonu, yani geçen sezon için söylüyor. Maç sonuçlarının manüpile edilmesi fiilinin ciddiyetine bağlı olarak maç sonuçlarının manüpile edilmesine karışan kulüplere en az 12 puanlık silme cezası uygulanacaktır. Puan silme işlemi 2011-2012 sezonu için geçerli olacaktır. Ayrıca Süper Lig kulüplerine 2 milyondan 10 milyona veya şu kadar ceza verilecektir diyor. İhlalde bulunduğu tespit edilen kulüpler sezon sonunda Avrupa kupalarına hak kazansalar dahi bu kupalara katılmayacak, bunların yerine sıralamada onları takip eden kulüpler katılacaktır.

Şimdi soruyorum;

4- Fenerbahçe’nin şike yaptığına inanıyorsan, bu uygulamaları yapacak mısın? Fenerbahçe’nin şampiyonluk kupasını Trabzonspor’a verecek misin? Fenerbahçe’den puan silecek misin? Fenerbahçe’yi 2 yıl Avrupa kupalarına göndermeyecek misin? Fenerbahçe’nin kazandığı ekonomik paydan geri alacak mısınız?

5- Senin TFF başkanlığın döneminde 19 maçta şike olduğunu söyleyen Etik Kurulu raporuyla, aynı kişilerden oluşan Etik Kurulu’nun ikinci raporu arasındaki bu büyük farkın sebebi, senin görevde olmaman mı yoksa bu hukukçular yeterince bilgiye ve donanıma sahip değil mi?

6- Fenerbahçe’nin tesislerine, stadına ve müsabakalarına gelmemene rağmen, rakip takımın kutlamalarında marşlar eşliğinde onur konuğu olmanı nasıl açıklayacaksın?

7-Seni Fenerbahçelilerin değil de Galatasaraylıların desteklemesi tesadüf müdür. Sen Galatasaray’ın Fenerbahçe başkan adayı mısın? Geçmişteki mesai arkadaşların olan Galatasaraylı Lutfi Arıboğan, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal’ı da yeni yönetimine alacak mısın? Hatta daha ileri giderek soruyorum, eğer başkan olursan, TFF’de yaptığın gibi Galatasaraylılarla el ele vererek Fenerbahçe’yi Galatasaray’a katma projeni hayata mı geçireceksin?”

– Kocaman ve Dilmen’e davet

Fenerbahçe’nin eski teknik direktörü Aykut Kocaman ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’i, Mehmet Ali Aydınlar ile yaptıkları görüşmeleri kamuoyu ile paylaşmaya davet eden Aziz Yıldırım, Aydınlar’a sorularını şöyle sürdürdü:

“8- Sayın Aykut Kocaman ve Sayın Rıdvan Dilmen ile şike sürecindeki hedeflerin hakkında neler konuştun, neler önerdin ve bunlara ne cevaplar aldın? Savcılık tarafından gizlilik kararı olan dökümanlarla ilgili, kendi evinle gizli belgeleri Sayın Kocaman ve Dilmen’e göstererek bizim şike yaptığımızı anlatın mı? Kozmik odada olması gereken evrakın senin evinde ne işi vardı? Yoksa kozmik oda senin evin miydi?

9- 19 maçta şike yaptığını söylediğin Fenerbahçe Kulübü’nün sporcularının alın teriyle kazandığı kupadan dolayı futbolcuların yüzüne nasıl bakacaksın? Şikeyle şampiyon olduğunu iddia ettiğin futbolcuları kulüpten uzaklaştıracak mısın?

10- Sayın Aykut Kocaman Orduspor maçına giderken, uçaktan inip sana Rıdvan Dilmen ile geldiğinde her ikisine neler söyledin ve neler yapmalarını istedin?

11- Futbolcu İbrahim Akın’a lisans verme şartı olarak, yapmadığı şikeyi itiraf etmesini söyledin mi, söylemedin mi?

12- UEFA müfettişi Cornu, Türkiye’ye geldiğinde İlhan Helvacı ve Lutfi Arıboğan ile havalimanın bir odasında kapalı kapılar arkasında 2 saat neler konuştu? Senin de katıldığın sonraki yemekte neler konuşuldu? Sorularımız bu kadar. Yarın kongrede ‘Fenerbahçe şike yapmamıştır’ derse ben kendim kalkar onu alkışlarım zaten.”

Exit mobile version