Yazar Emrah Serbes’in faili olduğu ve iki kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin soruşturmada, kazada hayatını kaybeden Ayhan Özçelik’in oğlu Ahmet Mert Özçelik de ifade verdi. Özçelik “Babamın aracının farlarının iyi yanmadığı iddiası doğru değil. Şüphelinin kendisini kurtarmak için bu iddiada bulunduğunu düşünüyorum” dedi.
Milliyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, ‘müşteki’ sıfatıyla ifade veren Özçelik, şunları söyledi:
“Annem, babam ve kız kardeşim İstanbul’dan Bodrum’a gitmek için 21.30’da araçla yola çıktılar. Saat 00.30 civarında Susurluk’ta olduklarını biliyorum. Daha sonrası hakkında bilgi sahibi değilim. Duyduğum kadarıyla babamın kullandığı araca İzmir-Aydın otoyolunda orta şeritte seyrederken arkadan çok yüksek hızla seyreden şüpheliye ait araç çarparak babamın aracının yoldan çıkmasına ve babam ile kız kardeşimin ölmesine ayrıca annemin de yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Annem şu an Ege Tıp Fakültesi’nde yoğun bakımda tedavi görüyor. İfade verecek durumu yok. Bu sebeple annem ve kendim adına şüpheli Emrah Serbes’ten şikâyetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ayrıca babam İstanbul Anadolu Adliyesi’nde fen bilirkişisi olarak görev yapar. Babamın aracının farlarının iyi yanmadığı iddiası doğru değildir. Şüphelinin kendisini kurtarmak için bu iddiada bulunduğunu düşünüyorum.”
Kazada hayatını kaybeden Ayhan ve Zeynep Özçelik’in ailesinin avukatı Burcu Ece Güler ise açıklamasında Serbes’in yakalanacağını anlayınca olayı itiraf ettiğini belirterek “Hastaneye gitmemelerinden ve şu an açıklayamayacağımız delillerden dolayı Serbes’ten şüphelendik” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“22 Eylül saat 04.30 sularında Emrah Serbes’in kontrolünde seyir halinde olan aracın sebep olduğu kaza sonucu müvekkilimin babası, kız kardeşi olay yerinde can vermiş, annesi ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır. Halen yoğun bakımda tedavisi devam etmektedir.
Emrah Serbes olayın ilk anından bugüne kadar geçen bir hafta boyunca suçunu üstlenmemiş ve sanki bu kazayı arabada bulunan Kenan Doğru yapmış gibi göstermiştir. Teslim olmadan önce sosyal medyada yayınladığı itirafname ile kamuoyuna ‘vicdanlı bir vatandaş’ imajı çizmeye çalışması üzerine tarafımızca basın açıklaması yapma zorunluluğu doğmuştur. Emrah Serbes’in bir haftadır suçu üstlenmemesi sebebi ile müvekkilim bir yandan acısını yaşamaya ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren annesini yalnız bırakmamaya çalışırken diğer yandan arabayı kullanan kişinin Emrah Serbes olduğunu ve alkollü olduğunu kanıtlamak için uğraşmaktadır. Bu kadar duyarlı bir vatandaş olduğunu iddia eden Emrah Serbes nasıl bir vicdanla müvekkilimin acısını yaşamasına izin vermeyip, üstüne bu sorunla uğraşmasına sebep olmuştur, anlamak mümkün değildir. Şu an ailenin tek önceliği yoğun bakımda olan annedir. Bu sebeple bizzat açıklama yapmak istemiyorlar.”
“Kazaya dair ilk bilgilere ulaşıldıktan sonra Emrah Serbes ve Kenan Doğru’nun hastaneye gitmek istememesi, Emrah Serbes’in alkol testinin yapılmaması nedeni ile aile tarafından arabayı alkollü kullandıkları yönünde şüpheler oluşmuştur. Bu sebeple soruşturmanın Emrah Serbes yönünden genişletilmesi tarafımızdan talep edilmiştir. Savcılık mobese, hgs, ogs kayıtlarının incelenmesi Emrah Serbes’in aracındaki hava yastıklarından kan örneklerinin alınması, alkol ve uyuşturucu yönünden test yapılması, emniyet kemerinin vücutta bıraktığı izlerin tespiti yönünde karar vermiştir. İlk etapta Emrah Serbes’e mağdur olduğu için alkol testi yapılmamıştır. Ancak şu an açıklayamadığımız, savcının emri ile toplanan bir takım delillerin neticesinde arabayı bizzat kendisinin kullandığının ortaya çıkacağını anlayana Emrah Serbes bu itirafı yapmak zorunda kalmıştır.”
“Geçen bir haftalık sürede ne Emrah Serbes ne de ailesinden hiçbir haber alınamamışken bugün bir anda ortaya çıkıp müvekkilim ve ailesinden özür dilemeleri ve suçluluk duyduklarını iddia etmeleri müvekkilimin ailesi tarafından inandırıcı bulunmamaktadır. Ne yazık ki müvekkilim ve ailesi bir haftadır yas tutamamış, taziyeleri kabul etmek yerine gerçek suçlunun bulunması için uğraşmak zorunda kalmış, acıları katlanarak artmıştır. Tek temennimiz adaletin yerini bulmasıdır. Sürecin takipçisi olacağız.”